Bakan Egemen Bağış: Terörle çözülecek hiçbir sorun yok

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde emniyet müdürlüğüne düzenlenen bombalı saldırıyı değerlendirdi. Bağış, "Demokrasi hepimize lazım. Demokrasi ile çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur, terörle çözülebilecek hiçbir sorun yoktur." dedi.

        'Anadolu'da Yarın' toplantısı için Malatya'ya gelen Bakan Egemen Bağış, AK Parti İl Başkanlığı ziyaretinde yaptığı konuşmada, Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne düzenlenen patlamayı değerlendirdi. Demokrasiyle çözülemeyecek hiçbir sorunun olmadığını vurgulayan Bağış, terörün hiçbir soruna çare olmayacağının altını çizdi. Bağış, şöyle devam etti: "Demokrasi hepimize lazım. Demokrasi ile çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur, terörle çözülebilecek de hiçbir sorun yoktur. Bu milletin devlet olma geleneği bin yılı geçmiştir. Biz provokasyonlara, bu tür kardeşi kardeşe düşürme çabalarına, o oyunlara gelmeyeceğiz. Devlet olma geleneği bin yılı aşmış bir millet olarak birbirimizle tek yumruk olmaya devam edeceğiz."

     Malatyalı mutasavvıf Osman Hulusi Efendi'nin 'Sakın nefsine uyup bir can incitmeyesin. Hüsnü edebi koyup bir can incitmeyesin. El ile dövseler de dil ile sövseler de. Bin kez incitseler de bir can incitmeyesin. Hepsi kardeşlerindir yolda yoldaşlarındır. Halde haldaşlarındır bir can incitmeyesin' beyitlerini okuyan Bağış, şehit haberleriyle milletin canının incindiğini kaydetti.

        BAĞIŞ'TAN CHP'YE: OĞLUM BAK GİT

        CHP'nin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasanın şekil bakımından iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebinin Anayasa Mahkemesi'nce reddedilmesine ilişkin kararı da değerlendiren Bağış, ana muhalefet partisinin milletin değerlerini anlamadığı için müebbet muhalefete mahkum olduğunu belirtti. CHP'nin milleti anlamak yerine her seferinde Anayasa Mahkemesi'ne gittiğini söyleyen Bağış, bu tavrın seçmen tarafından son günlerin popüler tabiriyle 'oğlum bak git' metaforuyla cevaplandırıldığını dile getirdi.

        CHP'yi milletin değerleriyle barışmaya davet ettiğini belirten Bağış, şunları söyledi: "Bilindiği gibi milletin vicdanında yargılanıp müebbet muhalefete mahkum olmuş bir ana muhalefet partisi var. Dün Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bir başvuru daha reddedildi. Ülkemizde eğitimin önünü açmak, milletin eğitimindeki önceliklerini geri plana atmak çabasıyla yaptıkları başvuru reddedildi. CHP milletin değil de Anayasa Mahkemesi'nin kapısını çalmaya devam ettiği müddetçe milletimiz de CHP'ye son günlerin tabiriyle 'Oğlum bak git' metaforuyla cevap vermeye devam edecek. Buradan CHP'ye Anayasa Mahkemesi'nin kapısını aşındırmak yerine milleti anlamaya, milletin değerleriyle barışmaya davet ediyorum."

        "MALATYA'DA BELEDİYECİLİK ADINA GÜZEL ÇALIŞMALAR YAPILIYOR"

        Terörün değirmenine değil milletin değirmenine su taşıyan belediyeciliğin farkını Malatya'da gördüklerini anlatan Bağış, "Malatya'da belediyecilik adına çok güzel işler yapıldığını görüyoruz. Terörün değirmenine değil milletin değirmenine su taşıyan belediyelerin farkını gördük. Malatya'nın büyükşehir olma konusunda coşkusunu gördüm. Malatya'nın hakkıdır. Malatya'ya da yakışır büyükşehir. Malatya AB fonlarından yararlanan iller arasında 11'inci sırada yer alıyor. Bu Malatya nüfusuyla, yüz ölçümüyle kıyaslandığında son derece başarılı bir neticedir." şeklinde konuştu.

     Başbakan Erdoğan'ın felsefesinin Malatyalı eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ınkiyle aynı olduğunu ifade eden Bağış, "AK Parti'nin kuruluş felsefesindeki 'insanı yücelt ki, devlet yücelsin' anlayışında her şeyin bireyle, insanla başladığının bilinci de rahmetli Özal'ın hayatı ve hayatından sonra milletin ona gösterdiği sevgi ile daha da perçinlenmiştir. O açıdan onun memleketi Malatya'dan kendisine rahmet okumak gerçekten bizim için çok çok önemli." diye belirtti.

        ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yayımladığı İnsan Hakları Raporu'na da değinen Bakan Bağış, şunları söyledi: "Arkadaşlar biz Türkiye mükemmeldir demiyoruz. Ama bugün dünyada bu raporu yazan ülke de dahil olmak üzere mükemmel bir ülke görmüyorum. Ama şu da bir gerçek ki bugünün Türkiye'si geçmiş ile kıyaslandığında çok daha iyi bir noktadadır. Devletin televizyonu 24 saat Kürtçe ve Arapça yayın yapmaktadır. Bütün bu sayılanlar 2,5 yıl içinde yapılmıştır. Hadi dünyada kendi vatandaşlarının inanç hürriyetine yatırım yapan bir ülke daha göstersinler. Bizim büyüklerimizin 'İğneyi kendine çuvaldızı kendine batır' diye lafı vardır. O ülkelerdeki uygulamaları da biz çok iyi biliriz. Bu tür eleştiriler bir anlamda kendi eksiklerimizi görmemiz bakımından yine de iyidir. Bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir. Acaba bir doğruluk payı varsa o eksikliğimizi görelim ve giderelim diye uğraşırız."