Gül'den Batılı liderlere 'ucuz siyaset' eleştirisi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Batılı politikacıları 'ucuz siyaset' yapmakla eleştirdi. Gül, 'Yakın zamanda Müslüman topluluklarda demokrasi örneğinin çoğaldığını göreceksiniz' dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-24 09:54:13
Bernard Shaw'ın "Sizler bir şeyler görüyor ve 'Neden' diye soruyorsunuz, bense hayaller kuruyor ve 'Neden olmasın-' diyorum'' sözüne atıfta bulanan Gül, Avrupalı liderlerin yeni yollar aramak yerine, derinleşen ekonomik krizle daha içe dönük olmak ve radikal siyasi gruplara boyun eğmek gibi eğilimlere yöneldiğine dikkati çekti.
"Hakikaten de son zamanlarda birbiri ardına aşırı sağcı partilerin seçildiğini ve güç kazandığını görüyoruz. Ve daha da kötüsü, bunların ideolojileri ve görüşleri gittikçe artan bir şekilde popülerlik kazanmaktadır. Bu kesinlikle iyi bir liderlik örneği değildir, ancak ucuz siyasetin en kötü örneklerinden biri olabilir" diyen Gül, başarısız liderlik örneğine kendi halkına karşı yabancılaşan Arap liderlerini de kattı. Suriye, Mısır ve Libya gibi ülkelerde değişime açık olmayan liderlerin halkına zulmettiğini, bu zulmün ise çözümden çok uzak bir davranış olduğunu ve bu anlayışın başarılı olamayacağını vurguladı.
ABD'nin eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice'ın Mısır seçimlerini hatırlatarak, "Mısır demokrasiyi mi seçecek yoksa İslam'ı mı-" sorusunu Abdullah Gül, "Türkiye Müslüman bir ülke, tarihte İslam milletlerini yönetmiş bir ülke. Kimliği ortada. Hem inancının gereklerini yerine getiriyor hem de diğer taraftan Avrupa Birliği'ne tam üyelik çalışmalarını sürdürüyor. Yeni bir anayasa ile bazı engelleri de aşmış olacak. Yakın zamanda Müslüman topluluklarda demokrasi örneğinin çoğaldığını göreceksiniz" diye yanıtladı.
Amerikalı bir öğrencinin Ortadoğu'daki bölgesel gelişmeler ışığında Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceği hakkındaki sorusuna ise Gül, "Şu anki durum bizim değil, İsrail'in seçimidir. Uluslararası bir yardım konvoyu uluslararası sularda İsrail tarafından engellenmiş ve 9 kişi hayatını kaybetmiştir. Bizim beklediğimiz özür yanıtsız kalmıştır. Biz o dönemde İsrail ile çok iyi ilişkiler içinde, bölgenin barışı için çalışıyorduk" yanıtını verdi.
Gül, Hassan isimli bir öğrencinin "150 yıldır huzursuz olan Ortadoğu'daki barış sürecine nasıl katkıda bulunmayı düşünüyorsunuz" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Tabii ki değişim süreci sancılı olacaktır, ama sonuca varmak önemlidir. Türkiye'nin bu anlamda bölgeyle ekonomik bağlantılarının da büyük önemi vardır. Politik değişim devam ederken, ekonomik çevreler zorluklar yaşayacaktır. Türkiye güçlü ekonomisiyle bunların üstesinden gelecek, bölgeye yardım elini uzatacaktır. Aynı zamanda bilgi birikimi ve teknolojinin de bölgeye transfer edilmesinde ön ayak olacaktır.
Birinci Körfez savaşında Halepçe katliamından kaçan yaklaşık 500 bin kişiye Türkiye sahip çıktı. Bugün de Suriye sınırından gelenlerin sayısı 25 bine ulaştı. Türkiye'nin güçlü ekonomisi bölgedeki istikrar ve değişim için çok büyük önem taşımaktadır."
Haber Ara