Hüveydi: Amr Musa'yı peşinen kazanmış gibi göstermek yanlış

Mısır halkı, Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından cumhurbaşkanını seçmek için yarından itibaren sandık başına gidiyor. Mısırlı entelektüeller, seçimi kimin kazanacağını tahmin etmenin zor olduğunu belirterek, seçim heyecanının demokrasinin göstergesi olarak değerlendiriyor.

Masry al Yom gazetesi yazarı Ceylan Gabr, Mısır'da sonucu önceden belli olmayan bir seçimi ilk kez yaşadıklarını belirterek, "Bunun heyecanı tarif edilemez. Daha önceki seçimlerde sonucu zaten biliyorduk ve hiçbir heyecan duymuyorduk. Hatta çoğu insan seçim olduğundan dahi haberdar değildi." diyor

Mısır halkının, destekledikleri adayın kazanması için hummalı bir çalışma içinde olduklarını ifade eden Gabr, "Kimse seçimi kimin kazanacağını bilmiyor ve bu da insanları aslında heyecanlandırıyor. Sanırım demokrasi de bu olsa gerek." ifadelerini kullanıyor.

Seçimlerden sonra Mısır'ın ne kadar değişeceğini şimdiden tahmin etmenin güç olduğunu ifade eden Gabr, "Çünkü değişim sanıldığı kadar kolay değil. Ancak devlet ve millet el ele çalışmalıyız. Değişimin başlaması için en az beş yıl gerekiyor." diyor.

Yeni cumhurbaşkanı kesinlikle Mübarek gibi olmayacağını vurgulayan yazar, "Buna halk artık müsaade etmeyecek. Okyanuslardaki gibi büyük dalgalara maruz bir durumda Mısır, ancak biz güçlü bir ülkeyiz. Güçlü bir gemideyiz ve bu gemi batmayacak." ifadelerini kullanıyor.

Türkiye'yi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiklerini dile getiren Gabr, Ancak biz Mısır olarak kimseyi model olarak almak istemiyoruz. Biz kendi modelimizi kendimizi oluşturacağız." şeklinde konuşuyor.

Ses santçısı Gade Ragab da Mısır'ın geleceği için iyimse olanlardan. Ragab, Gelecek olan liderin de ne sağda, ne de solda olmasını istiyorum, herkesi kucaklayan ve mutedil bir lider olsun. Biz büyük bir milletiz ve güçlü bir tarihimiz var. Mısır o eski ihtişamlı günlerine dönecektir." diyor.

Geçiş döneminin ilk başbakanı İssam Şeref de cumhurbaşkanlığı seçiminin demokrasi için çok önemli bir adım olarak görüyor. Şeref, şunları söylüyor: "Belki de devrimin en önemli sonucu, halkın idaresiyle seçilecek olan bir cumhurbaşkanına sahip olmamızdır. Sandıktan çıkacak sonuca hepimiz rıza göstermeliyiz. Bu seçimle ülke kritik bir süreci de sonlandırmış olacaktır. Şimdi herkesin el ele birlikte çalışma zamanı. Bu şekilde hem demokratik süreci hızla tamamlayacağız, hem de hızlı bir kalkınma hamlesi başlatacağız."

Gazeteci yazar Fehmi Hüveydi ise Mısır'ın demokrasi ile ilk kez tanıştığını belirterek, "12 aday cumhurbaşkanı olmak için yarışıyor ve çok büyük bir rekabet söz konusu. Asıl rekabet ise İslamcılar, liberaller ve eski sistem savunucuları arasında. Kimin kazanacağını tahmin etmek çok zor ancak ikinci tura eski rejim savunucularından bir isim ile İslamcılardan bir ismin kalacağını söylemek zor değil." diyor.

Yarıştaki bazı adayların bazı Arap ülkelerinden destek aldığını ifade eden Hüveydi, "Ancak pek çoğu işadamları tarafından destekleniyor. Ancak hangi işadamının kimi desteklediğini görmek kolay değil." ifadelerini kullanıyor.

Bazı gazetelerin Amr Musa'yı peşinen kazanmış gibi göstermelerinin yanıltıcı olabileceğini belirten Hüveydi, "Çünkü kamuoyunun nabzını tam olarak tutabilecek bir yapı ülkemizde yok." diyor.

Mısır'da yeni anayasa yapılmadan cumhurbaşkanlığı seçimine gidilmesinin seçimle iktidara gelecek olan cumhurbaşkanını diktatör yapmayacağını da belirten Fehmi Hüveydi, "Anayasalar diktatör yapmaz, onları sistem ortaya çıkarır. Mısır'da da anayasa o kadar kötü değildi, ancak siyasi sistem çok kötüydü ve Mübarek de o sistemin başındaki kişiydi." şeklinde konuşuyor.