Dolar

34,8665

Euro

36,6229

Altın

3.048,96

Bist

10.058,47

Asker, AK Parti ve Uludere Karartması

'Şeffaf olmayan, hesap vermeyen, hatalarını itiraf edip hata yapanları cezalandırmayan bir yapıya nasıl güveneceğiz?'

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-22 11:22:09

Asker, AK Parti ve Uludere Karartması
6 aya yakın bir zaman geçmesine rağmen hâlâ aydınlatılamayan Uludere katliamı üzerinden yeni dönem asker-iktidar ilişkisini ele alan İhsan Dağı, ordunun 28 Şubat'ta kaybettiği 'dindar, muhafazakar sağ' kitleleri yeniden kazanmaya çalıştığını iddia etti.

Uludere olayıyla ilgili sessizliği ve AK Parti hükümetinin ciddi bir soruşturma başlatamamasını hükümetin askerle kurduğu iyi ilişkiye bağlayan Dağı, “Birilerinin size itaat etmesi, selam durması onları hatadan, yanlıştan, cezadan, yaptırımdan münezzeh yapmaz ki!” diyor.


Asker, AK Parti ve Uludere karartması

İhsan Dağı / Zaman

Askerin topuk selamı Türk insanını kendinden geçirir.

Özellikle eski kuşak 'sağcılar' defalarca darbe yapan, hükümet deviren, başbakan asan asker selam çaktı mı, nihayet iktidar olduklarını sanırlar. Askerin dün neler yaptığını hemen unutmaya hazırdırlar. Ne de olsa, 'asker bizim askerimiz, devlet bizim devletimizdir'. Özlenen gerçekleşmiş, 'asker-millet-devlet kaynaşması' askerin itaati ve sadakatiyle sonuçlanmıştır.

Bilmezler ki, aslında o itaat ve sadakat görüntüsü askeri en sıkıştığı dönemde bile 'iktidar ortağı' haline getiriverir.

Son zamanlarda şahit olduğumuz gelişmeler böyle bir riskle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Askerle hükümetin ilişkisi, askerin sivil denetim altında olduğu bir tabloyu değil, birlikte hareket eden bir 'asker-hükümet bloku' görüntüsü veriyor. Sorun elbette 'uyum' değil, asker ve hükümetin bir 'iktidar bloku' gibi davranması. Böyle bir ilişki biçiminde taraflar birbirini korur ve kollar, ama asker üzerindeki 'sivil denetim' gerçekleşemez.

Uludere olayının soruşturulmasında altı aydan bu yana bir sonuca ulaşılamamasının nedeni, asker ve iktidar arasında kurulan 'iktidar bloku'. 'Blok'un tarafları, iktidar paydaşlarını zorda bırakacak hamleler yapmaktan, açıklamalarda bulunmaktan kaçınıyorlar. Bu, sivillerin asker üzerindeki denetimini işlevsiz kılmakla kalmaz, sivilleri iktidar paydaşı olan askerin elinde 'rehin' konumuna da düşürür. Yukarıda 'risk' dediğim şey budur...

Uludere olayının normal şartlarda şimdiye kadar aydınlatılması gerekirdi eğer böylesi karmaşık ilişkiler olmasaydı. İnsanlar uçaklarla bombalanmış, ölenlerin sivil köylüler olduğu belli, görüntüler çekilmiş... Geriye, eldeki bilgilerin kim tarafından analiz edildiği ve bu analizlerden hareketle operasyon emrini kimin verdiğini tespit etmek kalıyor. Bunlar da eğer 'rutin' içinde cereyan etmişse bilinemeyecek şeyler değil.

Zor mu bunlar? Değil elbette. Peki neden yapılmıyor? Yapılamıyor? Çünkü yapısal, geçişken bir ilişki var bu işlerden sorumlu olan kurumlar arasında.

Yazının devamını okumak için Tıklayın

SON VİDEO HABER

İstanbul'dan Halep'e giden Suriyeliler konuştu

Haber Ara