Orası Beyaz Saray değil!

Vural, Parlamentoda düzenlendiği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, konuşmalarında sık sık İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerinden alıntılar yaptığını anımsattı.

Erdoğan'ın, Akif'in şiirlerinde yer alan, ''mertlik'', ''dürüstlük'' gibi temalara vurgu yaptığına dikkati çeken Vural, ''Konuşmaları dinleyen gençlere tavsiyem; bunları hiç unutmasınlar. Allah aşkına bunların 10 yıldır hangi dediği bir dediğini tutuyor? 'Tek din' diyorsun, sonra 'öyle demedim, dilim sürçtü' diyorsun. Başbakan hamaset ile siyaseti karıştırıyor. Bolca nutuk atıyor, başka bir şey yok'' diye konuştu.

Erdoğan'ın, konuşmaları sırasında, ''millet tarifi'' de yaptığını öne süren Vural, ''İnsanların, derisinin renginden falan bahsediyor. Sanki ABD Başkanı Obama'nın konuşma metninden alınmış söyledikleri. Orası Beyaz Saray değil. Oturduğun koltuk da Abraham Lincoln'ün koltuğu değil'' dedi.

''Milletin adı Türk milletidir. Bu Başbakan, ülkenin talihsizliğidir'' ifadesini kullanan Vural, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir tarihi, kültürü ve birliği bulunduğunu söyledi.

''İktidar zihniyetinin bu milletin tarihini ve kültürünü yok saydığını'' ileri süren Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bunlar ülkeyi bir otel sanıyor. Otellerde herkes kalabilir bunun adı da millettir. Böyle bir şey olabilir mi? Sen kimsin millet tarifi yapıyorsun? Siyaset terzisi. Almış eline makası biçiyor, dikiyor. Kürt marşı önünde saygı duruşunda bulunan senin yardımcın değil miydi? 'Şehitler ölmez, vatan bölünmez' diyenleri provokatör ilan eden sen değil miydin? Şehit aileleri bu ülkede coplanmadı mı horlanmadı mı? Karanlık katillerle Oslo'da müzakere eden sen değil miydin? 'Terör baronları' diyorsun, bunlarla müzakereyi sen yapmadın mı? Sen cesaretlendiriyorsun bunları. Sayın Başbakan, 'Kandil'de terör örgütü taşeronluk ofisi açmış' diyorsun. Ne yapıyorsun bunun için? Bu merkezi yaşatan Barzani'nin altına kırmızı halıyı ben mi serdim? Tüm bunlar acizlik ifadesidir.

Sizin söylediğiniz bu yalanlara gözler ve kulaklar şahadet ediyor. Bu millet daha ne kadar can verecek, daha ne kadar milli kimliğini tartıştıracak? Yeter artık, bu millet öz yurdunda gariban, öz yurdunda parya.''

ULUDERE OLAYI

Başbakan Erdoğan'ın Uludere'deki olaylara ilişkin açıklamalarını anımsatan Vural, ''Hani istihbarat milli kaynaklardan alınmıştı? Şimdi çıkmış, '31 dakikalık ABD istihbaratı' var diyor. ABD'yi koruma, kollama partisi haline dönüşmüş bu AKP. Hani yalandı ABD istihbaratı? Başbakan'a sormak istiyorum; bu istihbarat neticesinde acaba bu konuda karar veren sen misin? Başbakan'ın bu konuda sorumluluğunu ifade etme zamanı gelmiştir'' diye konuştu.

Vural, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''(Başbakan'ın Uludere konusunda sorumluluğunu ifade etmesi lazım) dediniz. Neyi kastettiniz bu konuda?'' sorusuna Vural, ''Bu işin kuralları bellidir. Bu işin nasıl yapıldığını açıklasın. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir tuzağa nasıl düşürüldüğünü öğrenelim'' yanıtını verdi.

Bir başka soru üzerine Vural, ''son yargı kararlarıyla suç ve suçluyu övmenin artık suç olmaktan çıkarıldığından'' yakınarak, ''Yargı kararları vicdanlara sığmalı her şeyden önce. İnsanları acımasızca öldüren biri için 'Sayın' ifadesi kullanılamaz'' diye konuştu.