''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından CHP Milletvekili Mustafa Balbay, ''Tutuklu vekillerin Meclis'e katılmasını sağlayacak yasal düzenlemeye, iktidar partisinin 'Biz anket yaptık, ankete katılanların yüzde 60'ı, onların özgürlüğünü istemiyor' açıklaması siyasal ve toplumsal linçtir'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, merhum Başbakan Bülent Ecevit'in eski koruma müdürü ve eski milletvekili Recai Birgün tanık olarak dinlenildi.
Duruşmada, tutuklu sanık Mehmet Haberal'ın avukatı Dilek Helvacı, Birgün'e sorular yöneltti. Mahkeme heyeti, Birgün'e soru sorulmasına ara vererek, duruşmayı yarına erteledi.
Bu arada, ara karalar gereği dosyaya gelen evrakı okuyan Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, davalar birleştirildiğinden bu yana duruşmalara girmeyen emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un mahkemeye dilekçe verdiğini belirtti.
Özese, Başbuğ'un dilekçesinde ''Bu aşamada duruşmalara katılmasını gerektiren bir yasal zorunluluk olmadığını belirttiğini'' kaydetti.
Öte yandan davanın öğleden sonraki duruşmasına katılan Mustafa Balbay da, ''kamuoyuna açık mektup'' adıyla basın mensuplarına yazılı bir açıklama yaparak, tutuklu vekillerin tahliyesine ilişkin yapılması planlan kanun değişikliğinden vazgeçilmesine değindi.
Balbay, açıklamasında ''Tutuklu vekillerin Meclis'e katılmasını sağlayacak yasal düzenlemeye, iktidar partisinin 'Biz anket yaptık, ankete katılanların yüzde 60'ı, onların özgürlüğünü istemiyor' açıklaması, siyasal ve toplumsal linçtir'' ifadelerini kullandı.
Balbay, açıklamasında şunları kaydetti:
''Dünyanın hiçbir ülkesinde anketle özgürlük pazarlığı yapılmaz. Tutuklu milletvekilleri çıkar, Meclis'e gelirse Karayılan da Meclis'e gelirmiş. Şu anda Danıştay katili ile birlikte yargılanıyorum. Çıkarsam yanıma Karayılan'ın geleceği söyleniyor. İktidar öylesine büyük bir kaos ortamı yarattı ki, kamuoyu tutuklu ile hükümlü arasındaki farkı bile gözetmiyor. Ben af istemiyorum. Bu sözlerim bir yakarış, bir feryat değil, bir özgürlük ve adalet çığlığıdır. Milli iradeyi milyonlarca kişinin verdiği oy mu belirler, nasıl yapıldığı bilinmeyen birkaç bin kişilik anket mi?.''