Arınç: Medya patronları sendikal hakları temin etmek zorunda

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ulusal medyada çalışanların iş güvencesinin olmamasını ve sendikalara izin ve fırsat verilmemesini eleştirdi. Arınç, "Buradan medya patronlarının dikkatini çekmek isterim. Öncelikle çalışanlarınızın hem iş garantilerini teminat altına almak, hem de sendikal haklarını temin etmek zorundasınız. Çalışanların kendi haklarını gözetme noktasında örgütlenmeleri artık çağımızın bir gereğidir." dedi.

        Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Basın İlan Kurumu İzmir Şube Müdürlüğü'nün yeni hizmet binasının açılış törenine katıldı. İzmir Kent Arşiv Müzesinde kurulan platformda konuşan Arınç, yerel ve ulusal medya yöneticilerine seslendi.

        Medyanın kendini yenilemesi ve geliştirmesini isteyen Başbakan Yardımcısı Arınç, "Bazı yerlerde öylesine günlük gazeteler yayınlanıyor ki, ne kadar sattığı, ne kadar bastığı, çalışanlarının nerede olduğu belli değil. Belli bir çalışan göstermek zorunda teftişe gidiyorsunuz, aniden nerede bu arkadaş diyorsunuz? Patronun sekreteri karşınıza çıkıyor. Şoförü karşınıza çıkıyor. Eğer kendisi inşaatçı ise dozer operatörü aynı zamanda gazetenin de çalışanı gösteriliyor. Bunları bilmiyor değiliz. O yüzden sadece ilan ve reklam almak gayesi ile çıkanlara bir çift sözümüz var. Kendinizi yenileyiniz. Gazetelerin sayısının çok olduğu önemli değil. Niteliği önemli, vasfı önemli, ne yaptığı önemli. Geçende Bursa'da bir olaya canım sıkıldı. Birilerinin şirketinde kadrolu eleman olarak görülüp bir de bir yerel medyanın köşesinden siyaset yapmaya kalkanlar biraz gülünç olur. Biz basının özgür olduğuna, kalemini satmadığına inananlardanız." dedi.

ULUSAL MEDYA KAPILARINI SENDİKALARA AÇSIN

        Ulusal medyada herkesin görevinin belli olduğunu, buna rağmen iş garantisi bulunmadığını aktaran Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ulusal medyada herkesin bir köşesi var. Mecburi çalışanları var. Orada da en büyük sıkıntı çalışanların iş güvencesinin olmaması. Sendikalara izin ve fırsat verilmemesidir. Buradan medya patronlarının dikkatini çekmek isterim. Sizin gazeteleriniz varsa ve siz onlarla iftihar ediyorsanız, öncelikle çalışanlarınızın hem iş garantilerini teminat altına almak, hem de sendikal haklarını temin etmek zorundasınız. Buraya sendika girerse hepinizi kovarım diyen bir anlayış, dünyada artık bu çağdaş bir anlayış değil, vahşi bir anlayıştır. Çalışanların kendi haklarını gözetme noktasında örgütlenmeleri artık çağımızın bir gereğidir. Bunun da en güzel örneklerinden birisi Anadolu Ajansı'mızdır. Anadolu Ajansı'mız, başka hiçbir basın kuruluşunda olmayan sendikalardan maşallah iki tanesine sahip. Çalışanlarımıza diyoruz ki, istediğini seç, istediğine üye ol, istediğin senin hakkını daha çok gözetiyorsa, o da toplu sözleşme yapsın. Böyle bir hakkı vermek bize kısmet olduysa bu hakkı alanlar açısından mutluluk olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.

        Daha sonra kurdele kesilerek kokteyle geçildi. Buradaki programın ardından Basın İlan Kurumu'nun Şair Eşref Bulvarı No: 3/2 Umurbey İşhanı'na geçilerek gezildi. Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, İzmir Valisi Mustafa Cahit Kıraç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Azız Kocaoğlu ve çok sayıda davetli törende hazır bulundu.