O kurşun Kıvrıkoğlu’na gelseydi hiyerarşi değişecekti. Bu Çevik Bir’in işine yarardı. Suikastı özel kuvvvetlerden iki kişi yaptı, onlar da uçak kazasında öldürüldü
MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, A Haber’de yayınlanan bir programda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şubat soruşturmasından Toros 97 suikastına, 1977’deki Kanlı 1 Mayıs’tan Yeşil’e kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Eymür’ün açıklamaları özetle şöyle:
28 Şubat’ta irticai tehdit yoktu
Birtakım şeylerin soruşturulması, aksaklıkların giderilmesi devletin yapması gereken bir iş aslında. Bunun dozajını iyi ayarlamak lazım. Kan davası haline getirilmemesi lazım. Her tepki karşı tepkiyi yarattığı için zarar getirebilir. Rövanş rövanşı getirir.
MİT, 12 Eylül’de de, 28 Şubat’ta da siyasi iktidara haber vermedi, siyasi iktidarı uyarmadı. (“Bu MİT’in Anayasa’ya biraz mugayir davrandığını yasal konumuna aykırı davrandığını göstermez mi?” sorusu üzerine) Ben eskiden beri MİT’in denetim altında olması gerektiğini söylerim. MİT’in başında olmak bir güçtür. Siz oraya birini tayin ediyorsunuz. Eğer o iyi niyetli bir insansa, devlete çok büyük katkısı olur. Düşünün ki kötü niyetli bir adam da oraya gelirse felaketler getirebilir. Her yerde olduğu gibi MİT’te de iyi de var, kötü de var.
28 Şubat’ta insanlar fişlendi... Her zaman fişlendi. İstanbul’da sosyeteyi bile fişlediklerini hatırlıyorum. 28 Şubat’ta irticai bir tehdit yoktu. Türkiye de nasıl bir sol terör, sağ terör olduysa irticai terör de olabilir. Bu da bir tehlike. Bir de bu işin mimarları o kadar güzel provoke ederler ki toplumu, bir bakarsınız facianın ortasında oturuyorsunuz.
Bir, cumhurbaşkanı olmak istiyordu
(Emekli Orgeneral Çevik Bir’in Genelkurmay Başkanı olmak istediği doğru mu? sorusuna) Daha da ilerisi cumhurbaşkanı olmak istedi. Şimdi başkan da olmak istiyor. (1997 yılında Kıbrıs’ta düzenlenen Toros 97 tatbikatında Albay Vural Berkay’ın şehit olması olayı) Hedef, dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu idi. Eğer o kurşun Kıvrıkoğlu paşamıza gelseydi, herhalde hiyerarşi değişecekti, Genelkurmay Başkanlığı sırası değişecekti. Kimin işine yarardı bilmiyorum. Herhalde Çevik Paşa’nın işine yarardı. (Vural Berkay’ı vuranlarla ilgili) Benim bildiğim özel kuvvetlerden iki kişinin bu görevi yaptığı ve sonrasında bir uçak kazasında onların öldüğü. Malatya’da düşen Casa uçağında 20 kişilik bir ekip vardı. Onunla ilgili başka iddialar da oldu. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastını da o ekibin, o düşen uçaktaki ekibin yaptığı ve iz bırakmamak için bunların imha edildiği söylendi.
Yeşil’in sağ olduğunu sanmıyorum
Size samimiyetle söyleyeyim, Yeşil çok kabiliyetli bir adamdı. Yeşil gibi binlerce adam var Türkiye’de bilinen veya bilinmeyen. Şimdi Yeşil ne yapmış? Devlet görev vermiş, “Şunu öldür” demiş, öldürmüş. Ben Yeşil’le çalışırken hiçbir sabıkası yoktu... (Mesut Yılmaz’a suikast girişimi ile ilgisi var mı sorusuna?) O tarihte Lübnan’daydı. Grup halinde gidilen bir iş. Hanefi Avcı hep gazetecileri çok yönlendirir, çok günahı var Hanefi’nin. Ben Mesut Yılmaz’a faillerinin isimlerini de verdim, ona rağmen sonradan affetti. Yeşil’in sağ olduğunu zannetmiyorum. Çünkü ciddi bir araştırma yaptım. Arabasını Bahçelievler’de terk edilmiş olarak bulduk. Tanıyanlara da sorduk, herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Ben Yeşil’e asla “Abdullah Öcalan’ı öldür” demedim. Yeşil öldürdüğü insanları kendi için değil devlet için öldürdü. Kimse devletin üstünde değildir. MİT her türlü insanı devletin gayeleri için kullanır.
Avcı MİT Müsteşarı olmak istiyormuş
Eymür, “Avcı neden Devrimci Karargah örgütünden içeride yatıyor?” sorusunu şöyle yanıtladı:
Telefon görüşmelerinden dolayı olabilir. MİT Müsteşarı olmak istiyormuş ben öyle duydum... Şimdi hiçbir şey bilmiyor havasında dolaşanlardan birisi Emin Aslan’dı. İstihbarat Daire Başkanı’ydı. Hanefi Avcı da onun yardımcısıydı. Emin Aslan, bütün bu pasaport veren silah veren organize eden oydu, Mehmet Ağar’ın altındaki. Komisyona filan da çağırdılar “hiçbir şeyden haberim yok” dedi. Ama hayat öyle garip ki dönüyor dolaşıyor bir başka yerden çıkıyor acısı. Yani kimsenin hapiste olmasını istemem. Hanefi Avcı’nın yurtdışında operasyon yapma diye bir görevi yok, bunu yapıyorlarsa zaten bu suç. Hanefi Avcı ekip kuruyor pişmancılardan. Bunlara bomba veriliyor. Bunlar yurt içinde ne yapıyorlar? Yurtdışında rejin diye Abdullah Öcalan’a karşı bir örgüt kuruluyor. Sonra o örgütün başını öldürüyorlar. O örgütü ve PKK’nın kurucuları olan adamlar bunun elemanı oluyor. Bunlar belde silah, telsiz geziyorlar. Arabalar yakalanıyor, “Biz Hanefi Avcı’ya çalışıyoruz”... Cem Ersever’e gittim konuştum, “yanlış işler yapıyorsunuz” dedim. Peki sen resmi memur olarak bunu rapor ettin mi? Kendi üstlerine rapor et, devlet arşivinde bulunur, böyle rapor yok.
MİT Hiram Abas’ın intikamını almadı
MİT için çalışan gazetecilerin çok olduğu muhakkak. Ama ben hepsinin ismini bilmem. Gazeteci kendi ülkesinin istihbarat teşkilatında bir görevi yerine getirirken faydalı olacağı birtakım bilgiler varsa bunları veriyor. Bunu sulandırırsanız başka şekilde düşünülebilir. Biri birinin kontrolüne girer, ya gazeteci MİT’in kontrolüne girer, ya da MİT gazetecinin her söylediğine inanır hale gelir.
Uğur Mumcu cinayeti ile Ergenekon yapılanması arasında bir ilişki olabilir. Tabii ben Hiram Abas için de aynı şeyi düşünüyorum. MİT, Hiram Abas’ın intikamını almadı.
MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, A Haber’de yayınlanan bir programda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Şubat soruşturmasından Toros 97 suikastına, 1977’deki Kanlı 1 Mayıs’tan Yeşil’e kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Eymür’ün açıklamaları özetle şöyle:
28 Şubat’ta irticai tehdit yoktu
Birtakım şeylerin soruşturulması, aksaklıkların giderilmesi devletin yapması gereken bir iş aslında. Bunun dozajını iyi ayarlamak lazım. Kan davası haline getirilmemesi lazım. Her tepki karşı tepkiyi yarattığı için zarar getirebilir. Rövanş rövanşı getirir.
MİT, 12 Eylül’de de, 28 Şubat’ta da siyasi iktidara haber vermedi, siyasi iktidarı uyarmadı. (“Bu MİT’in Anayasa’ya biraz mugayir davrandığını yasal konumuna aykırı davrandığını göstermez mi?” sorusu üzerine) Ben eskiden beri MİT’in denetim altında olması gerektiğini söylerim. MİT’in başında olmak bir güçtür. Siz oraya birini tayin ediyorsunuz. Eğer o iyi niyetli bir insansa, devlete çok büyük katkısı olur. Düşünün ki kötü niyetli bir adam da oraya gelirse felaketler getirebilir. Her yerde olduğu gibi MİT’te de iyi de var, kötü de var.
28 Şubat’ta insanlar fişlendi... Her zaman fişlendi. İstanbul’da sosyeteyi bile fişlediklerini hatırlıyorum. 28 Şubat’ta irticai bir tehdit yoktu. Türkiye de nasıl bir sol terör, sağ terör olduysa irticai terör de olabilir. Bu da bir tehlike. Bir de bu işin mimarları o kadar güzel provoke ederler ki toplumu, bir bakarsınız facianın ortasında oturuyorsunuz.
Bir, cumhurbaşkanı olmak istiyordu
(Emekli Orgeneral Çevik Bir’in Genelkurmay Başkanı olmak istediği doğru mu? sorusuna) Daha da ilerisi cumhurbaşkanı olmak istedi. Şimdi başkan da olmak istiyor. (1997 yılında Kıbrıs’ta düzenlenen Toros 97 tatbikatında Albay Vural Berkay’ın şehit olması olayı) Hedef, dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu idi. Eğer o kurşun Kıvrıkoğlu paşamıza gelseydi, herhalde hiyerarşi değişecekti, Genelkurmay Başkanlığı sırası değişecekti. Kimin işine yarardı bilmiyorum. Herhalde Çevik Paşa’nın işine yarardı. (Vural Berkay’ı vuranlarla ilgili) Benim bildiğim özel kuvvetlerden iki kişinin bu görevi yaptığı ve sonrasında bir uçak kazasında onların öldüğü. Malatya’da düşen Casa uçağında 20 kişilik bir ekip vardı. Onunla ilgili başka iddialar da oldu. Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastını da o ekibin, o düşen uçaktaki ekibin yaptığı ve iz bırakmamak için bunların imha edildiği söylendi.
Yeşil’in sağ olduğunu sanmıyorum
Size samimiyetle söyleyeyim, Yeşil çok kabiliyetli bir adamdı. Yeşil gibi binlerce adam var Türkiye’de bilinen veya bilinmeyen. Şimdi Yeşil ne yapmış? Devlet görev vermiş, “Şunu öldür” demiş, öldürmüş. Ben Yeşil’le çalışırken hiçbir sabıkası yoktu... (Mesut Yılmaz’a suikast girişimi ile ilgisi var mı sorusuna?) O tarihte Lübnan’daydı. Grup halinde gidilen bir iş. Hanefi Avcı hep gazetecileri çok yönlendirir, çok günahı var Hanefi’nin. Ben Mesut Yılmaz’a faillerinin isimlerini de verdim, ona rağmen sonradan affetti. Yeşil’in sağ olduğunu zannetmiyorum. Çünkü ciddi bir araştırma yaptım. Arabasını Bahçelievler’de terk edilmiş olarak bulduk. Tanıyanlara da sorduk, herhangi bir sonuca ulaşılamadı. Ben Yeşil’e asla “Abdullah Öcalan’ı öldür” demedim. Yeşil öldürdüğü insanları kendi için değil devlet için öldürdü. Kimse devletin üstünde değildir. MİT her türlü insanı devletin gayeleri için kullanır.
Avcı MİT Müsteşarı olmak istiyormuş
Eymür, “Avcı neden Devrimci Karargah örgütünden içeride yatıyor?” sorusunu şöyle yanıtladı:
Telefon görüşmelerinden dolayı olabilir. MİT Müsteşarı olmak istiyormuş ben öyle duydum... Şimdi hiçbir şey bilmiyor havasında dolaşanlardan birisi Emin Aslan’dı. İstihbarat Daire Başkanı’ydı. Hanefi Avcı da onun yardımcısıydı. Emin Aslan, bütün bu pasaport veren silah veren organize eden oydu, Mehmet Ağar’ın altındaki. Komisyona filan da çağırdılar “hiçbir şeyden haberim yok” dedi. Ama hayat öyle garip ki dönüyor dolaşıyor bir başka yerden çıkıyor acısı. Yani kimsenin hapiste olmasını istemem. Hanefi Avcı’nın yurtdışında operasyon yapma diye bir görevi yok, bunu yapıyorlarsa zaten bu suç. Hanefi Avcı ekip kuruyor pişmancılardan. Bunlara bomba veriliyor. Bunlar yurt içinde ne yapıyorlar? Yurtdışında rejin diye Abdullah Öcalan’a karşı bir örgüt kuruluyor. Sonra o örgütün başını öldürüyorlar. O örgütü ve PKK’nın kurucuları olan adamlar bunun elemanı oluyor. Bunlar belde silah, telsiz geziyorlar. Arabalar yakalanıyor, “Biz Hanefi Avcı’ya çalışıyoruz”... Cem Ersever’e gittim konuştum, “yanlış işler yapıyorsunuz” dedim. Peki sen resmi memur olarak bunu rapor ettin mi? Kendi üstlerine rapor et, devlet arşivinde bulunur, böyle rapor yok.
MİT Hiram Abas’ın intikamını almadı
MİT için çalışan gazetecilerin çok olduğu muhakkak. Ama ben hepsinin ismini bilmem. Gazeteci kendi ülkesinin istihbarat teşkilatında bir görevi yerine getirirken faydalı olacağı birtakım bilgiler varsa bunları veriyor. Bunu sulandırırsanız başka şekilde düşünülebilir. Biri birinin kontrolüne girer, ya gazeteci MİT’in kontrolüne girer, ya da MİT gazetecinin her söylediğine inanır hale gelir.
Uğur Mumcu cinayeti ile Ergenekon yapılanması arasında bir ilişki olabilir. Tabii ben Hiram Abas için de aynı şeyi düşünüyorum. MİT, Hiram Abas’ın intikamını almadı.