Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Türkiye küresel krizden burnu kanamadan çıkmıştır

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin elde ettiği ekonomik başarıdan dolayı parmakla gösterilen bir ülke haline geldiğini söyledi.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-18 17:30:03

Türkiye küresel krizden burnu kanamadan çıkmıştır
Adana Seyhan Otel'de gerçekleştirilen 'Adana Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni ve Teşvik Sistemi Bilgilendirme Toplantısı'nda konuşan Çağlayan, görevi gereği dünyanın en az 150 ülkesine seyahat etiğini ve yurt dışından gelen heyetlerle görüştüğünü hatırlattı.

Türkiye'nin bir cazibe merkezi haline geldiğinin altını çizen Çağlayan, ülkenin bu şekilde önemli hale gelmesindeki en temel etkenin uzun yıllar sonra yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrar olduğunu kaydetti.

Ülke ekonomisinin geçen yıl yüzde 8,5'luk rekor bir büyüme ve son sekiz yılda 110.5 milyar dolar doğrudan yatırıma kavuştuğuna işaret eden Çağlayan, Türkiye'nin yatırım yapılır bir yer haline geldiğini vurguladı. 2008 krizinin yaşandığı bir dönemde ülke ekonomisinde tarihi bir başarı hikayesi yazıldığını savunan Çağlayan, hükümetin özellikle özel sektör odaklı ve ihracat hedefli bir büyümeyi öngördüğünü belirtti.

Çağlayan, "2001'de yaşanan krizden bugüne geldiğimiz ortamda son dört yıl içinde IMF'nin çıtasını kendi milli çıtasına bağlamışsa bu Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrarda katetmiş olduğu mesafenin en net göstergesidir. Bunun arkasındaki en büyük güç, hükümetin mali disipline verdiği önemdir." dedi.

Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkelerine ekonomi konusunda ders verir hale geldiğine işaret eden Zafer Çağlayan, bütçe açığının 23 Avrupa ülkesinden çok daha iyi performansa sahip olduğunu dile getirdi. Yunanistan, Portekiz, İzlanda, İrlanda, İtalya ve İspanya'yı sıkıntıya sokan en büyük faktörün toplam kamu borçları olduğunu ifade eden Zafer Çağlayan, şöyle devam etti:

"Türkiye'de mali disiplin bizim açımızdan çok önemli olmuştur. Geçmişte bizim başımızın belası olan, bugün Yunanistan'ı, İzlanda'yı, İrlanda'yı, İspanya'yı Portekiz'i sıkıntıya sokan en büyük faktör bu ülkelerdeki toplam kamu borçlarının gelirlerine oranları arasındaki uçurumdur.

Avrupa'nın borç oranı yüzde 88'dir. İşsizlik oranı yüzde 10,8'dir. Şükürler olsun her sene 1, 1,5 milyon insanın iş hayatına girdiği bir Türkiye'de işsizlik oranları AB ortalamasının daha da altına düşmüştür. Tabii ki yetmez. İşsizliği daha fazla azaltıp, istihdamı daha da artırmamız gerekiyor. Türkiye bu küresel krizde burnu dahi kanamadan başarıyla çıkmışsa temel göstergeler bunlardır. Avrupa ülkelerinde borç yükü ve bütçe açıklarının fazla olması, onları bu hale getirdi.

Yunanistan'da resmen bir borç yükü doğmuştur. Avrupa krizi tam 10 tane hükümetin başını yedi. Yunanistan siyasi istikrarı mumla arar hale geldi. Yunanistan adeta Avrupa'nın büyük bir çıbanı haline gelmiştir. Avro bölgesinde ne olacağı belli olmayan bir dönemle karşı karşıyayız. Avrupa'daki birçok ülke 10 gün sonra ne olacağını bilmez haldedir. Türkiye, Allah'a şükür 2023 hedeflerini ortaya koymuştur."

Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarın devam etmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Çağlayan, bu anlamda yeni bir teşvik sistemini uygulamaya koyduklarını söyledi. Hayatında çok teşvik sistemi gördüğüne işaret eden Çağlayan, geçmişte teşviklerin son derece yanlış ve yönlü kullanıldığını ileri sürdü. Milletin kıt kaynaklarının yerine gitmediğine dikkat çeken Çağlayan, hayali fabrikalar ve olmayan yerlerle devletin parasının çar çur edildiğini kaydetti.

Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugün öyle bir teşvik sistemi getirildi ki; sanayi stratejisine dayanan, özellikle ithalat haritası sayesinde hangi alanlarda açık verdiğimizi göz önünde bulundurduğumuz bir teşvik sistemi getirdik. Kimi zaman ithalat rakamlarını açıklamadığım sorulur. İthalat rakamları TÜİK tarafından her zaman açıklanır. İthalat yapmak ayıp değil. Kaldı ki ithalatı benim mezardaki babam da ben de yapmıyorum. İthalatı tüm Türkiye yapıyor. Geçen yıl Türkiye sadece 1 milyar 750 milyon lira cep telefonu ithal etmiş. İnsanlara 'niye cep telefonu aldınız, almadınız' demek benim haddim değil.

Ülkenin ithalatta asıl öne çıkan en büyük problemi 54 milyar dolarlık enerji ithalatıdır. Petrol fiyatları bu yükselişle devam ederse enerji faturamız bu yıl 65 milyar dolara çıkacaktır. Türkiye bu ithalatı yapmak zorunda. Maalesef geçmişte enerji politikası yanlış sistem üzerine kurulmuştur. Ülke doğalgaz madde bağımlısı haline getirmiştir. Şimdi biz Yenilenebilir Enerji Kanunu ile bir tarafta Türkiye'de kendi doğal kaynaklarımızı kullanmayı hedeflerken, diğer yandan nükleer santrallerle her yıl yüzde 6 artan enerji açığını karşılama noktasında çalışmalar yapıyoruz."

Bundan sonra ithale dayalı hiçbir enerji yatırımının desteklenmeyeceğinin altını çizen Bakan Çağlayan, ülkeye yetecek su, rüzgar, kömür, güneş ve jeotermal kaynaklarının bulunduğunu açıkladı. Çağlayan, iki nükleer santralin 85 milyar kilovat saat elektrik enerjisi ürettiğini hatırlattı. Teşvik sistemini oluştururken, 61 parametreyi incelediklerine değinen Çağlayan, bunların, kadın-erkek nüfusu, göç olgusu, sağlık yatırımları ve eğitim seviyesi gibi çok geniş bir yelpazeyi kapsadığını bildirdi.

Teşvik sisteminin toplumun büyük bir kesimi tarafından destek gördüğünü ve 800 kuruluştan bilgi aldıklarını belirten Çağlayan, 'Adana'nın neden 2. Bölgede yer aldığına' dair eleştirilere cevap verdi. Adana'nın siyaseten teşvik sisteminde 2. Bölgeye alınmadığını ifade eden Çağlayan, herhangi bir ili diğerine tercih etmenin söz konusu olmadığını vurguladı.

MHP'Lİ HALAMAN VE YILMAZ PROTESTO ETTİ

Bakan Zafer Çağlayan'ın teşvik sistemini anlatırken, MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz itiraz etti. Çağlayan, kürsüden indikten sonra ise MHP Adana Milletvekili Ali Halaman, kendilerine konuşma hakkı verilmesini istedi. Siyasi içerikli bir anlatıma muhatap olduklarını iddia eden Halaman, "Bunu odalar yapıyorsa onları protesto ediyorum. Adana'nın ekonomik ve politik yapısı böyle değildir. Dolayısı ile bu kadar çok düşük vergi alınıyorsa, gelir vergisi iptal edilsin. Burası üniversite değil. Bizlere 'ben sana ders veririm' deniliyorsa, üniversite ve okullara gitsin. Adana'nın ekonomik yapısı bakanın bahsettiği gibi değildir. Bu memlekete 10 yıldır ne yaptınız?" diyerek, Seyfettin Yılmaz ile salonu terk etti.

Bakan Çağlayan, milletvekillerin bu tavrına, "Burası şov yeri değildir" diyerek tepki gösterdi. Ödül töreni sırasında mikrofonu alan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik de Çağlayan'ın 'yer temin edilmesi halinde bir yabancı yatırımcıyı Adana'ya getirebileceğini' söylediğini belirterek, Adana'nın bu tabloyu özlediğini kaydetti.

Tören sonra gazetecilere protesto ile ilgili yaptığı açıklamada bulunan Zafer Çağlayan, kente teşvik sistemini anlatmaya geldiğini ve 1 milyon dolarlık yatırım getirmeyi teklif ettiklerini dile getirdi. Çağlayan, "Arkadaşların mantığını anlayamadım" dedi.

SON VİDEO HABER

Iğdır'da AK Parti İl Başkanlığı binasına molotoflu saldırı

Haber Ara