Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Bu 'mefta' bizim!

“Ne yapalım bu da böyle işte” deyip geçebileceğimiz bir durum değil bu, karşımızda duran “toplumsal algı” aynı zamanda “korkunç” bir “hatasızlık” önkabulüne dayanıyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-18 13:45:37

Bu 'mefta' bizim!
İşte Ahmet Altan'dan,  Türkiye gündemi ile alakalı değerlendirme;

Eskilerde de böyleydi herhalde ama son zamanlarda sanırım daha da koyulaştı, artık “eleştirinin” her türü “düşmanlık” olarak kabul ediliyor.

Ortak algıya göre “düşmanlar” eleştirir.

Bu değerlendirmenin tersi de tabii geçerli, dostlar da över.

Dostluğa biçilen kıymet de böylece ortaya çıkıyor, dostsan öveceksin.

“Ne yapalım bu da böyle işte” deyip geçebileceğimiz bir durum değil bu, karşımızda duran “toplumsal algı” aynı zamanda “korkunç” bir “hatasızlık” önkabulüne dayanıyor.

Herkese göre tuttuğu taraf “mutlak bir haklılığa” sahip ve tümüyle hatadan azade.

Eleştirilecek hiç bir yanı yok.

Ona “bak böyle davranırsan sonu iyi bitmeyecek” demek bir yardım etme, düzeltme isteğinden kaynaklanmıyor, çünkü o hiçbir düzeltmeye gerek duymayan bir hatasızlık çizgisinde yürüyor.

Hiçbir uyarıya ihtiyacı olmayan bir “mükemmeliyeti” eleştirmek de yalnızca düşmanlıkla açıklanabilir tabii.

Sizce bu sağlıklı bir duygu ve düşünce dünyasının işareti mi?

Daha da ürkütücü olanı, bu önkabulün dışına çıkabilen kimse yok.

Dehşet verici bir taleple karşı karşıyayız, “beni öv”, “ne yaparsam yapayım onun doğru olduğunu kabul et”, “sakın beni eleştirme, düzeltme, uyarma”.

Neden?

“Çünkü ben hatadan münezzehim, ben hatasızım, ben mutlak haklılığı ve doğruluğu temsil ediyorum.”


Yazının devamını okumak için tıklayın

SON VİDEO HABER

Uçakta olay çıkarıp, 'Türkiye'yi satın alırım' diye tehdit etti

Haber Ara