Yüzyılın unutulmuş dergileri
Nitelikli dergiler, dağıtım ve okura ulaşma bağlamında kimi sorunlarla boğuşsa da, özveriyle yayımlanmaya devam ediyor...
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-17 13:04:47
Mustafa Özçelik'in Sırat-ı Müstakim (Sebilürreşad) dergisinin tarihçesini, politikasını ve muhtevasını ele aldığı yazısı ile açılıyor Değirmen'in kapısı. Mehmet Özdemir'in Genç Kalemler, Sebahattin Karakoç'un ise Servet-i Fünun dergisini ele alan yazılarını okuyarak Cumhuriyet öncesi edebiyatımızın seyri ve temel yönelimleri hususunda fikir sahibi oluyoruz. Sonrasında kronolojik şekilde, erken cumhuriyet döneminin öncü dergilerini, çok partili dönemde ses getirmiş dergileri tanıtan yazıları okuyarak, günümüz Türkiye'sinin düşünsel arka planını oluşturan dergilere kadar uzanıyoruz. Yeri gelmişken, Necati Mert'in "Yansıma ile Hece" ve Lütfi Bergen'in "Düşünsel Özerkliğin Birikimi" adlı ürünlerine özellikle dikkat çekmek isterim. En sonda ise Menderes Daşkıran'ın "Yüzyılın Mecrasında Dergilerin Macerası" adlı toparlayıcı yazısı ve İlyas Dirin'in titizlikle hazırladığı otuz iki sayfalık "Edebiyat - Düşünce - Kültür - Sanat Dergileri (1929-1990) Bibliyografyası" dikkate değer çalışmalar olarak anılmayı hak ediyor.
Değirmen'de, her biri farklı hedef, ihtiyaç, yönelim ve poetikalarla doğan 48 dergi ele alınmış. Şöyle rastgele karıştırayım isterseniz: Dergah'ta soluklanıp Halkın Dostları ile selamlaşmak, Edebiyat Ortamı'nın Mavi'liklerine dalıp Büyük Doğu'dan yüzeye çıkmak, Sombahar'ı hüzünle anımsayıp Mavera'ya süzülmek, Papirüs'e yazılanlara bakıp Diriliş'e doğru uzanmak, ruhumuzu doyuran Sızıntı'dan o köklü Varlık'a doğru yönelmek... Kolay değildir elbette farklı düşünsel kimlikleri başarıyla taşımış bunca dergiyi, içselleştirdiğimiz kalıplaşmış ideolojik kabullerimizin uzağında, mümkün olduğunca objektif algıyla, işte böyle bir araya getirebilmek...
Hece Dergisi tarafından belirli periyotlarla farklı konularda yayımlanmasına aşina olduğumuz hacimli ve titiz özel sayı şeklindeki arşivlik ürünlere, Değirmen dergisinin de "Yüzyılın Dergileri" sayısı ile böylesine güçlü bir katkı yapması oldukça önemli. Bu özel çalışmanın hiç mi eksikliği yok? Eleştirel ve akademik bir gözle bakılacak olursa elbette vardır. Ancak ben, taşrada yayın yapan bir derginin bu ciddi çabasının ancak övgüyle anılması gerektiğine inanıyorum. Geçtiğimiz yüzyıldaki ortak zihinsel birikimin ve kültürel bilinçaltımızın oluşmasında, dahası gelişmesinde, inkar edilemez öneme sahip bu süreli yayınları, geçit töreni izlercesine ardı ardına anımsamak, hem keyifli hem de bilgi tazeleyici tarifsiz bir serüven.
Zaman - Polat Onat
SON VİDEO HABER
Haber Ara