Dolar

34,9448

Euro

36,7331

Altın

2.986,72

Bist

10.125,46

Zamanaşımı değil, devlet aşımı

Başkale'de, Hacı Mete adlı köylünün öldürülmesine ilişkin soruşturma, devletin bir faili meçhul cinayeti nasıl el birliğiyle zamanaşımına soktuğunun kanıtı oldu.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-16 12:04:39

Zamanaşımı değil, devlet aşımı
Başkale'de, Hacı Mete adlı köylünün 1996 yılında elleri arkadan bağlı ve başından vurulmuş halde öldürülmesine ilişkin soruşturma, devletin bir faili meçhul cinayeti nasıl el birliğiyle zamanaşımına soktuğunun kanıtı oldu.

Bir numaralı şüpheli olması gereken jandarma soruşturmayı yürütünce ilk gün alınan tanık ifadeleri dışında hiçbir delil toplanmadı. Komutanları değişse de jandarmanın bu tavrı değişmedi. Her üç ayda savcılığa gönderilmesi gereken soruşturma evrakı, bazen rafta bırakıldı. Bir savcının 2001 yılında jandramaya gönderdiği "10 yıl sonra zamanaşımı doluyor" yazısına, ne jandarma, ne de sonraki savcılar kulak astı. Sonuç mu? Başkale Savcısı Sait Demir, 28 Mart 2012'de Hacı Mete Davası'nın zamanaşımından düştüğü kararına vardı. Gerekçe: "Olay tarihinden bugüne kadar yapılan araştırmalarda olayın fail ya da faillerinin tespit edilemediği, zaman aşımını kesecek ya da durduracak herhangi bir usuli işlemin yapılmadığı..."

"Ortayol köyünün 2,5-3 kilometre aşağısında köprüye dik olarak, başına siyah örme şapka geçirilmiş, elleri arkadan bağlanmış, sırt üstü yatan bir cesedin bulunduğu görüldü. Başının üst tarafından ateş silah giriş deliğinin, ensesinin sol tarafında da çıkış deliğinin bulunduğu..."

Başkale Jandarma Karakolu'na bağlı görevlilerin 5 Ekim 1996'da tespit ettiği bu ceset, 58 yaşındaki Hacı Mete'ye aitti. Bu yaşlı adam, ölü bulunduğu tarihten iki hafta öncesine kadar Belliyurt köyünde sakin bir yaşam sürüyordu. En son, Aydın Bacık'ın başında olduğu Başkale Merkez Jandarma Komutanlığı'na gitmek üzere evinden çıkmış, bir daha kendisinden haber alınamamıştı. Ve 5 Ekim 1996'da, başından tek kurşunla öldürülmüş halde bulunmuştu.

Aynı gün Mete'nin torunu Fesih Demir ve Abdurrahman Ürgün'ün ifadeleri alındı. Demir, dedesinin iki hafta önce "Başkale'ye gidiyorum" diyerek köyden ayrıldığını ve bir daha haber alamadıklarını söyledi. Mete artık binlerce 'faili meçhul' arasına girmişti.

SAVCIYA GÖNDERİLECEK YAZI UNUTULDU!
Başkale Cumhuriyet Savcılığı, 3 Ocak 1997'de İlçe Jandarma Komutanlığı'na gönderdiği yazıda, "Hacı Mete'yi öldüren faillerin sıkı bir şekilde araştırılarak yakalanmasına çalışılması, yakalandıkları takdirde hazır edilmesi, yakalanmadıkları takdirde her üç ayda bir bir tutanak tutularak, savcılığa gönderilmesi" talimatını verdi. Merkez Jandarma Karakol Komutanı İsmail Ata tarafından 3 Ocak 1997'de "Mete'nin öldürülüp Ortayol köyü yakınındaki köprü altına cesedinin atılması olayına karışan fail veya faillerin kimliğinin tespit edilemediği, araştırmanın devam ettiği, neticeten bilgi verileceğini" bildirdi. Sonuç mu? Başkale Jandarması, bu cinayetten 31 Temmuz 2001'e kadar geçen beş yıl boyunca hiçbir delil toplamadı, hiçbir ifade almadı. Komutanları ve personeli değişse de her üç ayda bir savcılığa gönderdiği yazının içeriği de değişmedi. İlk yazının bir örneği, cümlesi cümlesine aynı şekilde, savcılığa gönderildi. Tabii, bu arada savcılar da değişiyordu.

Başkale Cumhuriyet Savcılığı, 31 Temmuz 2001'de jandarmaya gönderdiği 'Daimi Araka Kararı' başlıklı evrakında, Hacı Mete'nin ölümüne ilişkin zamanaşımı süresinin 5 Ekim 2011'de son bulacağı uyarısında bulunarak, "Suç tarihinden bu yana fail veya faillerdi tespit edilememiş olduğundan zamanaşımı tarihine kadar faillerinin sıkı suretle aranmasına devam edilmesi" talimatını verdi. Buna karşın jandarma, komutanları ve personeli değişse de, 11 Haziran 2003'e kadar üç ayda bir aynı yanıtı vermeyi sürdürdü. Dosyadaki tek hareketlilik, bu tarihten sonra savcılığa yazı gönderilmesinin unutulması oldu. Başkale Savcılığı, bu 'eksikliği' fark edip 28 Haziran 2004'te ikaz etti.

SAVCI ÜÇ KEZ UYARDI
Cinayetin üzerinden dokuz yıl geçerken eldeki tek işlem, cesedin bulunduğu Ortayol köyü muhtarı Mehmet Ali Aslan'ın ifadesinin alınması oldu. Aslan, 9 Ocak 2005'te jandarmaya verdiği ifadede, "Bana göre olayı PKK yaptı çünkü köyümüzde yeteri kadar korucu olması nedeniyle köyümüze gözdağı verilmek istendi" diyordu. Dosyada başka da bir gelişme olmadı. Jandarma 1 Kasım 2007'ye kadar yine her üç ayda bir yanıtını gönderdi. Fakat here ne olduysa yazılar kesildi. Savcılık 13 Kasım 2008'de bu 'ihmali' görüp ihtar etti. Ne var ki jandarmanın 'ilgisizliği' değişmiyordu. Öyle ki Savcı Mehmet Emin Elçi, 8 Ekim 2009'da, 14 Kasım 2010'da ve 12 Şubat 2011'de üç kez sertçe uyarmak zorunda kaldı. Savcı Elçi'ye göre soruşturmanın yapıldığına dair bir evrak bile yoktu. Elçi, şöyle diyordu:

"Her üç ayda bir düzenli bilgi verilmesi istenildiği halde dosyanın incelemesinde soruşturmanın halen devam ettiğine dair herhang bir tutanak, ifade, beyan, olay yeri incelemesi ve delil tespitine yönelik çalışma yapıldığına dair evrak tanzim edilmediği, sanıkların yakalanması için ne gibi bir işlem yapıldığını somut olarak tutanağa bağlahmadığı, konuyla ilgili üç ayda bir düzenli cevap verilmesi gerektiği halde uzun süredir herhangi bir cevap verilmediği anlaşılmakla; daimi arama kararı gereğince müştekilerin beyanlarına yeniden müracaat edilmesi, yeni bil delil veya bulgunun bulunup bulunmadığının tespiti..."

Savcılık ve jandarma bu işlemleri yerine getirmedi. Hacı Mete'nin torunu Cumhur Mete, 14 Mart 2011'de savcılığa başvurup dosyadaki evrakın bir örneğini istedi. Ayrıca tanık olarak dinlenmeleri için üç köylünün isimlerini verdi. Ne var ki sona gelinmişti. Başkale Savcısı Sait Demir, 28 Mart 2012'de 'takipsizlik' kararı vererek, dosyayı kapattı. Kararda, şunları yazıyordu:

"Olay tarihinden bugüne kadar yapılan araştırmalarda olayın fail ya da faillerinin tespit edilemediği ve dava zaman aşımını kesecek ya da durduracak herhangi bir usuli işlemin yapılmadığı, olayın faillerinin ya da sebebinin tespit edilememesi nedeniyle 15 yıllık dava zaman aşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin 5 Ekim 2011 tarihi itibariyle dolduğu anlaşılmış olup..." (Islahhaber)
SON VİDEO HABER

Emlakçılar arasında silahlı çatışma: 2 ölü

Haber Ara