'Irak'ta Türkmen olacağıma...'
Irak Türkmen Cephesi'nin Kuzey Irak sorumlusu Aydın Maaruf, Erbil'deki ofisinde Yeni Şafak'ın sorularını cevaplarken, Türk devleti ve medyası tarafından neredeyse 'unutulan' Türkmenlerin, tarihin en kritik eşiğinde olduklarını hatırlattı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-15 15:15:01
Bugün Erbil sokaklarında bağımsızlık ilanı konuşuluyor. Bunu olası buluyor musunuz? Ve böyle bir durumda Irak'ı ne bekler?
Bağımsızlık ilanı Kürt siyasi sahnesinde konuşulan bir şey. Fakat gerçekler ayrıdır, konuşmak ayrıdır, sahada gerçekleştirmek ayrıdır. Şimdi burda bir gerçek var, Irak karışık bir bölge. Karışık etnik gruplar var. Araplar, Şiiler, Sünniler, Türkmenler, Kürtler, Yezidiler vs. En önemli unsurlar ise Arap, Kürt ve Türkmenlerdir. Biz her zaman şunu söylüyoruz: İnsanların görüşlerine saygımız var. İster Kürt olsun ister Arap olsun ne konuştuğunun ne istediğinin önemi var. Çünkü demokratik bir anayasaya tabiyiz. Fakat hiç zannetmiyorum ki Kürt yönetimi bağımsızlık ilan etsin. Çünkü Irak'a bağlı yaşamaları daha büyük bir şanstır, daha büyük bir avantajdır onlar için.
Yine de Irak'ta bölünme senaryosunun gerçekleştiğini varsayalım. Ne olur o zaman Türkmenlere? Bunun için bir eylem planları, bir hazırlık senaryoları var mı?
Eğer Kürt devleti kurulursa tabii Irak parçalanmaya gider. Parçalanmaya gidildiği zaman da en büyük zararı Türkmenler görür. Çünkü Türkmenler farklı bölgelerde yaşıyor. Yüzde 30'u Kuzeyde Erbil'de yaşıyor. Diğerleri mesela Musul'da, Kerkük'te ve diğer bölgelerde yaşıyor. Türkmenler parçalandığı zaman Irak da parçalanır. Sonucunu tahmin etmek ise şimdiden çok zor. Ama en büyük zararı Türkmenler görecektir.
Nasıl bir zarardan bahsediyorsunuz? Türkmenlerin arkasında kimse yok mu yani?
Türkmenler Irak'ta parçalı yaşıyorlar. 300 bine yakını Erbil'de yaşıyor. Yüzde 70'i Musul'da, Kerkük'te, Tuzhurmatu'da, Bağdat'a kadarki bölgelerde yaşıyor. Bu durumda bırakın Irak'ı Türkmenler ikiye bölünür. Yani bölünmede bizim hiçbir çıkarımız yok. Türkmenlerin bir kısmı Kürt yönetiminde kalır, diğer kısmı Arap yönetiminde. Bu nedenle bölünmeyi hiçbir şekilde desteklemiyoruz.
Bu noktada Türkiye'nin politikasını sormak istiyorum. Ankara'nın Kuzey Irak ve Türkmen politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye size yeterli desteği veriyor mu? Hatta destek veriyor mu?
Şimdi Türkiye bölgede, özellikle de Irak'ta bağımsız bir politika izliyor. Yani bütün gruplara karşı... İkincisi Türkiye önemli bir ülke, sadece Irak'ta değil Ortadoğu'da önemli bir ülke. Irak halkının Türkiye'nin desteğine çok ihtiyacı var. Türkiye 10-15 senedir bu desteği veriyor da. Özellikle de Kürt bölgesinde bu desteği görüyoruz. İnşaat alanında olsun, iktisadi alanda olsun bu destek görülüyor. Irak'ın genelinde de siyasi-etnik gruplara eşit mesafede yaklaşıyor. Bunun yanında biz de Türkiye-Kuzey Irak ilişkilerini destekliyoruz. Sonuçta burada federal bir devlet var. Türkiye'nin özellikle Kürtlere yardım ettiğini görüyoruz. Biz bu konuda Türkiye'nin tüm politikasını desteklemesek de yüzde 70'ini 80'ini destekliyoruz.
Hangi politikalarını desteklemiyorsunuz?
Türkiye Cumhuriyeti büyük bir ülke. Etkisi ağır. Her zaman Türkmenleri de desteklemiştir. Fakat bu desteğin daha fazla olmasını istiyoruz. Özellikle de Bağdat'ta. Bağdat bizim merkezimiz. Siyasi mutfak orası. Ne oluyorsa orada oluyor. Orada gündeme getirilmemiz gerekiyor. Özellikle son dönemde Türk basınında Kerkük meselesi konuşulmuyor, Türkmen siyaseti konuşulmuyor. Bundan çok endişeliyiz ve buna karşı kırgınlığımız var. Eğer Türkiye'nin garantörlüğünde olmazsa Kerkük meselesi çözülemez. Türkiye'nin rolü büyük hem Türkmenler için hem Kürtler ve Araplar için.
Mesut Barzani'nin son Türkiye ziyaretiyle ilgili şöyle bir iddia ortaya atıldı: "Barzani Ankara'ya bağımsızlık ilan edeceğini, Kerkük'ü de 'Kürdistan'a dahil edeceğini ve Türkiye'ye Kerkük'ü birlikte yönetmeyi önerdiğini söyledi." Sizce bu mümkün mü?
Buna dair bir bilgim yok ancak bizim önerimiz Kerkük 'özel bir federe' olsun. Bütün etnik gruplar kendi idaresini sağlasın. Türkiye de bunu destekliyor. Kürtler buna eskiden karşı çıkıyordu şimdi daha ılımlı yaklaşıyorlar. Kürtlerin tezi Kerkük'ün 'Kürdistan'a ilhak edilmesi, bizim tezimiz ise özerk bölge olması gerektiği yönündedir. Bağdat'a da bağlanabilir ama ortak bir idare altında olmalı. Türkiye'nin bağımsızlığa destek vereceğini düşünmüyoruz. Çünkü Irak'ın toprak bütünlüğnü savunuyor.
Yaygın kanı eskiden Şiiler ile Kürtlerin acı çektiği şimdi ise Türkmenlerin ve Sünnilerin acı çektiği yönünde. Nedir acılarınız?
Irak anayasasına baktığınızda esas unsurlar Arap, Kürt ve Türkmenlerdir. Ama gerçekliğe baktığınızda bu yok. Haklar bu şekilde dağıtılmıyor. Bağdat'ta Kürtlerin istediği haklar yerine getiriliyor. Irak'ın parasının yüzde 17'si oraya gidiyor. Cumhurbaşkanı yardımcısı, Başbakan yardımcısı, muhaberat... Şiiler de aynı şekilde haklarını alabiliyorlar. Kalan Türkmenlerdir. Sünnilerin orada görevleri, konumları var. Ama bir Türkmen cumhurbaşkanı yardımcısı, başbakan yardımcısı veya meclis başkanı yok.
Neredeyse hiç temsil edilmiyorsunuz...
Anayasada temsil ediliyor gibi görünüyoruz. Ama baktığınızda siyasi sahada yokuz. Türkmen bölgesine baktığınızda ne bir inşaat ne bir imar görürsünüz. Altyapı sıkıntıları var. Kerkük problemi var. İşte mazlumiyetimiz burdan kaynaklanıyor. Erbil'de ise demokratik bir ıslah yapılmaya çalışılıyor. Ama burdaki Türkmenlerin hala hakları verilmiş değil.
Haziranda Erbil'de Kürt Konferansı düzenlenecek. Amaç nedir? Nasıl bir sonuç çıkacak?
Temel hedefleri buradaki Kürt siyasi partileri ve Kürt halkını Irak'taki ve Suriye'deki mevcut duruma karşı bir görüş etrafında birleştirmek. Bir de PKK'ya silah bıraktırılması amaçlanıyor. Barzani yönetimi artık silahla hiçbir yere varılamayacağının kanaatinde. Ve Erbil'de yapılmasıyla tüm dünyaya şu mesaj veriliyor ki 'biz Kuzey Irak yönetimi olarak tüm Kürtlerin liderliğini yürütüyoruz.'
Bir diplomatımız bile yok
Türkmenlerin geçim sıkıntıları var mı?
Geçim sıkıntımız yok ama buradaki yönetim eski yaptığı hataları düzeltemedi. Barzani medyayı da kullanarak Türkmenlerin de haklarının tanındığını göstermeye çalıştı. Oysa bu doğru değil. Bir yıl öncesine kadar durum böyleydi ama artık değişiyor. Biz ve buradaki Kürt yetkililer de bunu dile getiriyoruz ki Türkmenlere bir Kürtten daha çok hak tanınması lazım. Bu örnek olur, demokrasi daha aktifleşir. Kerkük ve Musul için bir örnek olur. Irak'a yukarıdan aşağıya baktığınız zaman bir Türkmen oluşumu yok, diplomatı yok. Yurtdışındaki diplomatlar ya Kürt ya Şii. Bizlerin mazlumiyeti burada.
Ulusal kongre umudu
Irak'taki mevcut krizin baş sorumlusu kim? Kriz nereden patlak verdi? Merkezde Kürt bölgesi mi var?
Maliki'den kaynaklanıyor. Ama buradan da (Kürt bölgesi) kaynaklanıyor. Fakat esas sorumlu Maliki çünkü iki yıldır ferdi hareketlerde bulunuyor. Bu tüm grupları rahatsız ediyor. Şii gruplar da tepki gösteriyor Maliki'ye. Özellikle Sadr Grubu. Sadr Maliki'nin bu yaptığının etnik çatışmaya yol açacağını söylüyor. Baktığınız zaman Irak ordusu onun elinde, istihbarat onun elinde, maliye onun elinde.
Bütün bunları kendi başına nasıl başarıyor? Arkasında nasıl bir siyasi denklem var?
Dış ülkelerin etkisinin olmadığını söylersek yanlış olur. Irak'ı ilgilendiren önemli siyasi, güvenlik anlaşmalar danışmadan yapıyor. Bu hem Kürtleri hem diğer grupları rahatsız ediyor. Sonunda Türkiye ile ilişkilerde gerginlik yaşanmasının sorumlusu da odur. Ancak barış ve diyalog yoluyla çözülmesini umuyoruz.
Diyalog yoluyla çözümden yana umutlu musunuz? Erbil'de son yapılan toplantıdan somut bir karar çıktı mı?
Çıkacak, diğer gruplar da çağrılacak toplantılara.
Maliki' de katılacak mı?
O katılmaz. Çözüm için atılan her adımı kendisine karşı bir girişim olarak algılıyor. Irak'ta veya Türkiye'de veya Avrupa'da yapılan her toplantıyı kendisine karşı yapılan bir girişim olarak görüyor. En son yanlışı, yaptığı İran ziyaretiydi. Yanlış bir zamanlamaydı. Meselenin Irak içinde çözülmesi gerekiyor. Tabi dış devletlerin de farklı görüşleri Irak'ta bozulmaya neden oluyor. Temennimiz odur ki yapılan toplantılarda çözüme ulaşılsın. Tabi bu toplantılara biz Türkmen cephesi olarak çağrılmadık. Buna da karşıyız. Irak'ta konu ne olursa olursun Türkmenlerin de görüşünün alınması gerekiyor.
Peki Türkmenler yeterli mücadeleyi veriyor mu?
İşte burada Türkiye'nin rolü çok önemli. Barzani'nin, Talabani'nin, Allavi'nin, Sadr'ın katıldığı bu toplantıların önemi çok büyük. Şii-Kürt veya Sünni-Kürt çatışmasının önüne geçilmeye çalışılıyor. İkincisi, bu toplantların uzantısı Bağdat'ta ulusal kongre şeklinde yapılacak. O kongreye inşallah Türkmen Cephesi lideri de katılacak. Maliki'nin de katılacağı bir toplantı.
Irak'ın bölünmesi durumunda Şii-Sünni Arapların Kürtlere karşı birleşeceği tahmin ediliyor. Türkmenler de bir şekilde onların yanında yer alacaktır...
Türkmen Cephesi El-Irakiye listesinde yer alıyor. Parlamentoya da o şekilde girdik. Biz Türkmenler için Şii-Sünni önemli değil. Ancak özellikle Tarık Haşimi olayından sonra netleşti ki bir Sünni çizgisi-kitlesi ortaya çıktı. Bir de Şii kitlesi. Sünni kitlesinde Kürtlerle Sünni Araplar müttefik görünüyor. Ve bazı Şii gruplar da destek veriyor. Bu Türkiye'nin desteklediği, güvendiği çizgi. Son gördüğümüz Allavi de Barzani'yi destekledi, Haşimi de Barzani'yi destekledi, Barzani de onu. Gidişat iyi değil, aksi takdirde bölünme ikiye değil üçe bölünme şeklinde de gerçekleşebilir. Belki harita değil ama görüşler üçe bölünebilir.
Basın tek kelime yer vermiyor
Türkiye'deki Kürt sorunu nasıl çözülür peki?
Her şeyin barış yoluyla çözülmesi gerektiğini savunuyoruz.
Türkiye'deki Kürtlerin mazlum konumda olduklarını düşünüyor musunuz?
Her zaman şunu derim, keşke Irak'ta Türkmen olmayaydım da Türkiye'de Kürt olaydım. Ben 10 yıldır Türkiye'yi biliyorum. Şu anki mevcut durum (Türkiye'deki) Kürtler için iyi bir avantajdır. Bunu iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Orda her şey serbest. Kürtçe konuşabiliyor, şarkı söyleyebiliyor, parlamentoya girebiliyor, yürüyüş yapabiliyorlar... Diyeceksiniz ki daha önce böyle değildi. Yavaş yavaş bunların hepsi gerçekleşiyor. Şimdi bize gelince... Bizim burada bir yürüyüş yapma ihtimalimiz bile yok. Burda 15 tane okulumuz var. Burasıyla orasını mukeyese etmek yanlış. Türkiye başka bir ülke. Avrupa'ya yakın, demokrasi'ye yakın, insan hakları var. Özellikle 10-15 senedir içte ve dışta akıllı bir siyaset yürütüyor. Türkiye'deki etnik grup çeşitliliği Irak'takinden fazla. Ancak hepsinin görüş bildirme hakkı var. Oysa burada Türkmen okullarımız var fakat başka milletlerin tarihini okuyoruz. Sözde Türkmen okulları. Hiç olmasaydı daha iyiydi! İnsanlar bu şekilde yanıltılıyor. Ama Bağdat'a kıyasla Erbil'deki Türkmenlerin durumu daha iyi. Kuzey Irak'ta demokrasi daha fazla işliyor. Bu yöndeki değişimi de görüyoruz.
Sonuç itibariyle demek istediğiniz Türkmenlerin daha fazla Türkiye desteğine ihtiyacı olduğu...
Sadece devletin değil Türk halkının da desteğine ihtiyacımız var. Türk basını hem Irak hem Suriye Türkmenlerinin durumuna yer vermeli. Türk televizyonlarını takip ettiğimizde Suriye olaylarından söz edilirken tek kelime Türkmenlerden söz edilmediğini görüyoruz. Bizim tepkimiz buna...
Suriye'de katlediliyoruz kimsenin haberi yok
Suriye'deki Türkmenlerin durumu hakkında ne söyleyeceksiniz?
Türkmenler Suriye'de önemli bir unsur. 3 milyona yakın Türkmen var orda. Şam'da yaşıyorlar, Halep, Humus, Hama'da çok sayıda Türkmen var. Ancak maalesef ne Suriye muhalefeti, ne Suriye rejimi tarafından isimleri dahi zikredilmiyor. Aldığımız bilgilere göre bugüne kadar yaklaşık 2000 Türkmen katledildi. Ancak Türk basını buna hiç ehemmiyet vermedi. Suriye Türkmenleri de buna çok kırgın. Türkiye, dünyadaki tüm Türkler, Türkmenler için ana vatandır. İster Irak olsun ister başka bir yer olsun. Bunun yanısıra aslında bütün mazlumların anavatanıdır. Iraklıların, Filistinlilerin hatta Kürtlerin... Bunu da layıkıyla yapıyor. Şimdi İstanbul ve Antalya'da yapılan Suriye muhalefeti toplantısında Türkmen muhalefetine yer verilmemesi gerçekten çok üzücü çok endişe vericidir.
Bu aşikar bir durum ancak neden böyle?
Suriye'deki Türkmenler daima siyasetten uzak durdular. Bu birinci neden. İkincisi de çok baskı altında kaldılar. Bir de çok dağınık bölgelerde yer alıyorlar. Araplar ya da Kürtler gibi belli bir bölgede yaşamıyorlar. En önemlisi ise devam eden Baas partisi baskısı.
Suriye muhalefeti Kürtleri de dışlıyor. Bahsettiğiniz toplantılara Kürt muhalefeti katılmama kararı almıştı. Bu durumda Suriye'de başka şeyler oluyor demek ki. Esed yönetiminin yerine yeni bir Arap egemen rejim mi doğuyor?
Kürt muhalifler daha önce katılıyorlardı toplantılara ancak onların da arasında bölünme var. Bir kısmı PKK çizgisindeki Kürdistan Batı Halk Cephesi, diğeri de Suriye Kürt Ulusal Meclisi. Kuzey Irak yönetimi Suriye Kürt Ulusal meclisini destekliyor. Suriye muhalefetine daha yakın bir çizgide. Daha makul görüşlere sahipler. Toplantıları boykot eden Kürt gruplar, söz konusu toplantılar Türkiye'de yapıldığı için değil, Suriye muhalefetinde bazı yanlışlar olduğu için katılmıyorlar. Örneğin Suriye muhalefetinin bazı bildirilerinde diğer etnik dini gruplar tanınmıyor.
Suriye bölünmesin diye mi yapılıyor bu?
Ne olursa olsun onlar Arap gözüyle bakıyorlar. Öncelikle Beşşar Esed'den Suriye Araplarını korumak istiyorlar. Bir Arap muhalefeti var ama Suriye'de tüm gruplar genel olarak rejime karşı.
Hatice Kılıç / Yeni Şafak
SON VİDEO HABER
Haber Ara