Başörtüsüne anayasal güvence getirilsin

Darbe zihniyetinin başörtülü kadınlara hayatın her alanında yaşattığı zulmün tarihe karışması için mücadele veren Hazar Eğitim ve Kültür Derneği, 'anayasal güvence' talebinde bulundu. Başörtüsü yasaklarına karşı hukuki ve siyasal alanda hak arama çalışmaları yürüten kadın akademisyen ve entelektüellerin oluşturduğu Hazar Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ayla Kerimoğlu, 'Başörtüsü sorununun anayasal çerçevede güvence altına alınması gerekiyor' dedi. Yeni anayasa çalışmaları sürecinde başörtüsü sorununun tamamen çözüme kavuşması adına taleplerini Yeni Şafak'a anlatan Kerimoğlu, 'Anayasada başörtüsüne güvence verilmesinin yanında bu yasağı diretenlere karşı cezai yaptırımlar uygulanmasını öngören değişiklikler yapılmalı' diye konuştu. Yasağın son dönemde gevşemiş olmasının sorunun tamamen çözüldüğü anlamına gelmeyeceğini belirten Kerimoğlu, 'Yasağı illegal kılacak ve cezai yaptırımla sonuçlanacak şekilde başörtüsü serbestliğinin teminat altına alınmasını istiyoruz' dedi.

ANAYASAL VATANDAŞ OLALIM

Anayasal süreçle ilgili çalışmaların yapıldığı bu dönemde devletin her vatandaşına eşit mesafede durması gerektiğinin altını çizen Kerimoğlu, 'anayasal vatandaşlık' kavramının mutlaka getirilmesi gerektiğini söyledi. Kerimoğlu anayasadaki değişmez kanunların kaldırılmasını da istedi. Kerimoğlu "Özgürlükler teminat altına alınırken, kısıtlanması durumu cezai yaptırımlarla engellenmeli ve en önemlisi değiştirilemez maddeler kaldırılmalı" diye belirtti.

BAŞÖRTÜSÜ YETİM KALIR

Başörtüsü yasağını topluma dayatan zihniyetin İslam'ı tehlike olarak gördüğünü kaydeden Kerimoğlu, "Yasakların katılaştığı dönemde başörtülü kadınların ve yakın çevresinin bir bir fişlenmesinin başka bir açıklaması olamaz" dedi. AK Parti iktidarının gitmesi halinde başörtüsü meselesinin yetim kalacağını sözlerine ekleyen Kerimoğlu, "MHP, milletvekilinin başını açarak başörtüsü sorununu çözemeyeceğini ispatladı. CHP ise yalnızca okullarda serbest olsun diyerek başka bir dayatmaya imza attı. Anayasal çerçevede güvence altına alınmayan başörtüsü sorunu benim için iktidara telafisi imkansız bir güven bunalımı oluşturacaktır" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'NİN ÖRTÜLÜ GERÇEĞİ

Hazar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği, 2007'de Anar Araştırma Şirketine başörtüsü yasağına ilişkin bir araştırma yaptırdı. "Türkiye'nin örtülü gerçeği" adlı araştırma 9 ilde yüz yüze görüşmelerle 1112 kişi arasında gerçekleştirildi. Araştırmada, başörtülü kadınların uğradığı mağduriyetler tek tek sıralandı. Buna göre; kamu kurumlarında diğer vatandaşlara göre farklı muameleye uğradığını belirten kadınların oranı yüzde 51.5 oldu. Sorun yaşama ihtimali nedeniyle belli ortamlara gidemediğini ifade eden başörtülü kadınların oranı ise yüzde 50.6 olarak ortaya çıktı. Bazı toplum kesimleri tarafından dışlandığını kaydeden başörtülülerin oranı da yüzde 36.5 oldu. Anketin dikkat çeken sonuçlarından biri ise 'hakaret/taciz' sorusuna verilen cevaplarda ortaya çıktı. Kadınların yüzde 28.1'i de başını örttüğü için sokakta taciz veya hakarete uğradığını belirtti. Kadınların sadece yüzde 3.8'i başörtüsü mağduriyeti nedeniyle psikolojik sorun yaşamadığını ifade etti. Yüzde 72.2'lik kesim ise eğitim hayatında başyörtüsü nedeniyle mağdur olduğunu kaydetti. Kadınların yaklaşık yüzde 25'i uğradığı hakaret veya tacizler nedeniyle okulularını bıraktığını belirtti.