Ucu açık bir süreçten anlaşma çıkma olasılığı yok
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs müzakerelerinde bundan sonra başlanacak yeni müzakere yöntemiyle esas hedefin kalıcı ve yaşayabilir bir çözüm olduğunu belirtti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-13 11:17:31
Çok taraflı konferansın gerçekleşmeme nedeninin Rum tarafından kaynaklandığına dikkat çeken Eroğlu, Rum liderliğinin böyle bir toplantıya gitmeyeceğini en baştan ifade ettiğini anımsattı.
“DOĞALGAZ ARARLARSA, KARŞILIĞINDA ADIM ATACAĞIMIZI SÖYLEMİŞTİK”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Hristofyas’a müzakereler devam ederken Noble Enerji Şirketi ile yapılan anlaşmanın ertelenmesi gerektiğini, aksi takdirde Türk tarafının da adımlar atacağını ve bunun da beraberinde sıkıntı doğuracağını söylediğini anımsattı.
Rum liderliğinin bu öneriyi reddettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakereler devam ederken böyle bir hareketin Akdeniz’de suları ısıtacağını söylediğine dikkat çekti.
Rum tarafının kazıya başlaması sonrasında Türk tarafının da buna reaksiyon gösterdiğini söyleyen Eroğlu, “Sonuçta biz de öyle yaptık. Türkiye ile anlaşma imzalayarak petrol arama konusunda çalışmalara başladık” dedi.
“ORTAK KOMİTE TEKLİFİMİZ REDDEDİLDİ”
Bir soruya karşılık, Rum tarafının petrol ve doğalgaz aranması için açacağı ihaleleri engelleme pozisyonunda olmadıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“BM Genel Sekreteri’ne iletmiş olduğum bir öneri vardı. Bu öneriyi Sayın Hristofyas’a da önermiştim ancak maalesef kendisi bunu kabul etmedi. Sayın Hristofyas, New York’ta yaptığımız toplantıda, doğalgaz aramaları sonucunda ortaya çıkacak kazançtan Kıbrıs Türk tarafının da hak sahibi olduğunu söylemesi üzerine bu önerimizi yapmıştık. Biz, Genel Sekreter’in huzurunda bir komite kurulsun ve anlaşmadan sonra ortaya çıkacak parasal ihtiyaçların, yani çözümün finansmanının bu şekilde karşılanmasını önerisini yaptık. Tabii kendisi bunu reddetti. Böyle bir anlaşma yapılmış olsaydı, doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa’ya aktarma olanağı da mümkün olacaktı. Zaten kendisi bu önerimizin konuşulmasını bile reddetti. Tabii kendisinin, Mari’deki patlama nedeniyle zor dönemlerden geçtiği, hakkında soruşturma yapıldığı dönemlerdi. Bizim önerimize hayır diyerek Güney’deki milliyetçi cepheye oynadı.”
ÇOKLU KONFERANS KONUSU
Genel Sekreter’in birinci Greentree zirvesinden sonra “end game” terimini kullandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, ikinci Greentree’ye giderken de anlaşma olacağı beklentisi içerisinde önerilerini esnettiklerini söyledi.
Hristofyas’ın söz konusu toplantıya gelirken, Rum Ulusal Konseyi’nin “4 hayır” kararıyla geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Hal böyle olunca da hiçbir ilerleme sağlayamadık. Tüm esneme ve köprü kurucu önerilerimize rağmen bunu yapamadık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı açıklamalarına şu şekilde devam etti:
“Genel Sekreter’in bize verdiği mesaj, Downer’in değerlendirmesinden sonra çoklu konferansa gidebileceği şeklindeydi. Ben de kendisine yazdığım mektubumda, çok taraflı konferansın olması şartıyla yönetim ve güç paylaşımı, çapraz oy ve mülkiyet gibi konuları müzakere etmeye hazır olduğumu ilettim. Tabi toplantı olmadı. Çünkü Rum tarafı bu toplantıya gelmeyeceğini peşinen açıklamıştı.”
“UCU AÇIK MÜZAKERELER BİZİ BİR YERE GÖTÜRMEZ”
Eroğluı, uluslararası konferansın bu sorunların çözümüne nasıl yardımcı olacağı yönündeki bir soruya ise şu şekilde cevap verdi:
“Hristofyas’ın arzusu üzerine çözümün adı ‘Kıbrıslı çözüm’ oldu. Ama biz iki Kıbrıslı çözemedik. Yine Kıbrıs ile ilgili üç devlet daha vardır. Onların da katılacağı toplantıda, garantörlerin de telkinleriyle daha ileri adımlar atılabileceğini hesaplayarak bu öneriyi yaptık. Tıpkı Annan Planı’nda olduğu gibi. Orada da İsviçre’de Kıbrıs’taki iki tarafa ek olarak Yunanistan ve Türkiye’nin Başbakanları ile Dışişleri Bakanları vardı. Ayrıca İngiltere’nin de temsilcileri ordaydı.”
“Yakın bir zamanda, iki taraf arasında yakınlaşma olabileceğini düşünüyor musunuz” şeklindeki soruya karşılık olarak ise Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakerelerin ucu açık bir şekilde devam edemeyeceğini ve ucu açık bir süreçten bir anlaşma çıkma olasılığının bulunmadığını söyledi. Eroğlu, Rum tarafının 40 yıl daha bu şekilde bir süreci sürdüreceğini belirtti.
KKTC’nin sadece Türkiye tarafından tanınan ve ambargolar altında bir devlet olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının ise AB ve BM üyesi, tanınmış bir devlet olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu ayrıca “Bizim ambargolar altında ucu açık müzakerelere devam etmemiz bizi bir sonuca götürmez” diye konuştu.
“GENEL SEKRETER DE 1 TEMMUZ SONRASININ MÜMKÜN OLMADIĞINI SÖYLEDİ”
Rumların 1 Temmuz’dan itibaren AB Dönem Başkanlığı’nın hatırlatılması üzerine Eroğlu, 1 Temmuz’dan sonra da çözüme varmanın mümkün olmadığını ve bunu sadece kendisinin değil BM Genel Sekreteri’nin de ifade ettiğini hatırlattı.
Bunun yanında, Rum tarafında başkanlık seçim tartışmalarının da başladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Dolayısıyla böyle bir ortamda Rum tarafıyla anlaşmak pek de mümkün değildir” dedi.
“KIBRIS, TÜM TÜRK HALKINA MAL OLMUŞ BİR KONUDUR”
Türkiye’nin günün birinde KKTC’den vazgeçebilme olasılığının sorulması üzerine, bunun mümkün olmadığını söyleyen Eroğlu, Kıbrıs davasının tüm Türk Ulusu’na mal olmuş ulusal bir konu olduğunu söyledi.
“DEDİKODULAR ÇIKIYOR”
Maraş konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Eroğlu, müzakereler devam ederken bazı dedikoduların çıktığına işaret ederek “Ben de bir Türkiye gazetesinde devletin adının değiştirileceğini okudum” dedi. Eroğlu, bunların söylentiden ibaret olduğunu da ifade ederek, ayrıca, yeni müzakerelerde esas hedefin; kalıcı ve yaşayabilir bir anlaşma olduğunun altını çizdi.
NÜFUS KONUSU
Cumhurbaşkanı Eroğlu, KKTC’de göçmen olmadığını ve sadece vatandaş ile işçiler bulunduğunu söyledi.
Yabancıların KKTC’deki nüfusun 1 milyon olduğunu söylediğini anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Güney Kıbrıs’ta bile nüfus 1 milyon değildir” dedi.
Türkiye’den KKTC’ye gelenlerin en az 30 seneden beri vatandaş olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, her ülkede dışarıdan gelen ve vatandaş olan nüfus bulunduğunu söyledi.
KKTC’nin bütün nüfusunun 300 bin kişi olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, nüfus sayımının da kısa bir süre önce yapıldığını belirterek “Bu sayımı da BM’den 7 gözlemci izledi” diye hatırlattı.
KKTC turizmi hakkındaki bir soruya karşılık ise, özellikle bu yıl turizmde ciddi ilerlemeler yaşandığını ifade eden Eroğlu, turizmin ekonominin itici gücü olduğunu belirtti.
Ülkede 7 üniversitenin bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, 8’inci üniversitenin de yakında açılacağına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Eroğlu, ulaşım ambargosu olmasa daha fazla turistin geleceğini de kaydetti.
Haber Ara