TİMETÜRK / Umut İslam-Tuğçe Çirağ
Suriye'de bir yılı aşkın bir süredir , Esed rejimin Suriye Halkına karşı uyguladığı katliamlar binlerce Suriyelinin katledillmesi, yüzbinlerce Suriye vatandaşının ülkesini terk etmesiyle sonuç buldu ve hala devam etmekte . Bu durumu yerinden gözlemlemek dışarıya duyurma amacıyla Suriye'ye giden gazeteci Adem Özköse ve Hamit Coşkun yaklaşık iki aydır Esed güçleri tarafından esir olarak tutuluyordu. Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un esir tutulduğu ilk günden bu yana, hem Suriye halkının uğradığı vahşete karşı çıkmak hem de gazeteci kardeşlerimizin dönmesi için çalışmalar yapıldı. Suriye'deki vahşeti ve kardeşlerimizin esaretini gündemleştirmek için yeterince çalışmalar yapmadığımız aşikar bunu tartışama niyetinden değiliz elbette. Fakat başından bu yana tüm komplo teorilerine ya da stratejik çıkarlara kurban edilen vicdanların duyarsızlığa rağmen bu zulme sessiz olmayan, direnişi meydanlarda selamlayan insanların varlığı bizi umutlu ve direngen kılmaya yetiyor. İHH öncülüğünde yapılan diplomatik görüşmeler sonucu sabah saatlerinde Tahran'a gönderilen gazeteci kardeşlerimizin bu gece yarısı Türkiye'de olacaklarını duyup bu güzel haberi yazarlar ile paylaştık.
Onlar da Adem Özköse ve Hamit Coşkun'a mesaj yolladılar . İşte Yazarların Adem ve Hamit'e yolladığı mesajlar:
Hilal Kaplan / Yeni Şafak
Çok mutluyum. Adem ve Hamit'in sağ salim teslim alındığı, onların ailelerine ve sevdiklerine kavuştuğu bilgisi karşısında ne kadar şükretsek az. Ancak bu bizim Suriye rejiminin insanileştiği algısına kapılmamıza yol açmamalı. Bu durumu Annan Planı sayesinde askıya alınmaya çalışılan sürecin bir hayrı olarak görüyorum. Bu askıya alma çabası olmasaydı, o karışıklık ortamında kardeşlerimizi geri almamız da oldukça zorlaşacaktı.
Ancak umarım yanılırım ama rejimin ülkeyi yine kan gölüne çevireceğini tahmin etmek zor değil. Bunun emarelerini görmeye başladık bile. Dolayısıyla Adem ve Hamit'in özgürlüklerine kavuşmuş olmaları bize orada hâlen tutsak bulunan binlerce kardeşimizin varlığını hatırlatmalı diye inanıyorum.
Bu noktada İHH'nın olağanüstü çabasını ayrıca takdir etmek gerekiyor. Devletlerarası ilişkilerin çöktüğü bu dönemde insani diplomasiyi yürüterek bu mutluluğa vesile oldular. Allah onlardan razı olsun.
Kardeşlerime hoş geldiniz diyorum. "Yusuf'un gömleği" geldi, 'bahar'ın gelişi de yakındır inşallah...
___________________________________________________________________________________________________
Rıdvan Kaya (Özgür-Der Genel Başkanı)
İki ayı geçen gerilimli, endişeli bekleyiş inşallah sona eriyor ve Adem ve Hamit kardeşlerimiz nihayet özgürlüklerine kavuşuyorlar. Öncelikle kardeşlerimizin sağ salim aramıza dönüyor olmalarından ötürü Rabbimize hamd ediyorum. Kardeşlerimizin zalim çetenin elinden kurtarılmasına katkıda bulunan tüm Müslümanlardan ve bilhassa da bu süreçte izzetli durmayı bilen ve güzel örneklik sergileyen Adem ve Hamit kardeşlerimizin ailelerinden Cenab-ı Hak razı olsun.
İki değerli kardeşimizin aramıza dönüyor olmasından ötürü sevinçliyiz elbette ama orada milyonlarca kardeşimizin korkunç bir zulüm altında oldukları gerçeği önümüzde duruyor. Onlar için çabalarımız sürecek inşallah! Suriye halkına büyük acılar yaşatmaya devam eden; işkence, zulüm ve katliamda sınır tanımayan Esed rejimini lanetlemeyi sürdüreceğiz. Bir yılı aşkın bir süredir sistematik bir tarzda insanlık suçları işleyen vahşi Baas çetesinin elinden bu kardeşlerimizi kurtaran Rabbimize, mazlum Suriye halkını da en kısa zamanda bu kan içici, müfsid ve zalim rejimde kurtarması için dua etmeye devam edeceğiz.
___________________________________________________________________________________________________
Markar Esayan / Taraf
Adem ve Hamit öncelikle bizim ailemizden biri, arkadaşımız. O yüzden bu bizim aile meselemizdi. Son ana kadar üzüntü ve tedirgin bir bekleyiş içindeydik. Esed rejimini esiriydi kardeşlerimiz. Dönmelerine çok sevindik. Emeği geçen tüm herkese teşekkür ediyorum. Sadece Dışişleri, Başbakanlık, İHH değil; bu kardeşlerimiz için diplomatik duygusal her türlü çaba harcayan tüm herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Bu süreç zor bir süreç. Rusya'nın ve İran'ın ahlaki olmayan tavrı zaman kazanma çabası (tabi her zaman kazanma günlük 50 veya 100 kişinin ölümü ile sonuçlanıyor) stratejik bir takım planlar. Her gün 50 veya 100 kişinin ölmesi kolay bir mesele değil çok zor bir süreç. Adem ve Hamit sağ salim geldiler bu önemli ve mutluluk verici bir haber. Ama Esed rejimi katliamlarına devam ediyor. Bunun içinde daha fazla çaba harcamalıyız. Emeği geçen herekese tekrardan teşekkür ediyorum.
__________________________________________________________________________________________________
Fikri Akyüz / Yeni Şafak
Hamit Coşkun ve Adem Özköse'yle tanışmadım ama yüzlerine yansıyan o ifadeler, samimi ve hasbi karakterle donandıklarının delili idi. Düşününüz, güvenlik riski taşıyan bir yere gidiyorsunuz.. Gittiğiniz yerde işinizi yapmaya çalışıyorsunuz.. İşinizi yaparken bilinmeyen bir yere götürülüyorsunuz. Bu arada Hamit Coşkun, dedesinin ölüm haberini alıyor. Belki de alamıyor. Babası, babasını kaybediyor. Oğlu ise kaybettiriliyor. İşte böylesine bir anda arkadaşlık, vefa, hakşinaslık, vicdan, kalenderlik, direnç, onurlu bekleyiş devreye giriyor. Ve anneler gününe saatler kala annelerine kavuşuyorlar.
Ortadoğu cangılında kaybolanlar ya da kaybettirilenler, satranç oyununun kazanılması için günlerce bekletildi. Hükümetin ve İHH'nın bu gayreti, gayretkeşlikleriyle malul bir takım karakter katillerine de bir şamardır aslında.. İki kardeşim de cesurdular, çünkü yürekliydiler. İki kardeşim de merhamet ve vicdanla yola çıktılar, çünkü kalpsiz değildiler.
Kalbi olup yüreği olmayan, yüreği olup kalbi olmayanlara hacimli bir ders verdiler. Haysiyet sahibi olanlara ise sağlam bir moral verdiler.. Hoş geldiler..
___________________________________________________________________________________________________
Ramazan Kayan / Özgün İrade Dergisi Yayın Yönetmeni
Adem kardeş gerçekten hem mesleğinde hem de kişilik olarak cesur bir kardeşimiz. Mavi Marmara'da da beraberdik. Kendisinin cesaretine tanıklık ettim. Adem, Suriye meselesinde de yine cesur bir adım attı. 'gazeteci nasıl olunur', 'entelektüel aydın nasıl olunur' bunu bize gösterdi. Kendirilerini tebrik ediyorum bu izzetli onurlu tavırlarından dolayı. İnşallah, bundan sonra da bu davranışlarının devam edeceğini biliyorum. Gelmelerine çok sevindim. İnşallah Suriye Halkı da bu zorlu sınavı onuru ile geçip kazanacak.
___________________________________________________________________________________________________
Bekir Berat Özipek/ Star
Bu sonuç, sivil toplumun gücünü, sivil toplum örgütlerinin devletlerden hükümetlerden çok daha etkili olabildiğini gösterdi. İHH, büyük bir teşekkürü hak ediyor. Mazlumder de öyle. Türkiye Dışişleri de, Ahmet Hoca da teşekkürü hak ediyor. Ama bu mutlu sonda en büyük pay, Özköse ve Coşkun'un olağanüstü bir dayanışma sergileyen arkadaşlarına ait. Onlar, arkadaşlarının unutulmasına izin vermeyen vefalı tutumlarıyla, konuyu her an gündemde tutan ısrarlı tavırları ve koşuşturmalarıyla, en büyük teşekkürü hak ediyorlar.
___________________________________________________________________________________________________
Abdurahman Dilipak / Yeni Akit
Beklenen mutlu son gerçekleşti. Ancak bu buruk bir sevince sebep oldu. Çünki Suriye'de hala bilinen gözaltında 11 gazeteci var..Ve on binlerce göçmen ve gözaltında işkence gören insan...
Sonuçta bu durum doğru yönde ileri doğru bir adım..
"İnsani diplomasi" başarılı oldu.. Bu konuda İHH ve Bülent Yıldırım'a teşekkür etmek gerek... Bu iş burada bitmemeli ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için, gazetecilere kolaylaştırılmış vize ve görevlerini yaparken can güvenliklerinin korunması ile ilgili uluslararası bir sözleşmeye ihtiyaç var. Yeni teknoloji ile riskli bölgelerde görev yapan gazeteciler GPS cihazları ile izlenebilir ve bir sorunla karşılaşıldığında Birleşmiş Milletler devreye girebilir..
Başbakan'ın özel uçağını göndermesi de önemli bir jest.. Dünden bu güne yaşananları arkadaşlarımız geldikten ve yaşadıklarını anlattıktan sonra daha iyi öğreneceğiz. Tabi İHH ve Bülent Yıldırım'ın bu süreçteki rollerini de kendilerinden dinleyeceğiz..
"İnsani amaçlı sivil diplomasinin, bundan sonra da, uluslararası sorunların çözümünde sürdürülmesi gerek. Herşeyin siyasilerden beklenmemesi ve onlara bırakılmaması şart.. İHH, bu anlamda güzel bir örnek oluşturmuştur.. Bu çabaların sürdürülmesi ve desteklenmesi gerekir. Sadece Türk ve Müslüman gazeteciler için değil, herkes için bu çabanın aktif bir şekilde sürdürülmesine yarar var..
___________________________________________________________________________________________________
Bahadır Kurbanoğlu/ Haksöz Dergisi
Suriye halkı 1 yıldan fazla bir süredir bir sınavdan geçiyor, bu kardeşlerimizde bu sınavın bir parçası oldular aslında. Bu süreçte hepimiz sınandık aslında ve hala bu sınav devam etmekte. Çok şükür ki, geçte olsa güçlüklede olsa kardeşlerimize kavuştuk. Darısı inşallah Suriye halkının başına. Tez zamanda Cenabı-ı Allah onların direnişlerinin, dualarının, sabırlarının karşılığını verecektir diye umut ediyoruz.
___________________________________________________________________________________________________
Yıldıray Oğur / Taraf
Maalesef Türkiye kamuoyu iyi bir sınav veremedi. Hem gazeteciler için hem de orda yaşanan hukuksuzluğu gündemleştirme adına. Adem ve Hamit bugün dönüyor çok sevindirici bir haber. Gazeteciler önemli bir cesaret örneği gösterdiler, tıpkı Anthony Shadid gibi. Biliyorsunuz, o da böyle bir kaygıyla Suriye'ye gitti ve sınırda hayatını kaybetmişti. Suriye'de bir şey yok diyenleri yalanlayan bir haber bu ayrıca. Diplomatik ilişkilerin en üst düzeyde olmasına rağmen bu kadar zorlu bir süreç geçirilmesi gazetecilerden uzun bir süre haber alınamaması (2 aylık bir süreç) Suriye hakkında genel bir fikir veriyor. Oradaki hukuksuzlukları gözler önüne seriyor. Burda İHH'nın çabası çok önemli gerçekten. Öte yandan, Suriye'nin İran üzerinden gazetecileri serbest bırakması bölgedeki dengelerin nasıl karışık olduğunu gösteriyor. Adem ve Hamit geldiğinde her şey daha net ortaya çıkacak o zaman orda yaşadıklarını neler olduğunu anlatacaklar daha sağlıklı bir bilgiye ulaşacağız. Son olarak gazetecilerin serbest bırakılması çok sevindirici bir haber, çok mutlu olduk.
___________________________________________________________________________________________________
Abdülaziz Tantik / Timetürk
Adem Özköse ile Hamit Coşkun'un serbest bırakılması çok güzel oldu. Gazetecilik uğruna risk üstlenen bu gazeteciler önemli bir şeyi başardılar. Yasak dinlemeden ölümü göğüsleyerek yürüdüler ve sonunda özgür kalarak haklılıklarını göstermiş oldular. Bu noktada hükümetin çabası ve özellikle İHH'nın büyük özverisi göz ardı edilemez. Bütün kesimlerin bu konuda bütünlük içinde tavır geliştirmesi meselenin çözümünü kolaylaştırmıştır diye düşünüyorum. Sonuç itibarı ile gözaltında bulunan bu gazeteci arkadaşlar serbest bırakıldılar. Aileleri, yakınları, sevenleri şu an büyük bir sevinç yaşıyorlardır. Ama en önemlisi artık Türkiyeli olmanın umut olarak yüreklerde yankı bulmasıdır. Buralı olmanın önemi bir kez daha gösterilmiş oldu.
___________________________________________________________________________________________________
Ali Bulaç / Zaman
Çok sevindim, sevindirici bir haber. Gözaltına alınmalarından bu yana serbest bırakılmaları için elimizden gelenleri yapmaya çalıştık, çaba harcadık. Siyasi atmosferi yumuşatması açısından önemli bir gelişme. Ayrıca İran'ın aracı olması diğer önemli gelişmelerden biri. Çok sevindirici bir haber.
ADEM VE HAMİT'TEN İLK GÖRÜNTÜLER İÇİN TIKLAYIN
Yazarlar, gazetecilerin dönüşü için ne dedi?
Yaklaşık iki aydır Suriye'de esir olarak tutulan Türkiyeli gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun, bu gece aramızda olacak. Bizde bu sevindirici haberi yazarlara söyleyip fikrilerini aldık.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-15 12:05:58
SON VİDEO HABER
Haber Ara