Dinimiz de sadaka vermenin yeri
Allahü teâlânın rızasına niyet ederek, karşılık beklemeden muhtaç olanlara, hibe edilen mala, paraya ve her türlü iyilikte, ihsanda bulunmaya, Sadaka denir. Bir Müslüman, önce ailesine, evladına helal yedirmeli, helal giydirmeli, sonra artan paranın zekatını vermeli ve ondan sonra da sadaka vermelidir.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-11 13:46:15
Zadül-mukvin kitabında buyuruluyor ki:
Beş şeyi yapmayan, beş şeyden mahrum olur:
1- Malının zekatını vermeyen, malının hayrını görmez.
2- Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz.
3- Sadaka vermeyenin, vücudunda sıhhat kalmaz.
4- Dua etmeyen, arzusuna kavuşamaz.
5- Namaz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefeste kelime-i şehadet getiremez.
İmam-ı Gazali hazretleri; Kaza-i mu? allak, Levh-i mahfuzda yazılıdır. Eğer o kimse, iyi amel yapıp, duası kabul olursa, o kaza değişir? buyuruyor. Hadis-i şerifte de; (Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan dua, o bela gelirken korur) buyurulmaktadır.
Duanın belayı defetmesi de, kaza ve kaderdendir. Kalkan, oka siper olduğu gibi, su, yerden otun yetişmesine, havanın oksijen gazı, canlının hücrelerindeki gıda maddelerini yakıp hararet meydana gelmesine sebep olduğu gibi, dua da, Allahü teâlânın merhametinin gelmesine sebeptir.
Hadis-i şerifte; (Kaza-i mu? allakı, hiçbir şey değiştiremez. Yalnız dua değiştirir ve ömrü, yalnız, ihsan, iyilik arttırır) buyuruldu.
Bir kimseye takdir edilen bela, kaza-i mu? allak ise, yani o kimsenin dua etmesi de takdir edilmişse, dua eder, kabul olunca, belayı önler. Ecel-i kazayı da, iyilik etmek geciktirir.
Fakat, Ecel-i müsemma değişmez. Ecel-i kaza, bir kimse, eğer iyi iş yapar, yahut sadaka verir, hac ederse ömrü altmış sene, bunlar
SON VİDEO HABER
Haber Ara