Osmanlı okullarındaki yabancı öğrenciler
Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'ya ögrenci gönderirken, Osmanlı okullarında da Avrupalı öğrenciler eğitim alıyordu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-10 10:03:12
Osmanlı modernleşmesi biraz da kısa sürede acil olarak yapılması gerekenlerin hayata geçirilmesinin tarihidir. Avrupa’da yüzyıllar içinde meydana gelen endüstriyel gelişme Osmanlı’da devlet programıyla kısa sürede geliştirilmeye çalışılmıştır.
Yine Avrupa’da endüstriyel gelişmenin ihtiyaçlarına cevap vermesi için sermayenin desteğiyle açılan modern yüksek okullar, Osmanlı’da devlet erki tarafından ihtiyaç olarak tespit edilmiş ve 19. yüzyılda açılmıştır. Ziraattan tıpa, harbiyeden mülkiyeye, öğretmen okulundan orman mektebine, maden okulundan telgraf mektebine ve sanayi okullarına kadar birçok modern yüksek okulun temelleri bu dönemde atılmıştır.
Bu çabalar karşılıksız kalmamış Osmanlı okulları 20. yüzyıla girerken yabancı öğrencilerin okumak için başvurduğu cazibe merkezleri haline gelmiştir.
1904 yılında Rusya vatandaşı ve Petersburg Şark Dilleri Üniversitesi Hukuk bölümü mezunu Mösyö İsak Nesifah Osmanlı Darülfünunu Hukuk kısmına dinleyici sıfatıyla gelmek için izin istedi.
Yine 1904 yılında Güney Afrika’daki İslam ahalisinden iki çocuk Öğretmen Okuluna kabul edilmiştir. Bunlar; Hilal-i Ahmer Cemiyeti’ne yardım toplamada yardımcı olan Habib Munan isimli kişinin Ebu Bekir Habib ve Ömer Habib isimli on ve on iki yaşlarındaki çocuklarıdır.
1908 yılında Beyoğlu’ndaki İtalyan Ticaret Mektebi’nde ve İtalya’nın Selanik’teki lisesinde tahsil görmüş olan bir öğrenci hukuk tahsili görmek için Hukuk Mektebi’ne devam etmek istedi.
İran’dan 1911 yılında gelen 10 öğrenci İstanbul Polis Mektebinde, bu öğrenciler döndüklerinde İran’da önemli hizmetlerde bulunacaklarına nazaran ücretsiz okutuldu. Fakat bundan sonra gönderileceklerin masraflarının İran hükümeti tarafından karşılanacağı karara bağlanmıştı.
1916 yılında Almanya’da hukuk öğrencisi olan Yohannes Bişvef isimli Alman bir genç İstanbul’da olduğunu az da Türkçe öğrendiğini ve Darülfünun’da hukuk okumak istediğini dilekçeyle bildirdi. Çok iyi Türkçe öğreneceğini ve okulu bitirdikten sonra Osmanlı ordusu için çalışmak istediğini söylüyor. Osmanlı hukuku farklı olduğu için gencin kaçıncı sınıftan başlatılacağına karar verilemeyince birinci sınıftan başlamasının uygun olacağı kararlaştırıldı.
Yine 1916 yılında Beyoğlu, Tekke sokağındaki Alman Mektebi muallimlerinden bir Alman, Almanya’da Sanayi Mektebi’ni bitirmiş ve üniversiteye girmeye hak kazandığından bahisle Osmanlı Darülfünununda, edebiyat ve kimya tahsili görmek istediğini bildiriyor. Dersleri anlayacak kadar Türkçe bildiğini söylüyor ve müsait olan vakitlerinde dersleri takip edeceğini söylüyor. Talebi Maarif nezareti tarafından uygun görülmüştür.
D.Bülteni
SON VİDEO HABER
Haber Ara