TBB Başkan Yardımcısı Besler: Savunma halkın hak arama özgürlüğüdür

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Berra Besler, "Bizi en çok, savunmanın bazı mahkemelerde özgürce yapılmasının engellendiği yolundaki meslektaşlarımızdan gelen şikayet üzüyor. Savunmayı kısarsanız, savunmayı engellemeye kalkarsanız, halkın hak arama özgürlüğünü engellersiniz. İşte o zaman yargılama faaliyetinin de savunma unsurunu işlevsiz bırakırsanız gerçek anlamda yargılama faaliyeti gerçekleşemez." dedi.

    TBB ile Samsun Barosu'nun ortaklaşa düzenlendiği 'Cumhuriyete Giden Yol-1 Samsun' etkinliğine katılan Berra Besler, Cihan Haber Ajansı (Cihan) muhabirinin sorularını cevapladı. Yargıtay Başkanı seçilen Ali Alkan'ın 'Hiç kimse belli bir grubun temsilcisi değil. Herkes hukuku temsil ediyor." sözünü değerlendiren Besler, Türkiye'nin sosyal bir hukuk devleti olduğunu, her şeyin hukuka uygun olması gerektiğini söyledi.

    Demokrasinin, hukuk devletinin ayakta kalabilmesi, halkın eşitlik, barış ve huzur içinde yaşaması için bağımsız bir yargı ve tarafsız yargıçlara ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Besler, "Yargı bağımsızlığı çok önemli. Ama son zamanlarda bu yargısal denetim mekanizmasında yargının bağımsızlığı, yargıcın tarafsızlığı, tartışılır hale geldi. Bunlar bizim üzerine titrediğimiz konular. Tabi ki yargılama faaliyeti sadece yargıç ve savcılık makamından ibaret değil. Bunun bir de savunma yönü var. Bizi en çok yaralayan üzen taraf, savunmanın bazı mahkemelerde özgürce yapılmasının engellendiği yolunda meslektaşlarımızdan gelen şikayetler. Savunma halkın hak arama özgürlüğüdür. Savunmayı kısarsanız, engellemeye kalkarsanız, halkın hak arama özgürlüğünü engellersiniz ki bu da demokratik ülkelerde, demokrasilerde hiç de yeri olmayan şeylerdir. Yargılamada savunma unsurunu işlevsiz bırakırsanız o zaman gerçek anlamda yargılama faaliyeti de gerçekleşemez." şeklinde konuştu.

    "KEŞKE YARGI BAĞIMSIZLIĞININ KONUŞULMADIĞI BİR ÜLKEDE YAŞIYOR OLSAK"

    Besler, yargının her türlü etkiden uzak kalması gerektiğine değindi. Yargının baskıdan arınması için 1982 Anayasası'nın tarihe karışmasının önemine dikkat çeken Besler, "Keşke yargı bağımsızlığının konuşulmadığı bir ülkede yaşıyor olsak. Herkes kendinin görev ve sorumluluğunu bilir halde olsa ve bu evrensel kurallara da uygun davransa hiçbir sorun kalmayacak. Olayları yakinen takip ediyoruz ve demek ki zaman zaman böyle tartışmalara sebebiyet veriliyor. Yargıya müdahale, 1982 Anayasası içindeki hükümlerin varlığı ile ortaya çıkıyor. 1982 Anayasası bir ara dönemin anayasası ve antidemokratik hükümler ifade ediyor, bunlar değişsin. Onun ötesinde bu vesayet kaldırılmalıdır. Yargı reformu içindeki raporlar da bunu tavsiye ediyor." açıklamasında bulundu.

    "SİVİL ANAYASA'YI BEKLEYİP GÖRECEĞİZ"

    Sivil Anayasa konusuna da değinen TBB Başkan Yardımcısı Besler şunları söyledi: "Yeni anayasayla ilgili ne olacak ne bitecek tam anlamıyla bilmiyoruz. Çünkü son zamanlarda ortaya bir şey konmadan bir konu başlığı ortaya konuyor. Yeni Anayasa ne getirecek, neleri ihtiva edecek bilmiyoruz. Onları biz bir bilelim, ona göre bir şeyler söyleyelim. Onlar daha ortaya konmuyor. Sadece bir sivil anayasa kavgası yürütülüyor. Halkla bu konuda toplantılar yapılıyor. Ama bu konuda şunu söyleyeyim. Biz kuvvetler ayrılığı esasına dayalı parlamenter, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletiyiz. Kuvvetler ayrılığına dayalı olan bu sistemde yasama, yürütme ve yargı arasında sadece medeni bir işbirliği vardır. Ve bunlar arasında birbirine üstünlük yoktur. Eğer bunlar arasındaki denge bozulursa, sistem bozulur ve devletin çatısı çatlar."