İş kazaları ekonomiye büyük yük getiriyor
İş Güvenliği Uzmanı Sabahattin Öztaş, Türkiye'nin Avrupa'da 33 yıldan bu yana ölümlü iş kazalarında ilk sırada yer aldığını söyledi.
Öztaş, kazaların ekonomiye maliyetinin ise gayri safi milli hâsılanın yüzde 4'ü gibi korkunç bir rakama ulaştığı
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-09 14:41:36
Öztaş, kazaların ekonomiye maliyetinin ise gayri safi milli hâsılanın yüzde 4'ü gibi korkunç bir rakama ulaştığını kaydetti.
Maden Mühendisleri Odası Adana Şubesi, Çukurova Üniversitesi Maden Bölümü'nün birlikte Mithat Özsan Amfisi'nde düzenlediği 'İş sağlığı ve güvenliği' konulu panelin konuşmacılarından Öztaş, ülkede son yıllarda bu alandaki çalışmaların biraz daha önem kazandığını kaydetti. Çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumayı amaçlayan yasa, yönetmelik, talimat, eğitim, konferans, panel ve kitapların sayısındaki artışa işaret eden Sabahattin Öztaş, "1979'dan bu yana iş sağlığı ve güvenliği alanında çalışıyorum. O yıllarda Avrupa'da iş ölümlü kazalarında birinci, dünyada ikinci sıradaydık. Daha sonra dünyada bir basamak gerileyerek üçüncü sıraya düştük. Maalesef 33 yıldır Avrupa'da ilk sırayı kimseye kaptırmıyoruz." dedi.
Ülkede yılda ortalama 900 ila bin 500 arasında kişinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini hatırlatan Öztaş, iş kazalarının yaralanan, günübirlik tedavi görenler ile doğrudan ve dolaylı ekonomiye büyük bir yük getirdiğini vurguladı. Öztaş, şunları söyledi: "Gayri safi milli hâsılanın yüzde 4'ü gibi korkunç bir rakam ortaya çıkıyor. Gayri safi milli hasılanın da bin milyar dolar civarında olduğu düşünüldüğü zaman 40 milyar TL gibi bir kaynak iş kazalarında kayboluyor. Bizim gibi gelişmekte olan bir ülke için bu tablo katlanılacak gibi değil. Buna trafik kazaları da eklendiği zaman toplumun üzerine gelen yükler o kadar fazla ki altından kalkınacak gibi değil."
ALTYAPI ÇOK KÖTÜ
İş güvenliği altyapısının çok kötü olduğunun altını çizen Sabahattin Öztaş, en başta bu kültürün gelişmediğini belirtti. Bu hususta çok yüzeysel veya güdük çalışmaların yapıldığına değinen Öztaş, ailede, arkadaş çevresinde, okullarda ve üniversitelerde yeterli eğitim bulunmadığını aktardı. Toplumu dönüştürmek gibi çok ciddi bir fonksiyonu olan medyanın ise işin sansasyonel kısmında yer aldığını savunan Öztaş, kamu spotlarında iş güvenliği noktasında bir uyarıya rastlamadığını hatırlattı.
İşverenlerin yasa gereği zorunlu olarak birkaç saati geçmeyen eğitimlerle meseleyi geçiştirdiğini anlatan Öztaş, "Milyar dolarlık ihaleler yapılıyor. Ama bu dosyalarda iş güvenliği konusuna bir paragraf ayrılıyor. İşin bütçesi yok. Sistem olarak çok eksiğimiz var. Yeni yasa çıkacak, ama yine dertlerimize deva olmayacak gibi. Çünkü çok sıkıntılı bir alan. Mahkemelere taşınan davalara da bilirkişilerin raporları doğrultusunda karar veriliyor. Bakanlık bugüne kadar hep 50 işçinin üzerindeki işletmeleri dikkate alarak iyileştirmeler yaptı. Yeni 50'nin altındaki yerlere yönelmedi. Kaldı ki bu Türkiye'deki toplam kazaların yüzde 80'i bu fabrikalarda yaşanıyor. Maalesef çok geç kaldık." şeklinde konuştu. Öztaş, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yeterli eleman olmadığı gibi denetimin de yapılamadığını sözlerine ekledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara