Cemaat olduğuna beni kimse inandıramaz
Fenerbahçe Eski Başkanlarından Ali Şen, Ntvspor Radyo'da yayınlanan 'Bülent Yüksel ile 13' programında şike süreci ve PFDK kararlarına dair çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-09 16:13:13
Sarı-lacivertli kulübün başkanı Aziz Yıldırım'ın "bu şike davası değil, Fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonudur" iddiasına katılmadığını belirten Şen, şu ifadeleri kullandı:
Bu davanın siyasi bir dava olduğuna asla ve asla katılmıyorum. Bir defa, kim ne diyecekse açık açık söylemesi lazım. Cemaat olarak Fethullah Gülen Hoca'ya atfen söyleniyor değil mi? Asla katılmam. Ben kulüp başkanıyken, Fethullah Gülen Hoca'nın vermiş olduğu iftar davetlerine katılmıştım. Kendisini dinlemişliğim vardır. Çok da güzel şeyler anlatmıştı. O kişilerin, cemaatin, neden Fenerbahçe Kulübü'nü ele geçirme çabaları olsun? Böyle bir şey olabilir mi? Beni buna asla ve asla kimse inandıramaz. Ali Şen'i herkes tanır. Bende ısmarlama laf olmaz. İnandığımı sölüyorum. Bunlar sadece boş laf. Bir şey biliyorlarsa da söylemesi lazım Aziz Başkan'ın. Bu insanları böyle bir şey ile suçlamanın da ne kadar yersiz olduğuna inanıyorum. Bilenler çıksın biz de öğrenmiş olalım.
MARJİNALLERİN FENER’E SIZMA PLANI
Öte yandan Aksiyon Dergisi'nin haberine göre, Marjinal örgütler şike tartışmasını kitleselleşme amacıyla kullanıyor. Aslında Aziz Yıldırım onlar için savunulmayacak bir egemen..
Şike operasyonu başladığı günden bu yana marjinal bir grubun ortaya attığı bazı iddialar var. Bunlardan biri, Ergenekon soruşturmaları sürecinde de yapıldığı gibi operasyonun arkasında cemaatin olduğu tezi. “Cemaat Fenerbahçe’yi ele geçirmek istiyor”, “Aziz Yıldırım’ı cezaevine cemaat attı” gibi sloganlarla gündeme gelmeye çalışan grup 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda konuyu meydanlara taşıdı. Fenerbahçe forması giyen şahıslar, Fethullah Gülen Hocaefendi ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ı hedef alan pankartlar açıp slogan attı. Çirkin ifade ve resimler içeren pankartları taşıyan kişilerin Fenerbahçe Kulübü’nün resmî internet sitesinden reklamının yapılması ise bardağı taşıran damla oldu. Bunun üzerine Kulüp Başkan Vekili Nihat Özdemir, talihsiz pankartın sitede yanlışlıkla yayımlandığını açıkladı ve “Durumun farkına varır varmaz gerekli işlemleri yaptırdık. Biz Fenerbahçe olarak herkesi kucaklayan, büyük bir camiayız. Her kesimden taraftarımız ve sevenimiz var. F.Bahçe, marjinal grupların provokasyon yapacağı yer değildir.” dedi.
Peki bu sloganları yayan marjinal gruplar kimlerden oluşuyor? Bir grubun elinde taşıdığı “Fenerbahçe Halktır Yenilmez” pankartı, kendilerine ‘Sol Açık FenerbahChe’ adını veren grup tarafından hazırlanmıştı. Bu grubun www.solacik.org adresinde yayın yapan bir internet sitesi var. Site, eski Sosyalist İktidar Partisi (Türkiye Komünist Partisi adını aldı) ile Özgürlük ve Dayanışma Partisi çevresine yakın isimler tarafından hazırlanıyor. Her iki parti Ergenekon soruşturmalarına açıkça karşı çıkmaları ve ulusalcı bir çizgiye kaymaları sebebiyle sosyalist çevrelerce ağır şekilde eleştiriliyor.
Sol Açık FenerbahChe grubunun, Mahir Çayan’ın liderlik ettiği eski THKP-C ve onun devamı Dev Yol örgütü ile aynı düşünce çizgisinde yer aldığı anlaşılıyor. Hazırladıkları pankartlar ve amblemi de zaten Dev-Yol örgütününki ile benzeşiyor. Fenerbahçe ismini futbol dışına çekmeye çalışan 20-30 kişilik grubun davranışları diğer grupları rahatsız ediyor. Mesela 1907 Üniversiteli Fenerbahçeliler Birliği (ÜNİFEB), Fenerbahçe isminin ‘FenerbahChe’ olarak değiştirilmesinden ve futbola siyaset karıştırılmasından rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor.
Sol Açık grubu, Taraf yazarı Sedat Tunalı’ya cevap verirken gerçek düşüncesi şöyle açık etmişti: “Sevgili Sedat kardeşim, Aziz Yıldırım üzerinden bize bir şeyler anlatmak istemişsin ama bizi tanımadığını da istemeden göstermişsin. Sen bizim ne Aziz Yıldırım’ı ne de futbolun başka bir egemenini sahiplendiğimizi nerede gördün? Fenerbahçe kesinlikle şike yapmaz dediğimizi nerede okudun? Ama bilmeni isterim FenerbahCheliler egemenlerin futbolunu değil emekçilerin oyununu seviyor hala.”
Sol Açık grubu ile aynı dünya görüşünü paylaştıkları anlaşılan Galatasaray içindeki TKP, İP, ÖDP gibi siyasi partilere mensup marjinal gruplar da ‘Tekyumruk’ isimli örgütlenmeye gidiyor. Tekyumruk ve Sol Açık FenerbahChe kendi arasında halı saha maçları düzenleyerek yapılacak eylemler hakkında fikir alışverişinde bulunuyor.
Sol Açık grubu, zaman zaman Fenerbahçeliler Derneği ile etkinlik düzenliyor. Bu noktada Fenerbahçeliler Derneği’ni mercek altına almakta fayda var. Fenerbahçeliler Derneği’nin başkanlığını Avukat İlyas Bulcay yapıyor. Bulcay, 1985’te 61. Piyade Tümen Komutanlığı’nda üsteğmen rütbesinde iken aşırı sol faaliyetleri ve disiplinsizlik gerekçesiyle ordudan atılan birisi. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitiren Bulcay, bugün İstanbul Mimarlar Odası’nın avukatlığını yapıyor.
Bulcay’ın sivil hayatta ismi daha çok Fenerbahçe kulübü ile anıldı. Şike operasyonu sonrasında (12 Eylül 2011) açıklama yapan Bulcay, “Egemenlerin sezonuna içimizdeki öfke ve direniş ruhumuzla giriyoruz.” ifadesini kullandı. ‘Devrimci’ bir dil kullanan Bulcay, Aziz Yıldırım’ın tutuklanmasından sonraki hedefin taraftarlar olduğunu ileri sürdü. Bulcay’ın söylemi Sol Açık FenerbahChe grubu ile paralellik arz ediyordu.
Ergenekon soruşturmasında iddia edilen silahlı terör örgütü Ergenekon’un medya yapılanmasında yer alan Ulusal Kanal’a çıkarak açıklama yapan Bulcay, şike operasyonu ile ilgili AK Parti, yargı ve emniyet teşkilatını suçladı. Bulcay’ın Ergenekon medya yapılanmasında yer aldığı ileri sürülen İşçi Partisi’ne yakın yayın organlarına verdiği demeçler dikkat çekiciydi. Bulcay, Abdullah Öcalan’ın elinden çiçek aldığı için eleştirilen Doğu Perinçek ve ekibi tarafından çıkarılan Aydınlık gazetesine giderek röportaj verdi (1 Eylül 2011).
Bulcay, Şike Operasyonu ile ilgili iddialarını neye dayandırdığını sorduğumuzda şu cevabı verdi: “Fenerbahçeye yapılan saldırının nereden geldiğini çok kesin olarak bilmemekle birlikte o saydığınız isimlerin büyük ölçüde bu saldırının arkasında olduğuna dair birtakım bilgilerimiz var olması nedeniyle sadece bekleme sürecindeyiz dernek olarak.”
Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’a demeçler verdiğini ve taraftarları yönlendirici ifadeler kullandığını kabul eden İlyas Bulcay, “Kendi derneğimizde, yazılarımızda söz konusu değil. O içimde duruyor, öyle bir şey olursa cemaat de hükümet de cevabını alır” diyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara