Arınç: BM geçici üyeliğine seçildiğimizde tekrar Afrika'nın sesi olacağız
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Türkiye, 2009-2010 dönemi BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliği döneminde olduğu gibi uluslararası platformlarda her vesileyle Afrika'nın sesi olmaya devam edeceğini belirtti. Türkiye'nin 2015-2016 yılları için Birleşiş
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-09 10:00:43
Basın Yayın Enformasyon Müdürlüğü tarafından organize edilen, Türkiye Afrika Medya Platformu'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir ilk olma özelliğine sahip "Türk Afrika Medya Forumu" toplantısının, aradaki uzak mesafeye rağmen ülke olarak Türkiye'nin Afrika'ya olan ilgisini arttırdığını anlattı. Batılı devletlerin her türlü sömürü ve asimilasyon politikalarına karşın Osmanlı İmparatorluğu'nun, sömürüye karşı durduğunu ifade eden Arınç, Afrika ile tarihin derinliklerine uzanan, ilkeli ve sağlam bağların söz konusu olduğunu kaydetti.
"ADALET, SÖMÜRÜ VE IRKÇILIKLA DEĞİL PAYLAŞMAYI VE SEVGİYİ ŞİAR EDİNENLERLE TESİS EDİLECEK"
Bugünkü toplantının unutulmaya yüz tutmuş ortak mirası canlandırmak için bir fırsat olduğuna işaret eden Arınç, Afrika'nın yüzyıllardır büyük acılara maruz bırakıldığına dikkat çekti. Arınç, şöyle konuştu:
"Yer altındaki ve üstündeki doğal kaynakları haince yağmalandı. O toprakların, medeniyetine, irfanına saldırıldı. Güzelim insanları köle pazarlarında satılığa çıkartıldı. Kısacası geçmişi yağmalandı, geleceği elinden alınmaya çalışıldı. Artık bunlar geride kaldı. Bugün farklı bir eşikteyiz. Hiçbirimizin geçmişin karmaşık dehlizlerinde kaybolma gibi bir lüksü yok. Bugünün rekabet dünyasında geçmişe hayıflanarak, içimize kapanarak varlığımızı sürdüremeyiz. Hem Afrika ülkelerinin hem de bizim, geleceğin şekillenmesinde büyük imkânlarımız var. Bugün haksızlıklar, savaşlar, felaketlerin kıskacında acı çeken insanlığın, bizlerin sesine, bizlerin tecrübesine ve bizlerin söyleyeceği söze ihtiyacı vardır. Eğer dünyada adalet tesis edilecekse, insanlığın yüzünü güldüren bir anlayış hâkim olacaksa bunu, sömürüyü, ırkçılığı, yağmayı, öldürmeyi kendisine amaç edinenler değil, bizler gibi paylaşmayı, kardeşliği ve sevgiyi şiar edinenler başaracaktır. Ülkelerimizin tarihi tecrübesi, medeniyetimizin evrenselliği bunun için kâfidir."
"AFRİKA'DA DEMOKRATİK DEĞERLERİN GİDEREK ARTMASI SON DERECE ÖNEMLİ"
Kıtada yaşanan olumsuzluklara rağmen, son 10 yıllık dönemin yaşanan gelişmeleri, geleceğe güvenle bakmasına imkan sağlayacağının altını çizen Arınç, dünyanın gelişmiş ülkeleri ekonomik kriz ile mücadele ederken, birçok Afrika ülkesinin küresel ölçekte hızlı büyüme oranlarını yakalayabildiğine dikkat çekti. Bazı ülkelerde yaşanan sorunlara rağmen Afrika'da genel olarak demokratik değerlerin giderek artan ölçüde kabul görmesinin son derece önemli oyduğunu da vurgulayan Arınç, "Tunus'ta, Libya'da, Mısır'da meydana gelen halk devrimleri, Kıta insanın demokrasi talebinin açık ve kati bir göstergesidir." ifadelerini kullandı.
Bazı Afrika ülkelerinde demokrasinin askıya alınmasına yol açan askeri darbelerin, seçim dönemlerinde ortaya çıkan şiddet olayları ve muhalefete yönelik baskıları arttırdığını da ifade eden Arınç, "Türkiye olarak son dönemde Mali ve Gine-Bissau'da yaşanan gelişmelerden derin kaydı duyduk. Söz konusu ülkelerdeki olaylar Dışişleri Bakanlığımız tarafından yapılan açıklamalarla kınanmış ve demokratik anayasal düzene hızla dönülmesi yönündeki beklentimiz dünya kamuoyu ile paylaşılmıştır." şeklinde konuştu.
"ÜLKEMİZ AFRİKA'YI ÖNEMSİYOR"
Türkiye'nin ve milletin Afrika'yı önemsediğini dile getiren Arınç, Kıta'nın ekonomik ve insani kalkınma alanlarında aşması gereken bir dizi sorun mevcut olduğuna değindi. Türkiye'nin bu bağlamda Afrika Kıtası'nın yanında yer almaya devam edeceğini vurgulayan Arınç, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başbakanımız tarafından, BM. 4. EAGÜ Konferansı vesilesiyle, 2012 yılından itibaren Afrika'ya teknik işbirliği projeleri/programları ile burslar için her yıl için 200 milyon ABD Doları tutarında yardımda bulunulmasını öngören bir paket açıklanmıştır. TİKA ve sivil toplum kuruluşlarımız, Kıta'nın hemen her noktasında Afrika'lı kardeşlerine yardımcı olabilmek için elinden geleni yapmaktadır. Kıta'ya yönelik resmi/sivil toplum kuruluşlarımızın kalkınma yardımları yılda 100 milyon ABD Doları'nı geçmektedir. Bu rakamlara söz konusu meblağın birkaç katına ulaşan ve Somali'de yürüttüğümüz geniş ölçekteki yeniden imar, insani yardım ve kalkınma faaliyetleri dahil değildir."
"KITADA SAYILARI HIZLA ARTAN TEMSİLCİLİKLER İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK"
Afrika ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Kıta ülkeleri ve uluslararası toplumun en çok ilgisini çeken konunun, Kıta'da sayıları hızla artan temsilcilikler olduğunu da hatırlattı:
"2009 yılına gelindiğinde 5'i Kuzey Afrika'da ve 7'si sahranın altındaki Afrika'da olmak üzere toplam 12 büyükelçiliğimiz mevcuttu. 2009 yılı Mayıs ayından bugüne sırasıyla Tanzanya, Fildişi Sahili, Kamerun, Gana, Mali, Uganda, Angola, Madagaskar, Zambiya, Mozambik, Moritanya, Zimbabve, Somali, Gambiya, Nijer, Namibya, Burkina Faso ve Gabon'da olmak üzere 19 Büyükelçilik daha açtık. Böylelikle halen Kıta'da 26'sı Sahranın Güneyindeki Afrika'da olmak üzere 31 Büyükelçiliğimiz mevcuttur. Bu gelişmenin birçok Batılı ülkenin Kıta'da temsilciliklerini kapattıkları bir dönemde gerçekleştiğini dikkatinize getirmekte yarar görüyorum. 2012 yılı sonunda Kıta'daki büyükelçiliklerimizin sayısı 34'e ulaşacaktır."
"KITA İLE TİCARET HACMİ 17 MİLYAR DOLARI GEÇTİ"
Afrika ülkeleriyle ticaret hacminin son yıllarda önemli gelişme gösterdiğine dikkat çeken Arınç, Sahranın Güneyindeki Afrika ülkeleriyle 2000 yılında 742 milyon ABD Doları olan ticaret hacminin, 2011 yılında 7 milyar ABD Doları'nı geçtiğini, tüm Afrika'ya yönelik rakamlara bakıldığında ise 2000 yılında 4 milyar ABD Doları olan ticaret hacminin, 2011 yılında 17 milyar ABD Doları'nı geçtiğini söyledi.
Haber Ara