Dolar

34,8685

Euro

36,6398

Altın

3.021,13

Bist

10.048,55

Ulu Cami, Bursa belgeliğine kazandırıldı

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Yıldırım Bayezıd'ın Niğbolu Zaferi öncesi adadığı adak üzerine yaptırdığı Ulu Cami'yi, bütün yönleriyle kitaplaştırarak Bursa belgeliğine kazandırdı.

        Büyükşehir Bel

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-08 10:41:51

Ulu Cami, Bursa belgeliğine kazandırıldı
Bursa Büyükşehir Belediyesi, Yıldırım Bayezıd'ın Niğbolu Zaferi öncesi adadığı adak üzerine yaptırdığı Ulu Cami'yi, bütün yönleriyle kitaplaştırarak Bursa belgeliğine kazandırdı.

        Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kütüğü, Kızık Köyleri, Çarşı'nın Öyküsü ve Ziraat Mektebi, Bursa'nın Hazireleri, Anıtsal Eserler, Osmanlı'dan Günümüze Spor Tarihi, 'Osmanlı Başkenti Bursa' ve 'Bursa'da Yapıların Oluşumu' gibi somut olmayan kültürel mirası en iyi şekilde yansıtan kitaplara dev bir eser daha kazandırdı.

        Bursa'nın en önemli anıtsal eserlerinden biri olan ve kente gelen yerli ve yabancı turistlerin gözdesi Ulu Cami, bütün yönleriyle kitaplaştırıldı. Tarihçilerden, sanatçılara ve yabancı yazarlara kadar geniş bir çalışma perspektifinde ele alınan ve bugüne kadar Ulu Cami hakkında hazırlanan en kapsamlı eser olan kitap, Sümbüllü Bahçe Konağı'nda düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna katıldı.

        Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa'nın kalbinde yer alan Ulu Cami'nin kent tarihi açısından büyük önem taşıdığını ve sur içindeki yaşamın sur dışına çıkmasına paralel olarak kentin merkezine inşa edilen önemli bir ziynet olduğunu vurguladı. Yıldırım Bayezıd tarafından yaptırılan Ulu Cami'de, Emir Sultan ve Somuncu Baba gibi manevi değerlerin de izlerinin bulunduğunu ifade eden Başkan Altepe, "Ulu Cami, sadece bir ibadethane değil. Aynı zamanda bir okul ve sanat merkezi. Hat sanatının en güzel işlendiği, şairlere, yazarlara yüzyıllardır ilham kaynağı olan bir merkez. Bugün Bursa belgeliğine kazandırdığımız bu eser de bugüne kadar hazırlanan en kapsamlı eser durumunda. Gerek Ulu Cami gerekse kent tarihi açısından yeni ufuklar açacağına inanıyorum. Bu eserin kazandırılmasına katkı sağlayan akademisyenlerimiz başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.

        'Bursa Ulu Cami' kitabının editörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Bilal Kemikli ise eserin, iki yabancı yazarın da yer aldığı geniş bir kadro ile hazırlandığını vurguladı. Ulu Cami'nin yapılmasında Osmanlı'nın iki temel misyonu bulunduğunu kaydeden Kemikli, şunları söyledi: "Ulu Cami, Osmanlı'nın vizyonunu ortaya koyan bir proje. Rumeli ve Bizans'a dönük hedefleri ortaya koyan bir eser. Bir diğer misyonu ise Ulu Cami ile Bursa artık resmen bir Osmanlı şehri olmuştur. Çünkü Osmanlı şehirlerinin merkezinde büyük bir cami vardır. Aynı zamanda Süleyman Çelebi, Mevlidi burada yazmıştır. Burası bir okuldur, hocaların dersler okuttuğunu tespit ettik. Önemli bir kütüphanedir, hat sanatları ile de önemli bir sanat merkezidir. İslam dini açısından 5 önemli mabetten biridir. Geçmişte Rumeli'den hacca gidenler önce Bursa'ya gelip Ulu Cami'de namaz kılar, sonra hacca gidermiş. Yani burası bu kadar önemli bir mabet. Bu kadar önemli bir mabedi tüm yönleriyle kitaplaştırmamıza katkı veren ve kültür belediyeciliğinin en güzel örneklerini sergileyen Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe'ye teşekkür ediyorum."

        Yazıları, makaleleri ve menkıbeleriyle kitaba katkı sağlayan Prof. Dr. Mustafa Kara, Prof. Dr. Hüseyin Algün, Şair Metin Önal Mengüşoğlu ve Prof. Dr. Heat Lowriy de böyle bir eseri Bursa'ya kazandıran Başkan Altepe'ye teşekkür etti.

        ULU CAMİ

        Ulu Cami, Osmanlı Devleti'nin dördüncü hükümdarı Yıldırım Bayezıd tarafından, mimar Ali Neccar´a, 1396-1399 yılları arasında yaptırılmıştır. Rivayete göre Sultan, Niğbolu Zaferi öncesinde savaşı kazanmak için Allah'a yalvarmış ve 20 cami yaptırmayı adamıştı. Zaferden sonra damadı Emir Sultan'ın önerisi ile 20 cami yerine 20 kubbeli tek bir cami yaptırmaya karar vermişti. Cami, zaferden elde edilen ganimet ile yapılacaktı. Ancak 1402'deki Ankara Savaşı'nda sultanın esir düşmesinden sonra Timur, camiyi ahır olarak kullanmış, 1403 yılında Moğol Şeyhi Emir Bedrüddin yaktırmış, 1413'de Karamanoğlu Mehmet Bey'in kuşatması sırasında cami tekrar yanmıştı. Onarımı, Bayezıd'ın oğlu 1. Mehmet gerçekleştirdi ve cami 1421 yılında ibadete açıldı. 1 Mart 1855 tarihlerindeki büyük depremde 17 kubbesi çöken cami, onarım görerek 1862 yılında tekrar ibadete açılmış; 1889 yangınında da hasar görmüştür.

        Caminin iki minaresi vardır. Kuzeybatı köşede yer alan cami ile birlikte Yıldırım Bayezıd döneminde inşa edilmiş; kuzeydoğudaki muhtemelen Çelebi Mehmet tarafından yaptırılmıştır. 2215 metrekare alan kaplayan Ulu Cami, her biri dörder kubbeli 5 bölümden oluşur. Hemen hemen eşit büyüklükteki 20 kubbesinin ortasındaki kubbe açık olarak yapılmıştır. Telle örtülü bu orta kubbeden giren yağmur damlaları havuzda toplanır, ışık ise camiyi aydınlatırdı. Günümüzde kubbe camekanla kaplı olduğunda yağmur suyu toplama işlevini görmezken, aydınlatma görevi devam etmektedir.

Haber Ara