Dolar

34,8660

Euro

36,6016

Altın

3.044,19

Bist

10.058,47

Tarihte bugün

Tarihte bugün yaşanan olaylar arasında;İmam-ı Azam’ın vefatı, Manş Tünelinin açılması, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilmesi var…

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-06 08:54:09

Tarihte bugün
GÜNÜN OLAYI

Deniz Gezmiş Ve Arkadaşları İdam Edildiler (1972)

Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu adlı yasadışı sol örgütün kurucusu Deniz gezmiş ve arkadaşları Hüseyin İnan ile Yusuf Aslan 6 Mayıs 1972 tarihinde Cebeci Cezaevi avlusunda idam edildiler. Adam kaçırma ve soygun gibi bir çok eyleme adı karışmış olan Deniz Gezmiş Sivas’ın Gemerek ilçesinde ele geçirilmişti.

GÜNÜN KİŞİSİ

İmam-ı Azam Ebu Hanife Vefat Etti (767)

Asıl adı Numan Bin Sabit olan İmam-ı azam Ebu Hanife 6 Mayıs 767 tarihinde Bağdat’ta vefat etti. Bu büyük insanın nasıl vefat ettiği ihtilaflıdır. Halife Ebu Cafer el-Mansur'un kadılık teklifini kabul etmeyince kırbaçlandığı ve hapse atıldığı kaynaklarda zikredilmektedir. Bazı kaynaklar onun hapiste gördüğü işkenceler nedeniyle kimi kaynaklar ise hapisten çıktıktan sonra zehirletilerek öldürüldüğünü belirtirler.

GÜNÜN ÖNEMLİ OLAYLARI

Bulgarlar Müslüman Olan Kızı Linç Etmek İstediler (1876)

Selanik’te bir Bulgar kızı Müslüman olunca, Bulgarlar kızı linç etmek istediler. Bu durum karşısında Müslüman halk müdahale edip kızı kurtarmak istedi. Bu durum 6 Mayıs 1876 tarihinde çatışmaya dönüştü. Bu olayı kışkırtan k,işiler oldukları anlaşılan Fransız ve Alman konsolosları olaylar sırasında öldürüldüler. Bu olay tarihlerde Selanik vakası olarak yer aldı.

Hakkari’de Büyük Bir Deprem yaşandı (1930)

Hakkari’de 6 Mayıs 1930 tarihinde aletsel büyüklüğü 7.2 olan şiddetli bir deprem yaşandı. Depremin merkez üssü Hakkari sınır bölgesiydi. Yaşanan bu büyük depremde resmi rakamlara göre 2514 kişi hayatını kaybetmişti.

Dünyanın En Büyük Zeplin’i Düştü (1937)

Almanların Hindenburg adını verdikleri dünyanın en büyük Zeplini Frankfurt’tan New Jersey’e uçarken Manhatten üzerinde 6 Mayıs 1937 tarihinde yanarak yere çakıldı. Bu kazada 35 kişi yaşamını yitirdi. Bu olaydan sonra zeplinler gözden düştü ve bir daha hava taşımacılığında kullanılmadı. Hindenburg zeplini üç jumbo uçak boyutundaydı ve Titanic’ten bile daha uzundu.

Manş Tüneli Hizmete Açıldı (1994)

Fransa ile İngiltere’yi birbirine bağlayan Manş Tüneli 6 Mayıs 1994 tarihinde tamamlanarak hizmete açıldı. Açılış töreni Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterland ve İngiltere Kraliçesi, Kraliçe 2. Elizabeth katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Tünel ilk olarak 1960’larda gündeme gelmiş ancak çeşitli anlaşmazlıklar nedeniyle yapım aşamasına 1987’de başlanmıştır. Tünel 147 km uzunlukta olup Fransa ile İngiltere arasını trenle 20 dk’ya indirmiştir. Denizin 45 metre altından inşa edilmiştir.

Irkçı Lider Pim Fortuyn Öldüldü Müslümanlara İftira atıldı (2002)

Hollanda’da 2002 yılında Müslümanları hedef gösteren birbiri arkasına siyasi cinayetler işlendi. Bnlardan birisi de 6 Mayıs 2002 tarihinde ırkçı lider Pim Fortuyn’un öldürülmesidir. Olaydan Müslümanlar sorumlu tutuldu ancak bir süre sonra katilin bir Hollandalı olduğu ortaya çıktı.

GÜNÜN DİĞER ÖNEMLİ OLAYLARI

1877 Sioux Kızılderililerinin şefi Crazy Horse, ABD birliklerine Nebraska'da teslim oldu.


1889 Eyfel Kulesi ziyaretçilere açıldı. Osmanlı devletinin de katıldığı Uluslararası Paris Fuarı başladı.

1915 Orson Welles, ABD'li sinema filmleri yönetmeni.

1927 İstanbul Radyosu düzenli ve programlı yayınlarına başladı.

1930 Hakkari'de meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde 2 bin 514 kişi öldü.

1931 Nazım Hikmet beş şiir kitabı nedeniyle yargılandı.

1933 Yeşilhilal (Yeşilay) Cemiyeti, içkiye teşvik ettiği gerekçesiyle incesaza (alaturka müziğe) karşı mücadele başlattı.

1937 Dünyanın en büyük zeplini olan Hindenburg, havalandıktan kısa süre sonra alev aldı ve yanarak yere çakıldı. 36 kişinin öldüğü kazadan sonra bu taşımacılık yönteminden vazgeçildi.

1939 Akşam gazetesi kapatıldı.

1940 John Steinbeck, GAzap Üzümleri ("The Grapes of Wrath") adlı romanıyla Pulitzer Ödülü aldı

1947-Mele Mustafa Barzani, Rusya’ya gitme kararını aldı.

1958 Ulus gazetesi yazı işleri müdürü Nihat Subaşı 8 aylık hapis cezasını yatmak üzere cezaevine girdi.

1960 Ankara'da hükümet karşıtı 555K (beşinci ayın beşinci günü saat beşte Kızılay'da) gösterilerinin fotoğraflarını ve haberini yayımladığı gerekçesiyle Zafer gazetesi 1 hafta kapatıldı.

1967-“Brayeti”gazetesinin ilk sayısı Bağdat’ta çıktı.


1972 Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nun (THKO) kurucu ve yöneticilerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi.


1975 TBMM ölüm cezasını kaldırmayı reddetti.

1976 Kuzeydoğu İtalya'nın Friuli bölgesinde meydana gelen depremde 989 kişi öldü.

1988-Enfal hareketinin dördüncü hamlesi Taqtaq’ta uygulandı. Ele geçirilen Baas Askeri Komutanlığına ait resmi belgelere göre, Baas Rejimi Enfal hamlesinin 4. hamlesinde Taqtaq yakınında kadın ve çocuklardan oluşan 525 kişilik bir grubu enfalle kaybetti. Kadın ve çocuklardan oluşan bu grup dışında 60 erkekte aynı bölgede enfalle kaybedilmişti. Baas askeri komutanlığına ait bu belgelerde aynı gün Qırdxeber ve Komeşin ve birkaç köyün daha talan edildiği açığa çıktı.


1988 Norveç'te bir yolcu uçağı düştü: 36 kişi öldü.

1990 İlk özel Televizyon kanalı olan Star 1 televizyonu programlı yayına başladı.

1990 İzmir Aliağa'da termik santral yapımına karşı 50 bin kişi 24 kilometrelik insan zinciri oluşturdu.

1996 Anayol hükümeti Adalet Bakanı Mehmet Ağar, cezaevleri genelgesi yayımladı. "Mayıs Genelgesi" adıyla anılan düzenleme cezaevlerinde tepkiyle karşılandı. Siyasi tutuklu ve hükümlüler 20 Mayıs'ta açlık grevine başladı. 12 kişi öldü. 27 Temmuz'da anlaşmaya varıldı.

1996 Eski CIA başkanı William Colby'nin cesedi güney Maryland'da bir nehirde bulundu.

1997 Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Claudia Roth, Doğru Yol Partisi Milletvekili Ayvaz Gökdemir aleyhine açtığı tazminat davasını kazandı. Ayvaz Gökdemir, Claudia Roth ve diğer iki AP milletvcekiline "fahişe" demişti

2002 Jean Pierre Raffarin, Fransa başbakanı seçildi.

2002 Müslüman göçmenlere karşı nefret söylemiyle bilinen Hollandalı politikacı Pim Fortuyn bir suikast sonucu öldürüldü.

Sinema tarihinin ele avuca sığmaz dahisi Orson Welles, 6 mayıs 1915'te doğdu.

"Orson Welles çocuk yüzlü bir dev, dalları kuşlarla dolu büyük bir ağaç, ipini koparıp gül bahçesinde yatan bir köpek, çalışkan bir haylaz, akıllı bir soytarı, insandan kaçan bir hümanist, sınıfta dalga geçen üstün bir öğrenci, işine geldiği zaman sarhoş gibi davranan bir taktik ustasıdır."
Jean Cocteau

Daha 25 yaşında hayatı sıradanlaşmaya yüz tutan bir adam kariyerinde en fazla ne kadar ilerleyebilmiştir sizce? Sinemanın müstesna şahsiyeti Orson Welles, yaşıtlarının kendilerine bir yol tayin etmeyi tasarladıkları evrede, birçok alanda kendini kanıtlamayı çoktan başarmış bir dahi olarak niteleniyordu.

Sinemayı, 'bir çocuğun sahip olabileceği en güzel oyuncak' olarak tanımlayan Welles'in 25 yaşında çektiği 'Yurttaş Kane' (Citizen Kane) filmi, aradan geçen onca yıla karşın birçok eleştirmen tarafından tereddütsüz ilk sıraya konur en iyi film listelerinde.

'Yurttaş Kane'

Hollywood'un kapılarını ardına kadar açarak buyur ettiği Welles'in ilk filmi olan 'Yurttaş Kane'de yaptığı, sinemanın o zamana dek geliştirdiği tüm anlatım olanaklarını, kamera hareketlerini, özel mercek kullanımlarını, ışıklandırma yöntemlerini, açı kullanımı ve çerçevelemeleri iyice özümlenmiş bir tavırla filminde yeniden kullanmaktır.

Sinema tarihinin en ünlü ve belki de en iyi filmini çeken Welles, gerçek bir sinema dahisinin, zamanın ilerisinde bir sanatçının yazgısını yaşamış, yığınlara pek sevimli gelmeyen, içerdiği yeniliklerle seyirciyi de yapımcıyı da şaşkına çeviren filmleriyle sistemin içinde kendine yer bulamamış ve ilk fırsatta dışlanmıştır.

Yapmadığı iş yok

Welles, uğraştığı diğer işlerin dışında İrlanda ve ABD'de tiyatro sahnelerinin yıldızı oldu, oyuncuların siyah olduğu bir 'Macbeth' uyarlamasının yapımcılığını üstlendi, başka bir oyunda Sezar'a faşist bir üniforma giydirdi, dergilere yazdığı yazıların yanı sıra, Shakespeare üzerine bir ders kitabı yazdı, Shakespeare prodüksiyonlarının ses kayıtlarını yaptı, radyoda 'The Shadow' şovunun 'Çikolata Puding' karakterine sesiyle hayat verdi, Mercury Tiyatrosu'nu kurdu, Mercury Tiyatrosu'nu radyoya taşıdı, piyano çaldı, pop müziğe bulaştı, resim yaptı ve hepsinden öte insanları, Marslıların dünyayı ele geçirdiğine inandırdı!

Arkadaşları ile 2 bin dolarına bahse girerek Rita Hayworth'u tavlayacağını iddia etti. 2 bin doları kazanmakla yetinmedi, beş yıl boyunca 'Gilda'yla evli kaldı.

Adam olacak çocuk!


George Orson Welles, 6 mayıs 1915 tarihinde Kenosha-Wisconsin'de dünyaya gelir. Babası ileri fikirleriyle tanınan mucit ve imalatçı Richard Head Welles, annesi ise piyanist Beatrice Ives'dır. İki yaşında okumaya, yedi yaşında Ravel ve Stravinsky çalmaya başlayan, 10 yaşında ise Shakespeare'i hatmettiği söylenen Welles, tam bir harika çocuk olarak büyür.

Altı yaşındayken anne ve babası ayrılır. Sekiz yaşında annesini, 13 yaşında babasını kaybeder. Babası sayesinde tiyatro oyuncuları ve sporcularla tanışma fırsatına kavuşur. 11 yaşına geldiğinde dünyayı iki kez dolaşmıştır bile.

Oyunculuğa 1931'de Dublin'deki Gate Tiyatrosu'nda Hamlet oynayarak başlar. Abbey Tiyatrosu'nda sahneye çıktığı İrlanda'da bir yıl kalır. İspanya ve Fas turnelerinden sonra Chicago'ya döner. 1934'te Woodstock'ta bir tiyatro şenliği düzenleyen Welles, iki yıl sonra siyahlardan oluşan bir oyuncu kadrosuyla 'Macbeth'i sahneler.

Mercury Prodüksiyon ve Marslılar

Jack Moss ile ortaklaşa kurduğu Mercury Productions Inc. ile Welles, artık işlerinin merkezinin Hollywood olacağını duyurur adeta. 30 ekim 1938'de radyoda yayınladığı ve Marslıların dünyayı ele geçirmesini konu alan Mercury Tiyatrosu yapımı 'War of the Worlds' ile binlerce insanın paniğe kapılmasına neden olur. Aslında, iletişim araçlarının etki gücünü ayan beyan ortaya koyan ilk örneklerden sayılan bu hadise, Welles'in zekasını da betimler.

Format olarak ciddi bir haber programının yayını gibi kurgulanan oyun sırasında, birden araya girilerek Marslıların New Jersey'e saldırdığı açıklanır. Bunun oyunun bir parçası olduğunu anlamayan birçok ABD'li paniğe kapılır.

"Bayanlar baylar, bu şimdiye kadar gördüğüm en tuhaf şey. Şu anda karşımda tasvir edemeyeceğim kadar acayip bir yaratık duruyor. Bir ayı kadar iri olan bu varlığa bakmamak için kendimle savaşıyorum."

Welles'in cümlelerini duyan ve bunun bir radyo oyununun parçası olduğunu hatırlatan mesajlarını kaale almayan binlerce kişi o gece, tanrının kendilerine bir mesaj yolladığını düşünür. Welles, bu sayede tüm ABD tarafından tanınan ünlü bir kişi haline gelir ve Hollywood'un kapılarını ardına kadar açar.

Welles Hollywood'da

Ekranın kendisine sunacağı imkanların sınırsız olduğunu bilen Welles tiyatrodan sonra sinema dünyasına yönelir. Bir taraftan radyo şovu için her hafta New York'a giden Welles, Hollywood'daki ilk prodüksiyonuna başlamadan önce kameramanlardan ışıkçılara kadar film stüdyosunda görev alan herkesten ders alır.

25 yaşında yönettiği 'Yurttaş Kane' hala çoğu sinema eleştirmenleri ve anketler tarafından gelmiş geçmiş en iyi film olarak gösterilmektedir. Ancak film büyük beğeni uyandırmasına rağmen yeterli gişe hasılatı gösteremez.

Filmin anlam ve önemi yıllar sonra anlaşılacaktır. Kuşkusuz bunda Welles'in filmde hayatını gözler önüne serdiği basın devi Hearst'ün, filmin dağıtımını baltalamak için gösterdiği kartelüstü çabanın payı büyüktür. 1950'lerin ilk yarısında daha özgürlükçü bulduğu Avrupa'ya giderek düşük bütçeli bağımsız filmler çeker.

Tüm hayatı boyunca, üretmeye aksatmadan devam eder, öldüğünde tamamlanmamış yüzlerce projesi olduğu söylenir.

Welles'i anlatmak kolay mı?

"Dünya'da iki tür insan vardı; verenler ve isteyenler, verip vermemek umurlarında bile olmayanlar ve isteme yürekliliğini gösteremeyenler. Belki de istemeye cüret edip ne istediğinden asla emin olmayanlar..." ('Bay Arkadin' filminden)
"Kabil'den bu yana binlerce yıl geçti dostum ve cinayet hala genellikle amatörlerin elinde olan bir iş. Hayatta kaybedenler gece avına çıkmaya başlıyor." ('Bay Arkadin' filminden)
"İtalya'da 30 yıl boyunca Borjiyalar vardı. Yani savaş, kıyım, cinayet... Ama Mikelanjelo, Leonardo ve Rönesans da aynı dönemde var oldular. İsviçre, 500 yıl boyunca demokrasi ve barışı yaşadı. Ne yaratabildiler? Sadece guguklu saat!" ('Üçüncü Adam' filminden)





SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara