Dolar

34,8956

Euro

36,6387

Altın

3.011,24

Bist

10.058,63

Kontrol saplatısı olmak bir hastalık mı?

Etrafınızdaki her şeyi kontrol etmeye çalışıyor ve istediğiniz olmayınca mutsuzlaşıyorsanız kontrol delisi olabilirsiniz.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-04 17:43:03

Kontrol saplatısı olmak bir hastalık mı?
Psikoloji kaynaklı olan ve ingilizcede de "control freak olarak kullanılan "kontrol delisi", çoğunlukla etraflarında olan her şeyin ve herkesin nasıl olması gerektiğini ısrarcı bir şekilde dikte etmeye çalışan insanlar için kullanılan argo bir kelimedir.

Bu kişiler diğer insanların hiçbir zaman kendileri kadar yeterli ve becerikli olamayacağına inanırlar ve bu yüzden de müdahalelerinin gerekli olduğunu, bu müdahalede bulunmazlarsa işlerin yanlış gideceğini düşünürler. Diğer insanların üzerinde sahip oldukları güç ve kontrolle kendilerini iyi hissederler. "Kontrol delisi" kelimesiyle etiketlenen bu insanlar çoğu zaman obsesif-kompulsif (saplantılı-zorlantılı) kişilik bozukluğunun özelliklerini gösterirler. Anadolu Sağlık Merkezi'nden Klinik Psikolog Aylin Sezer, kontrol saplantılı kişilikler ile ilgili soruları yanıtladı.

Kimseye iş emanet etmezler

Kontrol delisi insanlar, bir yerde diğer insanlara güvenmiyorlar. Kendilerini diğer insanlardan daha akıllı, daha mı üstün görüyorlar?

Hayat ve ilişkileri üzerinde saplantılı bir kontrol etme çabasında bulunan insanlar oldukça katı ve dogmatik bir düşünce yapısına sahiptirler.

Tartışmaya izin vermezler, talepkarlardır ve işlerin tam olarak onların istediği şekilde yapılmasını isterler. Hata ve yanlışlara karşı da oldukça savunmasızlardır. Kendi yaptıkları en küçük bir hata bile onların hayatlarını ve kendilerini sorgulamalarına neden olur. Hayatlarında hataya izin vermedikleri için işlerini hep kendileri yapmaya çalışırlar. Diğer insanların onlar kadar becerikli olamayacağını düşünürler. Bu yüzden de kimseye iş emanet etmemeye çalışırlar. Bu da karşıdaki insana, ona güvenmediklerini hissettirir.

Sadece doğru olmak isterler

Klinik Psikoloji Profesörü Les Parrott, control freak'ler, herhangi bir şeyi sizin umursadığınızdan fazla umursayıp kendi istediklerinin olması için ısrarcı olmaktan vazgeçmeyenlerdir diyor. Yani bu insanlar için pek çok şeyi bizden daha fazla mı ciddiye alıyorlar?

Bu saplantılı kişilik özelliklerini gösteren insanlar oldukça inatçı ve talepkarlardır. Onlar için bir işi doğru yapmak her şeyden önemlidir. Doğru olmak, haklı çıkmak ve istediğini yaptırmanın verdiği, kontrolün elinde olduğu hissi onlara güç verir. Bu insanlar, siz bir hikaye anlatırken, bu hikayenin aslında hiç de önemli olmayan bir detayına takılıp, sadece doğru olmak için bezdirene kadar bu noktada takılıp kalır ve ısrarla size itiraz ederler.

Kontrol delisi olmak, psikolojik bir rahatsızlık mıdır?
Umutsuz bir şekilde kontrol sahibi olma arzusunda olan bu insanların çok dikkatli bir şekilde kurdukları, saplantılı bir kontrol mekanizmasıyla yönetilen bir dünyaları vardır. Saplantılı kişilik, bir kişilik bozukluğudur ve psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken, bu kişinin kontrol etme ihtiyacının boyutu ve kendisi ve çevresine olan zararıdır.

Kontrol delisi diye tabir edilen insanlar, özellikle hangi konularda kontrolü ele almak istiyorlar? Evde, işte, arkadaşlıkta, aile hayatında nasıl davranıyorlar? Küçük örneklerle anlatabilir misiniz?

Kontrol saplantılı insanlar, bu özelliklerini hayatlarının her alanına yansıtırlar. Israrcı, katı ve eleştirel özellikleriyle tüm ilişkilerine yıkıcı zararlar verirler. Bu özeliklere sahip bir patron, çalışanlarından da mükemmel bir performans talep eder ve en küçük bir hatayı bile kabul etmez. Yine iş yaşamında, saplantılı bir şekilde her şeyi kontrol etmeye çalışan bir kişi, kendi düşünce ve kurallarına takılıp kaldığı için, olaylara geniş açıdan bakamaz, gerektiğinde esnek davranamaz ve işlerin akışını yavaşlatabilir.

İlişkilerde ise, kontrol saplantılı kişinin devamlı eleştiren, talepkar, katı ve yıkıcı tarzı, ilişkide olduğu kişilerin ondan uzaklaşmasına neden olur. Onun yanında yaşanan yetersizlik, beceriksizlik hisleri, devamlı eleştirilmek, onu kızdırmamak için her şeyi onun istediği gibi yapmaya çalışmak, birçok insan için oldukça yorucu ve yıpratıcıdır.

Çocuklarından çok fazla beklentisi olan aileler sebep olabilir

Neden insanlar kontrol delisi olurlar? Doğuştan gelen mi, yoksa sonradan, yaşananlar karşısında geliştirilen bir özellik midir?
Takıntılı kişilik özellikleri gösteren ve kontrol altında tutarak güçlendiğine inanan insanların çocukluklarına baktığımızda, çoğunlukla benzer yapıdaki anne ve babalar tarafından yetiştirildiklerini görüyoruz. Çocuklarından beklentileri çok yüksek olan, hata yapılmasına izin vermeyen, çocukların her hareketini kontrol altında tutmaya çalışan ailelerin çocukları, küçüklüklerinde bu beklentileri karşılamak, anne-babanın sevgi ve onayını kazanmak için uğraşıyorlar. Küçüklükte anne-babanın sevgisi, onayı için yapılan bu davranışlar yetişkin yaşamına gelindiğinde sorgulanmadan yapılmaya devam ediliyor.

Kontrol delisi olan insanlar, böyle olduklarının, çevrelerindekini rahatsız ettiklerinin farkında mıdırlar? Yoksa yaptıklarının normal olduğunu mu düşünürler?

Bu kişilik özelliklerini gösteren insanlar çoğu zaman karşılarındaki kişiyi rahatsız ettiklerini düşünmezler, hatta onlara iyilik yaptıklarını öne sürerler. Alternatif fikir ve gerçeklere kapalı oldukları için onlara mutluluk veren şeylerin diğer insanları da mutlu edeceğini düşünürler. Tek doğrunun kendi doğruları olduğunu ve diğer insanların da bu doğru çerçevesinde hareket etmesi gerektiğine inanırlar.

Kontrol delisi olan çok hastanız var mı? Sık karşılaşılan bir rahatsızlık mıdır? Genellikle hangi meslekten insanlar kontrol delisi oluyorlar, böyle bir ayrım var mı?

İnsanlar terapiye çoğu zaman hayatlarını kontrol edemediklerini, sürüklenmeye başladıklarını hissettikleri zaman gelirler. Kontrol saplantılı insanlar, hem kendi hem de başkalarının hayatlarını kontrol ettikleri için destek almaya gerek duymazlar. Bu tip kişilik özellikleri taşıyan insanları yardım almaya getiren iki neden vardır. Birincisi, artık bazı şeyleri kontrol edememeye başlamışlardır ve bu onlar için oldukça ağır bir kaygı yaratır. Ne yapsalar da kendi güçleri dışında bir gücün hayatlarını yönlendirdiğini hissettikleri zaman telaşa kapılırlar. Diğer bir sebep de ilişkilerinde sorun yaşamaya başlamalarıdır. Kontrolcü insanlar, çevrelerindeki insanlara karşı saldırgan, talepkar ve eleştiricidirler. Bu yüzden birçok insanı kendilerinden uzaklaştırırlar. Bu yalnızlığı fark ettiklerinde destek almaya gelebilirler.

Saplantılı kişilik özellikleri taşıyan insanlara her meslekte rastlanabilir. Çalışanlarını 30 dakikada bir telefonla kontrol eden, sürekli eleştiren üst düzey bir yönetici, oturma odasındaki koltuğun üzerinde duran yastıkların hepsinin aynı açıyla tek bir yöne bakmasını sağlayan bir ev kadını, ameliyathanedeki herkesin ve her eşyanın uygun yerlerinde olup olmadığını kontrol ettiği için bir türlü ameliyata başlayamayan bir doktor veya dosyalarını düzenlemekten ödev yapmaya başlayamayan bir öğrenci benzer özellikler gösterebilirler.

Pek çok yöneticinin kontrol delisi olduğunu görüyoruz. Bu, işin getirdiği bir sorumluluk mudur, yoksa üst düzeydekiler daha fazla mı kontrol delisi olurlar?

Kişinin sorumluluğu, ondan beklenen performans ve hata yaptığı zaman kaybedeceklerinin değeri ne kadar fazla ise, kişi işini o kadar mükemmel gerçekleştirmeye çalışır. Kendi çalışanlarından da aynı önemi ve dikkati göstermelerini bekler. Dolayısıyla onları daha fazla eleştirebilir, daha fazla kontrol etmeye çalışabilir ya da alternatif yöntemlerdense bildiği sağlam güvenli yollarda ısrarcı olabilir. Burada önemli olan kişinin sahip olduğu bu özelliklerin derecesidir. Sorumluluk alırken, hata yapmamaya, mükemmel performans göstermeye çalışırken, kişi kendi ve başkalarının hayatlarına zarar veriyorsa, bu tarzı onun sağlıklı bir şekilde çalışmasını, ilişki kurmasını engelliyorsa, bu noktada kişi yardım almalıdır.

Çevremizdeki kontrol delisi insanlarla nasıl başa çıkabiliriz?

Saplantılı kişilik özellikleri gösteren insanlarla yaşamak çok zordur. Devamlı eleştirilmek, kontrol edilmek, kısıtlanmak birçok insanı yıpratır. Bu kişiler, karşılarındaki insanın kişiliğini yok sayar ve ona kendi doğrularını yaptırmaya çalışırlar. Başka hiçbir alternatif düşünceyi kabul etmezler. Onları ikna etmeye çalışma mücadeleleriniz hep yenilgiyle sonuçlanır. Eğer hayatınızda sizi böyle kısıtlayan, ezen, kontrol etmeye çalışan bir insan varsa, yapılabilecek en iyi şey ona durumu hakkında düşünmesini sağlamak olacaktır. Israrcı olmadan, alternatif düşüncelerin de varolabileceğini, hata yapmanın doğal ve insan olmanın bir parçası olduğunu göstermek, kontrol edilen olarak yaşadığınız duyguları paylaşmak, onun da davranışlarını gözden geçirmesine yardımcı olabilir.

Kişileri kendi istekleri ve fikirleri doğrultusunda yönlendirir

Kontrollü biri olmak ve kontrol delisi olmak farklı şeyler değil mi?

Her insan hayatının kontrolünü elinde tutmak ister. Sürüklenmek istemez. Kendi kontrolü dışında gelişen olaylardan rahatsız olur. Kontrollü olmak, düşünerek, planlayarak hareket etmek bize güvenlik hissi sağlar. Fakat "kontrol delisi" olarak tabir edilen kişilik özelliklerine sahip insanların, saplantılı bir kontrol üzerine kurulmuş bir dünyaları vardır. Etraflarında olan olayları ve kişileri kendi istekleri ve fikirleri doğrultusunda yönlendirir ve bunun verdiği güçlülük hissi ile kendilerini iyi hissederler.

Son olarak; kontrol delisi insanlar bu alışkanlıklarından kolay kolay vazgeçemezler. Vazgeçebilmek için neler yapmalılar? Önerileriniz neler?

Bu kişiler, eğer bu özellikleri, yaptıkları davranışlar kendilerine veya başkalarına zarar vermeye başladıysa mutlaka bir uzmandan destek almalı. Çeşitli psikoterapi akımları, bu kişilere kontrol etme dürtüleriyle daha efektif bir şekilde başa çıkabilmeleri için yollar bulmalarında destek olurken, bazı durumlarda psikiyatrik ilaç tedavisi de gerekli görülebilir.
SON VİDEO HABER

Annenin uyuşturucu isyanı: 'Oğlumu kurtarın, artık kafayı yedim!'

Haber Ara