Sütten ağzı yananlar yoğurdu üfleyerek yesin
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sütten zehirlenme iddiaları ile ilgili, 'Bizim elimizdeki bilimsel veriler, tüm hastanelerden topladığımız halk sağlığı kurumlarının topladığı veriler, süt şekerine karşı hassasiyet ya da hazımsızlık diyebileceğimiz bir mesele ile bunların ilgili olduğudur.' dedi
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-05-03 16:01:47
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Sağlıkta İletişim, Sağlıklı İletişim' toplantısının açılışına katıldı. Program sonunda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Akdağ, sütten zehirlenme iddiaları ile ilgili meseleyi yakından takip ettiklerini söyledi. Öğrencilerin bazı mide ya da bağırsak şikayetleri ile sağlık kurumlarına geldiğini kaydeden Akdağ, "Halk sağlığı kurumumuz, her bir kuruluşumuzu yakından takip ederek, meseleyi şu saate kadar takip etmiştir. Geldiğimiz nokta şu. Hastanelerde bu meseleden dolayı yatan herhangi bir hasta yok. İkincisi de olaylar çocukların süt içmesini takiben bir iki saat içinde meydana gelmiş olaylar. Bütün bunlar bu başvuruların genel anlamda süt hassasiyeti ya da süt şekerine karşı hassasiyet diyebileceğimiz ya da süt hazımsızlığı diyebileceğimiz bir sebeple meydana geldiği hususunda birleşiyor. Bilim adamlarımızın, bu çocuklarımızı takip eden çocuk sağlığı uzmanlarının da ortak görüşü bu." dedi.
Süt hassasiyetinin toplumda oldukça yaygın olduğunu dile getiren Akdağ, "Bazı insanlar süt içemez. İçtiğinde midesi bulanır ya da hazımsızlık olur, gaz olur. Dolayısı ile o kendisini ona karşı tedbir alarak korur. Mesela bir kahvenin üzerindeki krema bunu yapabilir. Bu kadar küçük miktarda süt bunu yapabilir bazen de süt çok içildiğinde böyle belirtiler ortaya çıkabilir." diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu nedenle tüm ailelere anketler gönderdiğini hatırlatan Akdağ, şöyle devam etti: "Yani çocuğunuzda süt içtiğinde rahatsız olabileceğine dair bir emare var mıdır? Bunlar ağır hastalıklar değil ama nihayetinde çocukları, ailelerini rahatsız ediyor. Çok sayıda bu şekilde anket geldiği için de okullarımız tedbir almıştı. Ama takdir edilmeli ki, 7 milyon çocuğa süt dağıtılıyor. Ne kadar anket çalışması yapsanız, aileleri uyarsanız, öğretmenleri eğitseniz, bunların içerisinde bir kısmının yine de bu hassasiyeti bilememesi mümkündür. Bizdeki şu andaki veriler, genel anlamıyla süt hassasiyetine, süt şekerine karşı hazımsızlığa işaret ediyor. 7 milyon kutu süt dağıtılmış. Bunların içerisinde çok az miktarda sütün bir şekilde bir bulaş olması ihtimali olamaz mı? Tabi ki olabilir. Ama elimizde şu ana kadar böyle bir bulgu yok."
"HALEN ZEHİRLENME DİYORSUNUZ ALGIYI DOĞRU YÖNETMEK LAZIM"
Bir gazetecinin, "Bugün bazı illerden daha zehirlenme haberleri geldi." şeklindeki sözleri üzerine Bakan Akdağ, "Bakın halen zehirlenme diyorsunuz. Algıyı doğru yönetmek lazım." ifadesini kullandı. Akdağ, "Bizim elimizdeki bilimsel veriler, tüm hastanelerden topladığımız halk sağlığı kurumlarının topladığı veriler, süt şekerine karşı hassasiyet ya da hazımsızlık diyebileceğimiz bir mesele ile bunların ilgili olduğudur." dedi. Hassasiyeti olduğu tespit edilen çocuklara süt verilmeyeceğini kaydeden Akdağ, "Başından beri zaten verilmemesi gerekirdi. Tedbirler ona göre alınmıştı. Ancak söylediğim gibi belli sebeplerden dolayı, ailenin de önceden bilemediği, fark edemediği ya da öğretmeni, okulu bilgilendiremediği durumlar olabilir. Tekrar ifade ediyorum: 7 milyon kişiye süt verilen büyük bir program." şeklinde konuştu.
ÇOCUĞUNUZDA SÜTE KARŞI HASSASİYET VARSA BUNU OKULU İLE PAYLAŞIN
Türkiye'de sütün az tüketildiğini belirten Akdağ, "Süt önemli bir protein kaynağı. Bu protein kaynağını çocuklarımızla sağlıklı bir biçimde buluşturan Tarım Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı doğru bir iş yaptılar. Bunun üzerine de odaklanmalıyız. Ama ben bütün aileleri bir kez daha bilgilendirmiş olayım. Süte karşı çocuğunuzda bir hassasiyet varsa bunu mutlaka okulu ile paylaşın. Size daha önce anketler gönderilmişti ama yine böyle bir husus olduysa bunu mutlaka paylaşın. Bir de öğretmenlere bir bilgilendirmem olsun. Öğretmenler de çocukta böyle bir belirti varsa bunu dikkate almalı o çocuğa süt içirmek için bir gayret içinde olmamalılar." dedi.
"SÜTE HASSASİYETİ OLAN ÇOCUKLARA YOĞURT, AYRAN VERİLMESİ GÜNDEME GELEBİLİR"
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve Milli Eğitim Bakanı ile görüştüğünü söyleyen Akdağ, "Bu çocuklarımız için, yani süte karşı hassasiyeti olduğundan dolayı böylesine önemli bir protein kaynağını okullarda kendilerine veremeyeceğimiz çocuklarımız için de belki yoğurt, ayran gibi bir takım farklı ürünlerin verilmesi gündeme gelebilir. Bunun üzerinde de üç bakanlık olarak çalışıyoruz." diye konuştu
Bir gazetecinin, "Tarım Bakanlığı da örnek numuneler aldı. Bakan Bey ile görüştüm dediniz. Bu sonuçlar ne zaman alınır?" şeklindeki sorusu üzerine Akdağ, "Normalde laboratuar sonuçları 2-3 gün içinde çıkıyor. Herhangi bir mikrop üreyecek mi, ona bakılıyor. Ben şunu söylemek istiyorum. Bu vakaların içinde, bu kadar yaygın kullanım olan bir durumda çok az sayıda bulaş da olabilir. Ama şimdi zehirlenme dediğimiz zaman hepimizin gözünde çok farklı bir algı oluşuyor. Bu çocuklarımıza süt verilmemesine, yol açabilir ki, bundan hiçbir çocuğun yarar görmesi mümkün değil." cevabını verdi.
"ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE VAKALARIN AZALACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM"
"Herhangi bir erteleme olabilir mi?" sorusuna karşılık Akdağ, "Benim görüşüme göre bunlar iki üç gün içinde çok minimuma inecektir. Çünkü bir şekilde ailenin fark edemediği, ya da her neyse okulda başlangıçta fark edilemeyen bu vakalara, problem hissedilen çocuklara bir daha süt verilmeyeceği için onlar da bu problemi bir kere daha görmeyeceğiz. Dolayısı ile vakaların çok azalacağını düşünüyorum, önümüzdeki günlerde. Bu bir tahmin tabi. Kesin bir şey söyleyemem. Ama Tarım Bakanlığı'mızın da bu dağıtılan sütlerle ilgili çok yakın bir takip içinde olduğunu biliyorum." şeklinde konuştu.
"BU MESELENİNİN, ÇOCUKLARIMIZIN PROTEİN ALMASI AÇISINDAN DOĞRU OLDUĞUNA İNANIYORUM"
Sütün içinde mikropların kolayca üreyebileceği bir madde olduğuna dikkat çeken Akdağ, "Onunu için programı Tarım Bakanlığı yürütürken, son derece iyi şartlarda mikroptan arındırılmış ve dayanıklı sütlerle yola çıktı. Hatırlarsanız bizim çocukluk dönemlerimizde bir süt tozu meselesi vardı. Onlar daha zor programlardı. Süt tozunu götüreceksiniz, suya katacaksınız. Yani ben bu meselenin çocuklarımız ve ailelerimiz açısından, çocukların yeterince protein alması açısından doğru bir program olduğunu düşünüyorum. Aileler öğretmenler biraz daha dikkatli olacaklar." dedi.
Bazı illerde süt dağıtımının durdurulduğu yönünde haberler yer aldığının hatırlatılması üzerine Akdağ, "Ben bu hususların hiçbirinde bilgi sahibi değilim. Bunları bir anlamda sütlerin dağıtıcısı olan Tarım Bakanlığı'na ya da Milli Eğitim Bakanlığı'na soracaksınız." diye konuştu.
Haber Ara