Hasip Kaplan 25 Nisan’da katıldığı bir organizasyonda; “Bayrakla, resmi dille ve sınırlarla ilgili hiç bir sorunumuz yok. Türkçe ortak dilimizdir. Hiç bir güç 75 milyonu birbirinden ayıramaz” demişti. İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Kaplan’a hem Türklerin hem de Kürtlerin aşırı milliyetçileri yüklendikçe yüklendiler. Türk milliyetçileri, Kaplan’ın “birlik” mesajına olumlu tweetler atarken, Kürt milliyetçileri ise tam aksini gösterdiler. Pek çok kişi Kaplan’a ağır hakaretlerde bulundu.
Öyle ki; Kaplan’ın twitter hesabında hem olumlu hem de olumsuz binlerce mesaj birikmiş durumda. Ancak Kaplan, ne lehteki ne de aleyhindeki tweetlere hiç cevap vermedi. Oysa Hasip Kaplan, kendisi ve partisi hakkındaki tüm suçlamaları cevaplayan ve Meclis’te esip gürleyen bir profil çiziyordu. Hatta MHP’li Oktay Vural, CHP’li Kamer Genç ve Muharrem ince ile yarış içindeydi. Kaplan’ın twitter’dan adeta çekilmiş bir görüntü arz etmesi, birilerinin onu susturduğu yönünde yorumlanıyor.
TABANDAN BÜYÜK TEPKİ VAR
Partinin üst düzey yetkililerinin sahip çıktığı Kaplan’a taban büyük öfke duyuyor. Kaplan’ın da tıpkı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir gibi susturulduğu tahmin ediliyor. Kaplan, pek çok internet sitesinde sert sözlerle eleştiriliyor. www.kurdistan-post.eu’da Mehbet Sebatlı’nın kaleme aldığı yazıda şu ifadeler dikkat çekiyor: “Bu dönem talihsiz açıklamaları ve yersiz şovlarıyla en çok dikkatleri çeken kişi kuşkusuz Hasip Kaplan’dır. Tek ülke, tek dil, tek bayrak” siyaseti yapmak, vekilliğinizi yaptığınız halkı incitiyor.”
İkinci Baydemir vakası
Hasip Kaplan gibi çıkışlar yapanlar daha önce Öcalan tarafından ikaz edildi. Hatta bunların en bariz örneği Osman Baydemir olayında yaşanmıştı. Baydemir katıldığı bir TV programında, “silah miadını doldurdu” ifadesini kullandığı için Öcalan, “Diyarbakırlı gençler ağzını yırtarlar.
Onların öfkesinden çekinmiyor mu? Şarlatanlığın, soytarılığın gereği yok” tehditleri savurmuştu. Ardından Baydemir, KCK komiserleri tarafından sorgulanmış ve özeleştiri vermek zorunda kalmıştı. Kaplan’ın da çıkışıyla benzer duruma maruz kalmış olabileceği belirtiliyor
