Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Özhaseki: Her şeyi devletten bekleyen şehirler, bugün zor durumda

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'de yaklaşık 50 kadar şehrin ciddi anlamda sıkıntı ve sorunlar yaşadığını ifade etti. Kendi iç dinamiklerini harekete geçiren 15 şehrin kalkınma süreci yaşadığını anlatan Özhaseki, "Her şeyi

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-03 08:27:37

Özhaseki: Her şeyi devletten bekleyen şehirler, bugün zor durumda
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Türkiye'de yaklaşık 50 kadar şehrin ciddi anlamda sıkıntı ve sorunlar yaşadığını ifade etti. Kendi iç dinamiklerini harekete geçiren 15 şehrin kalkınma süreci yaşadığını anlatan Özhaseki, "Her şeyi devletten bekleyen, 'bakanımız olsa şu olurdu, başbakanımız olsa bu olurdu, cumhurbaşkanımız olsa bize de bu yatırım gelirdi' düşüncesinde olan şehirlerimiz bugün büyük sorunlar ve sıkıntılar içerisinde. Gelecek için adım atamaz hale gelmiş durumdalar." dedi.

        Başkan Mehmet Özhaseki, tarihi yapıları yıkarak yerine inşa edilen kötü ve çirkin yapıların kaldırılması adına kentsel dönüşüm projesinin Türkiye, şehirler ve belediyeler için büyük bir fırsat olduğunu açıkladı. Bu fırsatın iyi değerlendirilmesini isteyen Özhaseki, her şeyi devletten bekleyen vilayetlerinde artık ciddi sorunlar yaşadığını, geleceği göremediğini, değişimi okuyamadığını, yarın ve gelecek için adım atamaz hale geldiğini, artık emeklilerin yaşadığı şehirler konumunda bulunduğunu söyledi.

        Gelişmiş ülkelerde şehir planlarının çok eskiye dayandığını anlatan Özhaseki, şu bilgileri verdi: "Amerika'nın bile tarihi 400 yıllıktır. Ama Washington'un planlaması 1711'li yıllarda başlıyor. Alt yapıları ise en az 150-200 yıllık. Berlin'e gittiğimizde yerin altındaki tünel sistemleri 150 yıl önce yapılmış. Bize gelince farklı. Genellikle bu tür hizmetler, belediye hizmetleri insanların ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetler, biraz insanlarımızın gayreti, hamiyeti ile olmuş. Bir süre sonra şehirlerde teşkilatlar kurulmuş. Kadılar idare etmiş. Eksik kalan yerleri vakıflar doldurmuş ve görev yapmış. Hepimizin bildiği gibi Türkiye'de planlama ile ilgili ilk örnekler arasında Kayseri verilir. Genel planlamalar Anadolu'da 1945-1950 yıllarında başlar. Almanya'dan kaçan profesörlerin Türkiye'de alanında uzmanlarla yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıktı."

        Özhaseki, belediye başkanlığı görevine geldiğinde 2 bin kilometre gibi kanal döşeme çalışması yaptıklarını anımsatarak, "Kayseri'de 1960'da rahmetli belediye başkanı kanal döşerken, çarşıda dedikodu vardı. "Bu adam yerin altına kafayı taktı. Yerin altına taş döşüyor. Ya taş ocağı var yada biriyle ortak oldu. Bu adamda hiç akıl yok mu düz araziye kanal mı döşenir" deniyordu. Bizdeki alt yapı tarihini görüyorsunuz." dedi.

"BELEDİYELER GÖÇLERE HAZIRLIKSIZ YAKALANDI, İDEOLOJİK DAVRANILDI"

Başkan Mehmet Özhaseki, bütün bu sorunlar yaşanırken Türkiye'de 1960'lı yıllarda başlayan ve 1970'Li yıllarda daha da hızlı olan şehirlere göç olduğunu dile getirdi. Bunun karşısında belediyeler genelde hazırlıksız yakalandığını aktaran Özhaseki, "Göç döneminde birde ideolojik yaklaşımlar olmuş. "Gelsinler bunlar bizim adam olurlar. İstedikleri yere ev yapsınlar. İstedikleri yeri yerde otursunlar. Önleri açın" diyorlar. Çünkü kafalarında ideolojik yapı var. İşçi sınıfını örgütleyecekler devrim yapacaklar birçok hesap var. Böylece gecekondularla dolmuş şehirler. Kayseri'de 40 kadar mahalle vardı. Bunu biliyorduk ve bugün yapılan çalışmalarla bunu bitirdik ve hiçbir insanımızda mağdur olmadı" diye konuştu.

"TARİHİ ESERLERİN YIKILMASINI YÖNETİCİLER TEŞVİK ETTİ"

Türkiye'de 2000'Lİ yıllara gelindiğinde sağlık ve kimliksiz şehirlerin türediğini anlatan Özhaseki, tarihi yapıların yıkılmasını teşvik eden yöneticilerin, bu yapıların yerine çirkin yapılar inşa ettiklerini ifade etti. Özhaseki, bu süreçte yaşananları şöyle sıraladı: "Şuan Türkiye'de şehirciliğin geneli şudur. Farklılık ve istisna var ama genellikler şehirler sağlıksız yapılarla dolmuş kimliksiz şehirler var. Tarihi eserlerimize de sahip çıkmamışız. Tarihi eserleri yok etmişiz Bir yönetici, dükkan sahiplerine gelip "buradaki kapı taşlarını kaldırın size taşıma ücretini de veririm" dediğini biliyorum. Bu kapıları yıkıldığını biliyorum. "Ben kaldırırsam bana ceza yasarlar" diye kalenin dış sırlarını yıktırdığını biliyorum. 1980'li yıllarda Kayseri meydanındaki iki kapılı caminin oradaki çift katlı surlar yıkıldığını biliyorum. 1990'lı yıllardaki belediye başkanımızın birisinin mahalle içerisine giderek o tarihi eserler ve güzel mimari yapıları dozerlerle yok ettiğini biliyorum. Şimdi böyle yapıları yıkacaksınız ve yerine koyduğunuzda çirkin olacak. Tabi ki sağlıksız ve kimliksiz kentler ortaya çıkar."

        Özhaseki, yaşanan bu gelişmelerin ardından birçok şehrin yaşanan değişime ayak uyduramadığını ifade etti. "50 kadar şehrimiz bazı değişimleri anlayamadılar zamanın modunu okuyamadılar" diyen Özhaseki, "Bu nedenle uygun adım atamadılar. Türkiye'de şehirleri tasnife tabi tutarsak büyükşehirleri ayırıyoruz. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya'yı ayıralım. Bunlar kendi özellikleriyle büyüyen şehirler. Siyasi ve coğrafi merkezler. Bu özellikleri onları artı değer katıyor. Şuan 50 vilayet zor durumda ve ayakta kalma mücadelesi veriyor. Sıkıntı yaşıyor ve doğru adım atamıyorlar. 15 kadar şehir çalışıyor ve iyi adımlar attı. Neden 15 şehir iyide 50 şehir kötü durumda. Gerideler. Sıkıntılı ve biraz daha emekli şehirler haline geldiler. O şehirler kendi avantajlarını tespit edip bu yönde hedef koydular. Kendi avantajlarıyla yola çıkıp hedef koymuşlar. Bunu başarmışlar." diye konuştu.
SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara