Dolar

34,8813

Euro

36,7455

Altın

3.042,60

Bist

10.147,80

Bir kupa uğruna 1 milyar avro

Barcelona’yı eleyerek finale çıkan Chelsea, “En büyük hayalim Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak.” diyen ve bu uğurda 9 yılda sadece transfere 1 milyar avroya yakın para harcayan Roman Abramovich’i bu kez mutlu edebilecek mi?

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-05-02 11:57:23

Bir kupa uğruna 1 milyar avro
Tarih, 23 Nisan 2003... Yer, Old Trafford Stadyumu. Manchester United, Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanş maçında, ilk karşılaşmada 3-1 yenildiği Real Madrid’i konuk ediyor. M. United, binlerce seyircisinin desteğiyle rakibini ekarte etme planları yaparken tribünlerde, oynanan futbolun cazibesine kapılmış 36 yaşında genç bir iş adamı oturmakta. M. United’ın 4-3 kazanmasına rağmen elendiği maçın sonunda genç iş adamı artık kararını vermiştir: Şampiyonlar Ligi’ni kazanacak bir takımı almak…

Bu genç iş adamı, mal varlığının 20 milyar dolar olduğu tahmin edilen Rus milyarder Roman Abramovich’ten başkası değildi. Bu maçın üzerinden sadece birkaç ay geçtikten sonra Haziran 2003’te İngilizlerin köklü kulübü Chelsea’nin Abramovich’e satıldığı ilan edildi. Bu satıştan sonra Chelsea, “Chelsky” olarak anılmaya başladı.

Roman Abramovich’te para boldu. Chelsea, yeni sahibiyle sıkıntılı günleri geride bırakıp Avrupa’nın en zengin kulübü olmuştu bir anda. Abramovich’in başarı için beklemeye tahammülü yoktu. ‘Hemen şimdi başarı’ mantığıyla hareket ederek 2003-04 sezonunda Wayne Bridge, Joe Cole, Hernan Crespo, Damien Duff, Claude Makelele, Adrian Mutu, Geremi Nijitap, Alexei Smertin, Sebastian Veron ve Scott Parker’i kadrosuna kattı. Bu oyunculara tam 172 milyon avro ödeyen Abramovich’i transferde yönlendiren ne Teknik Direktör Claudio Ranieri ne de futbol bilgisiydi. Bu isim, futbol kamuoyunun adını bir türlü öğrenemediği 10 yaşındaki bir Chelsea taraftarıydı. Abramovich, 10 yaşındaki taraftarın, mektubunda, son yıllarda Chelsea’deki başarısızlığa üzüldüğünü belirtip iyi bir takım için 5 oyuncu önerdiğini, bu futbolculardan 3’ünü transfer ettiğini, diğer ikisi için de girişimlerin sürdüğünü belirtiyordu. 3. turda karşılaştığı MSK Zilina takımını eleyerek adını Şampiyonlar Ligi’ne yazdıran Chelsea; Beşiktaş, Sparta Prag ve Lazio’nun yer aldığı G Grubu’ndan 13 puanla lider çıkarak yoluna devam etti. Abramovich’in Şampiyonlar Ligi kupası hayaline yarı finalde Monaco darbe vurdu.

Teknik patron, takımı Devler Ligi’nde yarı finale taşımış, ligde de 2. yapmıştı ama Abramovich’in nazarında ‘başarısız’ biriydi. Abramovich için Premier Lig şampiyonluğu önemliydi ama asla Şampiyonlar Ligi’nin yerini tutamazdı. Ranieri kapının önüne konulurken yerine Porto ile Şampiyonlar Ligi’ni kazanan Jose Mourinho getirildi. Bol paralı Abramovich, iyi bir teknik adamı da bulmuştu. Drogba, Robben, Carvalho gibi yıldızları satın alan Abramovich’in cebinden çıkan para 162 milyon avroydu. Onun için birkaç milyon avronun hesabı bile olamazdı. Bayern Münih ve Barcelona gibi devleri eleyerek Şampiyonlar Ligi’nde yarı finale çıkan Chelsea’nin final oynamasına, Liverpool adına çizgiyi geçmeyen golü veren Slovak hakem Lubos Michel engel olurken İstanbul’da oynanacak Şampiyonlar Ligi finaline Milan’ın rakibi olarak Liverpool gidiyordu. Ligde ise Chelsea tam 50 yıl sonra şampiyon oluyordu.

PARA  PARA  PARA


2005-06 sezonunda transferde vites küçültülmesine Jose Mourinho sebep oluyordu. Gereksiz transfer yerine nokta transfer yapan Mourinho sayesinde o sezon sadece 92 milyon avroluk(!) transfer yapılırken en yüksek ücret 38 milyon avro ile Michael Essien’e ödeniyordu. Sezon sonunda ligde şampiyonluk yaşanırken Avrupa’ya erken veda ediliyordu. Gruptan çıkan Chelsea, 2. turda, kupayı kazanacak olan Barcelona’ya eleniyordu.

2006-07 sezonunda Mourinho ile Abramovich arasında görüş ayrılıkları artık gün yüzüne çıkıyordu. Abramovich, 46 milyon avroya Milan’dan Andriy Schevcenko’yu alırken bu transfer Mourinho’ya rağmen oluyordu. Sezona 94 milyon avroluk transferle giren Chelsea’nin Şampiyonlar Ligi’nde finale kalmasını yine Liverpool engelliyordu.

2007-08 sezonunda Chelsea 61 milyon avroluk transfer yaparken en yüksek ücret 20 milyon avro ile Anelka’ya, 19 milyon avro ile Malouda’ya ödeniyordu. Ligin başlamasından kısa bir süre sonra alınan kötü sonuçlardan dolayı Mourinho istifa ederken asıl sebebin Abramovich’le düştüğü fikir ayrılığı olduğu herkesin bildiği bir sırdı.

MOURİNHO'NUN İNTİKAMI!

2007-08 Şampiyonlar Ligi finaline Moskova’nın Luzhniki Stadı ev sahipliği yapıyordu. Abramovich için kendi ülkesinde kupayı kaldırmak her şeyden önemliydi. Mourinho sonrası göreve gelen Abram Grant yönetimindeki Chelsea, adını finale nihayet yazdırırken rakip Premier Lig’den Manchester United’dı. Normal süre Christiano Ronaldo ve Lampard’ın golleriyle 1-1 biterken uzatmalarda eşitlik bozulmuyor, kupanın sahibi seri penaltı atışlarıyla belli oluyordu. Kaptan John Terry’nin kaçırdığı penaltı ile gülen taraf M. United oluyordu. 2008-09 sezonunda ise sadece 30 milyon avrocuk transfer yapan Chelsea, Şampiyonlar Ligi’nde yarı finalde Barcelona’ya elenerek yine amacına ulaşamıyordu.

Abramovich, Şampiyonlar Ligi’ni, ancak kupayı daha önce kazanmış bir teknik adamla kazanacağının bilincindeydi. Mourinho ile bu planı tutmayınca, 2009-10’da takımın başına daha önce Milan’la Devler Ligi’ni kazanmış İtalyan Carlo Ancelotti’yi getirdi. Transferde ise artık hız kesiliyordu. Bunun iki sebebi vardı: İlki, tüm dünyayı kasıp kavuran küresel mali kriz, ikincisi de UEFA kriterlerine göre takımların gelir-gider dengesinin kurulma şartıydı. Chelsea, Abramovich’in ‘şahsi malıydı’ ama kriterler bir takımın sürekli sahibinin cebindeki parayla ayakta kalmasına izin vermiyordu. Transferde 28 milyon avro harcanırken Avrupa rüyasına 2. turda bir zamanlar takımı emanet ettiği Jose Mourinho son verdi. İnter’i çalıştıran Mourinho’nun intikamı acı oluyor, Abramovich, Premier Lig şampiyonluğu ile teselli buluyordu.

2010-11, Abramovich’in yeniden cüzdanını zayıflattığı sezon oluyordu. Toplamda 126 milyon avroluk transfer yapılırken Fernando Torres için ödenen 58 milyon avro İngiltere’nin rekor transferi olarak tarihe geçiyordu. Şampiyonlar Ligi’nde ise çeyrek finalde M. United’a eleniyordu.

Ligde takımı şampiyon yapan ama Avrupa’da kupa kaldıramayan Ancelotti’nin biletini kesip 2011-12 sezonu öncesi Portekizli Villas Boas’ı getiriyordu. Porto ile UEFA Avrupa Ligi’ni kazanan Boas’ın sözleşmesinin feshi için de Porto’ya 15 milyon avro ödüyordu. Artık ne olursa olsun Şampiyonlar Ligi kupası gelmeliydi. Sezona 102 milyon avro harcayarak giren Chelsea’nin en pahalı transferi, 26,7 milyon avro ile Mata ve 22 milyon avro ile Belçikalı Lukaku oluyordu. Belçikalı oyuncu tam bir hayal kırıklığı olurken bu sezon sadece 6 maçta forma şansı buldu. Chelsea, Roman Abramovich’li yıllarının en kötü sezonunu bu yıl yaşadı âdeta. Ligde tel tel dökülen takımda faturayı teknik patron Boas’a kesen Abramovich, Portekizli hoca ile yolları ayırıp ‘geçici’ olarak sezon sonuna kadar takımı Roberto Di Matteo’ya emanet etti. Ligde istenilen skorlar bir türlü alınmazken Şampiyonlar Ligi’nde turlar peş peşe geldi. Moral ve motivasyonun en altta olduğu bir dönemde Di Matteo, Barcelona’yı 1-0 ve 2-2’lik skorlarla eleyerek adını finale yazdırdı. 2008’deki finalde kupa hayaline M. United’ın engel olduğu Abramovich, şimdi Bayern Münih’i, hem de rakibinin sahası olan Allianz Arena’daki finalde yenip 9 yıllık rüyasına kavuşmak istiyor. Transfere (bonservise) harcanan 880 milyon avronun ve 9 yılda kovduğu 7 teknik adama ödenen 88 milyon avro tazminatın hiçbir kıymeti yok (Bu rakamlara, oyuncuların ve teknik adamların kendilerine ödenen ücretlerin dahil olmadığını hatırlatalım). Yeter ki 19 Mayıs’ta Şampiyonlar Ligi şampiyonu Chelsea olsun!

AKSİYON

Haber Ara