Tunus’ta laiklerden İslam karşıtı yeni kampanya
Tunus’ta laik çizgiye sahip bir sivil toplum örgütü peçe karşıtı yeni bir kampanya başlattı. Örgüt peçenin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu iddia etti. Öte yandan Tunus hükümeti siyasi polis biriminde çalışanların isimlerinin yer aldığı kara listeyi halka duyurmayacağını açıkladı.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-27 09:44:19
Tunus’ta laikler, devrimden sonra İslamcılara rahatça hareket etme olanağı veren açılımın ardından İslam’a saldırılarını sürdürüyor.
Dün Tunuslu bir sivil toplum örgütü, Tunus’ta peçe takılmasına karşı bir kampanya başlattı. Örgüt peçenin, 1979 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nde öngörülen ‘kadın-erkek arasındaki eşitliğin’ gerçekleşmesindeki temel şartı ihlal ettiğini iddia etti.
Tunus’un bu sözleşmeye 1985 yılında katıldığını, 2011 yılında da çekincelerini gündeme getirdiğini hatırlatan örgüt, peçe ve peçeyi savunanların ülkeyi ikiye böldüğünü, birinci grubun kadının özgürlüğüne aykırı olması ve Tunus gelenekleriyle alakası bulunmaması gerekçesiyle peçeyi reddettiğini, ikinci grubun ise bunu şahsi özgürlük olarak görerek istediğini söyledi.
Çeşitli sosyal paylaşım sitelerinde ve kadın elbiseleri satan ticari mahallerde kampanya başlattığını vurgulayan örgüt tarafından yayınlanan bildiride şöyle dendi: ‘Peçenin şahsi bir seçim olduğunu hiç sanmıyoruz. Bu, kadını kamusal alandan silme yöntemidir.’
Diğer taraftan Tunus bir kez daha, toplumsal kargaşaya yol açabileceği gerekçesiyle ülkeden kaçan eski Tunus Cumhurbaşkanı Zeynelabidin bin Ali’nin rejimine tabi siyasi polis üyelerinin kara listesini açıklamayacağını vurguladı.
Kara listenin açıklanmamasındaki gerekçe
Hükümet başkanlığında bakan rütbeli siyasi danışman Lütfü Zeytun konuya ilişkin şöyle dedi: ‘Bin Ali’nin baskı rejimine tabi siyasi polis birimindeki muhbirlerin ve aktivistlerin isimlerinin açıklanması yapılan aşırılıklarla hiçbir alakası, hiçbir suçu olmayan birçok ailenin zarar görmesine neden olacak.’
Zeytun sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Bin Ali vatandaşların, muhaliflerin, siyasi aktivistlerin ve insan hakları savunucularının özel hayatlarına müdahale ediyor, kendilerini yatak odalarında dahi görüntülüyordu.’
Tunus’ta kötü imajlı bu birim ile devlet güvenlik birimi, 2011 yılının Mart ayında yani Bin Ali rejiminin düşüp Bin Ali’nin 14 Ocak’ta
Suudi Arabistan’a kaçmasından sonra dağıtıldı.
Muhalif partilerden siyasiler ve insan hakları savunucuları eski rejimin düşmesine karşın cep telefonlarının hala dinlendiğini belirttiler.
Sivil toplum örgütleri açıklanmasını istiyor
Aralarında Özgürlük ve Adalet, Tunus İnsan Hakları Birliği, Uluslararası Af Örgütü Tunus kolu da bulunmak üzere Tunus’taki çeşitli sivil toplum örgütleri hesaba çekilmeleri için Siyasi Polis kayıtları ile bu birimde çalışanların isimlerinin yer aldığı kara listenin ifşa edilmesini istiyor.
Siyasi polis biriminde çalışanların sayısı tam olarak bilinemiyor. Ancak Bin Ali rejimi muhalifi partilerin üyeleri sayılarının binlerce olduğunu ve aralarında medya da olmak üzere tüm sektörlere yayıldıklarını söylüyor.
Tunus Gazeteciler Sendikası da geçici hükümetten eğer gerçekten medyada reform istiyorsa siyasi polis birimine hizmet eden gazeteciler listesini açıklamasını talep etti.
Haber Ara