Haklarımız kimseye yedirilmeyecektir!

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı-nın (TPAO) İskele-ye bağlı Sınırüstü köyünde Türkyurdu-1 adı verilen sondaj kuyusunda ilk sondaj çalışmalarının başlaması nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşmada, "Tam anlamıyla tarihi bir gün daha yaşıyoruz. Bir ilk gerçekleşiyor. Anavatan Türkiye- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, kardeşliğine, gönül ve iş birliğine yeni ve son derece stratejik öneme haiz bir halka daha ekleniyor" dedi.

TPAO-nun KKTC ile Anavatan Türkiye arasında yapılan anlaşmaya bağlı olarak bugün Sınırüstü köyü yakınlarında petrol ve doğal gaz arayışına başlamasının bu topraklardaki ekonomik, siyasal ve sosyal varoluş mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerini, kararlılıkla haklarını koruyacaklarını yeniden gözler önüne serdiğini ifade eden Eroğlu, şöyle konuştu:

"Bugün burada atılan adım Kıbrıs Türk halkının hakkı, hukuku, milletimizin bu topraklardaki ve bölgedeki hakkı, hukuku ile ilgili olarak çok derin bir mana içermektedir. Sondaj kuyusu için seçilen TÜRKYURDU-1 adı da son derece isabetli... Evet kardeşlerim bu topraklar asırlardır Türk yurdudur ve öyle kalmaya devam edecektir. Bizim kimsenin toprağında, yurdunda, özgürlüğünde, egemenliğinde gözümüz yoktur ama kimsenin de bizim haklarımıza saldırmasına, gasp etmesine izin vermemekte kararlıyız. Ben siyasi yaşamım boyunca Anavatan Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında en sıcak, en ileri ilişkilerin oluşması için çaba gösteren ve bunu gözeten bir kişi oldum.. Böylesi bir ilişkinin hem Anavatan Türkiye hem de bizim yararımıza olduğuna inandım... Bu anlayıştan yola çıkarak çok mesafeler kat ettik... Üniversitelerimiz, turistik tesislerimiz, sanayi bölgelerimiz, hedef koyduğumuz 60 bin öğrenci, 40 bin turistik yatak kapasitesi bu düşüncenin ürünüdür ve sevinerek görüyorum ki Sayın Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti hükümeti çok büyük bir heyecanla bu oluşan ortak düşünceye desteğini her geçen gün artırmaktadır. Bu anlayışla şimdiye kadar kat edilen mesafeyi katlayarak, çok daha hızla yeni başarılara imza atacağımızdan birlikte çok daha refah dolu ve güzel günlere erişeceğimizden hiç bir kuşkum yoktur."

TÜRKİYE BÜYÜK GÜÇ

Anavatan Türkiye-nin büyük bir güç olduğunu ve yapılan doğru işler dolayısı ile her geçen gün çok daha iyiye gittiğini kaydeden Eroğlu, "Biz de doğru işler yaparak, Anavatan Türkiye-den destek alarak çok daha iyileri mutlaka başarmalıyız ve inanıyorum ki başaracağız ve birlik beraberlik içinde hareket ederek başarabileceğiz" dedi.

Türkiye-den KKTC-ye borularla su getirilmesi projesine de değinen Eroğlu şöyle devam etti:

"Anavatan Türkiye-den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-ne borularla su getirilmesi projesi hakikaten asrın projesidir ve bu projenin 7 Mart 2014-te uygulamaya girmesi ile birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti-nde her sektör bundan olumlu yönde etkilenecek, ortaya bambaşka bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çıkması için çok değerli bir zemin oluşmuş olacak. İnanıyorum ki buna enerjinin de eklenmesi ile genelde milletimiz ve özelde Kıbrıs Türk halkının önüne yepyeni ufuklar açılacaktır. İnşallah bugün başlattığımız çalışmalar da bir netice verecek ve ulus olarak sevincimiz doruklara ulaşacaktır. Su, elektrik enerjisi, petrol ve doğal gaz... Bunların bir araya gelmesinin ne demek olduğunu eminim herkes çok iyi takdir edecektir. Eğer ithalat kalemi olarak dışa aktardığımız paranın çok önemli bölümünü teşkil eden petrol konusunda beklentimiz olan olumlu neticeye ulaşırsak ekonomimizin bundan büyük yarar sağlayacağı aşikardır."

KIBRIS KONUSUNDA UYUM İÇİNDEYİZ

Kıbrıs konusunda Anavatan Türkiye ile birlikte, tam bir uyum içinde anlaşma sağlanması, 50 yıla yakın bir süredir devam eden bu meselenin bitirilmesi için ellerinden gelen gayreti ortaya koyduklarını ama maalesef Rum kesiminin anlaşma için niyetinin olmadığını kaydeden Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Oyalamaya, gün gele bizim aramızda bir problem olması beklentisi içinde işi sürüncemede bırakma gayretlerine devam ediyorlar. Ne yazık ki onların bu oyunlarını engellemesi gerekenler de şu ana kadar duyarlı davranmıyorlar, bizi cezalandırmaya devam ediyorlar. Ancak bu böyle gitmemeli. Kıbrıs Türk halkı 1964 yılından bu yana ortada duran statükodan kurtulmalıdır. Hiç kimsenin bizi daha fazla ambargo, izolasyon altında tutmaya hakkı yoktur. Önümüzde yine kritik günler var... Benim halkımızdan ve Anavatanımızdaki kardeşlerimizden istirhamım aramızdaki ilişkileri en güzel şekilde sürdürme gayretlerimizi devam ettirmemiz ve kimseye bu ilişkileri bozma fırsatı vermememizdir."

Yarınların aydınlık ve parlak olduğunu vurgulayan Eroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bunun en güzel nişanelerinden biri bugün burada başlatılan çalışmadır. Bu çalışma bir ilktir ama son olmayacaktır. Milletimizin, Kıbrıs Türk halkının Doğu Akdeniz-deki hakları sonuna kadar gözetilecek ve kimseye yedirilmeyecektir. Barışçı olmak, yurtta ve dünyada barışı gözetmek bizim şiarımızdır ama karşımızdakiler de bizim gibi barışçı olmalıdır. Bu projenin gerçekleşmesine katkı koyan, başta Sayın Bakan Taner Yıldız olmak üzere herkese teşekkür eder çalışma yapacak olan emekçi kardeşlerime, diğer teknik ve idari personele başarılar dilerim. İnşallah hayırlısı ile olumlu neticeler elde eder bu neticeleri insanlık yararına kullanma olanağına sahip oluruz."

RUM KESİMİNİ UYARDIK

Eroğlu, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'ı Kıbrıs müzakereleri sürerken, petrol ve doğal gaz arama çalışmalarına başlamaması konusunda uyardığını ancak Hristofyas'ın bunu dinlemediğini; BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a adada bulunacak doğal gaz ve petrolün komite kurarak bir anlaşmadan sonra iki halkın yararına da kullanılması önerisinde bulunduğunu ancak Rum tarafının bunu da ret ettiğini anımsatarak, Hristofyas'ın vermeyi değil sadece almayı bildiğini söyledi. Eroğlu, birbirlerini suçlamaktan vazgeçerek, adada kimin gerçekten çözüm istediğini dünyaya göstermeleri konusunda çaba sarf etmeleri gerektiğini belirtti.