Uluslararası Af Örgütü, yeni raporunda “Müslümanların, Avrupa’da inançları yüzünden ayrımcılığa maruz kaldıklarını” açıkladı. Raporda, “Avrupa hükümetlerinin Müslümanlara yönelik, özellikle eğitim ve istihdam alanında ayrımcılığı alevlendiren, önyargılar ve olumsuz kalıplaşmış yargılarla mücadele etmek için çaba göstermesi gerektiği” kaydedildi.
Politikacılar destekliyor
Esas olarak Belçika, Fransa, İsviçre, Hollanda, İspanya ve Türkiye’nin incelendiği ve 200’ü aşkın yüzyüze görüşmenin yapıldığı raporun yazarı Marco Perolini, “Sadece başörtüsü gibi geleneksel kıyafetler giydikleri için Müslüman kadınlar işlere kabul edilmiyor, kız çocuklarının ise düzenli derslere katılması engelleniyor. Erkekler İslam ile ilişkilendirilen sakal bıraktıkları için işten çıkarılabiliyor. Bu önyargılara karşı çıkmak yerine siyasi partiler bu önyargıları teşvik ediyor” diye konuştu.
Türkiye’ye de eleştiri var
Müslümanların eğitimden istihdama, ibadet yerlerinden giyime kadar hayatlarının çeşitli alanlarında maruz kaldıkları ayrımcılığı ortaya koyan raporun Türkiye kısmında da çarpıcı açıklamalara yer verildi. Türkiye’ye ayrılan bölümde, dini ayrımcılığa dair şu ifadeler kullanıldı: “Yüksek öğretimde başörtüsü ve diğer dini ve kültürel semboller ile kıyafetlere yönelik genel yasaklar getiren politika ve mevzuatları koruyarak Türkiye, dinini ve kültürel inancını özgürce ifade etmeyi tercih edenlerin din veya inanç özgürlüğü ile ifade özgürlüğü haklarını ihlal ediyor. Yetişkin öğrenciler sadece dini ve kültürel semboller ve kıyafetler giydikleri için yüksek öğretimden dışlanıyorlar ve din veya inançları nedeniyle eğitim alanında ayrımcılığa maruz kalıyorlar.”
Türk kadınlara iş yok
Türkiye içerisindeki durum kadar Avrupa’da yaşayan Türklerin de uğradıkları ayrımcılıklar raporun temel inceleme alanlarından birini oluşturdu. Rapora göre, 2009’da Fransa’da Fransız vatandaşı olan kadınların istihdam oranı yüzde 60.9 iken bu oran ülkedeki Faslı kadınlar arasında yüzde 25.6, Türkiyeli kadınların arasında ise 14.7 idi.
2006’da Hollanda’da Türkiye ve Fas uyruklu kadınların istihdam oranı yüzde 31 ve 27 iken herhangi bir etnik azınlığın üyesi olmayan Hollandalı kadınların istihdam oranı ise yüzde 56 idi. 2003’te de Belçika’da, herhangi bir etnik azınlığa mensup olmayan Belçikalıların istihdam oranı, ülkedeki Türk ve Faslıların üç katıydı.
Perolini konuşması sırasında bu verilerin Avrupa Birliği’nin ayrımcılık karşıtı mevzuatı ile çeliştiğini vurguladı. Perolini, “İstihdam alanında din ya da inanç konularında ayrımcılığı yasaklayan AB mevzuatının Avrupa’da yaptırım gücü bulunmamakta, Müslümanlar arasında ve özellikle yabancı uyruklu Müslüman kadınlar arasında daha yüksek bir işsizlik oranı gözlemledik” diye konuştu