Araştırmada bireylerin televizyon izleme alışkanlıklarından kültürel aktivitelere katılımına, alkol kullanımından evlilik kararına kadar birçok durum incelendi, yüzdeye vuruldu. Dev araştırma Türkiye'nin aile yapısının adeta fotoğrafını çekti. En dikkat çeken sonuçlardan biri de boşanma nedenlerinin sıralaması oldu. Genel kanının aksine boşanmada ilk sıralarda, dayak, aldatma, ekonomik yokluk yer almıyor. Yüzde 27,3'lük oranla "eşlerin birbirine ilgisizlik ve sorumsuzluğu" boşanma nedenlerinde açık ara birinci çıktı.
18 yaş üstü 10 bin 362 erkek, 13 bin 17 kadın olmak üzere toplam 23 bin 379 kişi ile görüşme gerçekleştirildi. Araştırmada 18 yaş altı 9 bin 356 erkek, 6 bin 703 kadın olmak üzere toplam 16 bin 59 kişinin demografik bilgisi alındı.
Araştırmaya katılan ailelerin yüzde 9,6'sı tek kişilik aile, yüzde 75,3'ü çekirdek aile, yüzde 14,4'ü de geniş ailelerden oluşurken, öğrencilerden ve işçilerden oluşan aile oranı binde 7 olarak belirlendi.
Araştırmada bireylerin televizyon izleme alışkanlıklarından, kültürel aktivitelere katılımına, alkol kullanımından evlilik kararına kadar birçok durum incelendi, yüzdeye vuruldu.
EN ÇOK CİNSELLİK RAHATSIZ EDİYOR
Araştırmada, televizyon izleme alışkanlıkları da belirlendi. Araştırmaya katılanlardan “hiç televizyon izlemediğini” belirtenlerin oranı yüzde 8,1 olurken, televizyon izlediğini bildirenlerin oranı yüzde 91,9 olarak tespit edildi.
Televizyon yayınlarında rahatsız olunan içerikleri ise katılımcıların yüzde 46,9 ile cinsel içerikli yayınlar olduğunu belirtirken, yüzde 15,5 şiddet, yüzde 14,1 kötü, kaba ve küfürlü söz, yüzde 9,9 taraflı haber ve yorumlar, yüzde 9,6 da reklamlar olduğunu ifade etti.
YÜZDE 82 ALKOL KULLANMADIĞINI SÖYLÜYOR
Katılımcıların yüzde 93,8'i bar, gece kulübü gibi yerlere gitme alışkanlıklarının bulunmadığını bildirdi. Ara sıra gidenler yüzde 5,2, sık sık gidenlerin oranı yüzde 1 oldu. Bu tür yerlere sık sık gidenlerin çoğunluğunu erkekler oluşturdu.
Alkol kullanma alışkanlıklarına bakıldığında ise katılımcıların yüzde 82,5'i hiç alkol kullanmadığını belirtti. Her gün kullananların oranı binde 6, haftada 1-2 gün kullananların oranı yüzde 2, ayda birkaç kez kullananların oranı yüzde 3,5, sadece özel günlerde alkollü içki kullananların oranı yüzde 7,4, “kullanıyordum, bıraktım” diyenlerin oranı ise yüzde 4 olarak tespit edildi.
GÖRÜCÜ USULÜ HALA YAYGIN
Araştırmada, ilk evlilik kararının nasıl verildiğiyle ilgili ilginç veriler ortaya çıktı. Buna göre, araştırmaya katılanların yüzde 44,2'si görücü usulü ve kendi kararıyla ilk evliliğini yaptığını bildirdi. Yüzde 38,7'si kendi seçimi ve ailesinin rızasıyla, yüzde 9,4'ü görücü usulü ve kendi görüşü sorulmadan evlendiğini belirtti.
Bu sonuçlara göre, Türkiye'de fikri alınmadan görücü usulüyle evlenenlerin oranının yıllar itibarıyla düşüş gösterdiği belirlendi. 1950'lerde bu oranın yüzde 29 seviyelerinde idi.
ERKEĞİN İŞİNİN OLMASI KADININ İLK EVLİLİĞİ OLMASI ÖNEMLİ
Çalışmada evlenilecek kişinin sosyal özellikleri erkekler ve kadınlara göre ayrı ayrı araştırıldı. Bu verilere göre, erkekler için en öne çıkan özellik “ilk evlenecek olması” iken, kadınlarda “bir işinin olması” olarak tespit edildi.
Araştırmada, “aile yapılarının benzer olması”nı önemli bulanlar yüzde 76,5, “dindar olması”nı önemli bulanlar yüzde 75,2, “aynı mezhepten olması”nı
önemli bulanlar yüzde 59,2, “iyi eğitimli olması”nı önemli bulanlar yüzde 58,4, “aynı sosyal çevreden olması”nı önemli bulanlar yüzde 49, “aynı etnik kökenden olması”nı önemli bulanlar 51,2, “çalışma saatlerinin az olması”nı önemli bulanlar yüzde 47, “bir işinin olması”nı önemli bulanlar yüzde 54,1, “hemşehri olması”nı önemli bulanlar yüzde 38,6, “yüksek gelir sahibi olması”nı önemli bulanlar yüzde 30,6 olarak tespit edildi.
EVİN DÜZENİ KADINDAN SORULUR
12 bin aile üzerinde yapılan “Türkiye'de Aile Yapısı Araştırması”na göre, ailelerde evin düzeni, çocuklar, komşu, akraba ilişkileri ve alışverişle ilgili kararlarda kadının kararı etkili oluyor.
YÜZDE 63 HİÇ TATİLE GİTMEMİŞ
Aile üyelerinin birlikte yaptıkları faaliyetlere bakıldığında ise birici sırada 59,4 ile televizyon izlemek geliyor. Bunu 25,8 ile akraba, komşu, arkadaş
ziyareti, 21,9 ile alışveriş, 7,2 ile tatil, 6,1 ile dışarıda yemek yemek, 3,2 ile sinema ya da tiyatroya gitmek izliyor.
Ankete katılan ailelerin 79,6'sı birlikte hiç tiyatro ve sinemaya, 63,3'ü de hiç tatile gitmediklerini belirtti. Ailedeki küçük çocukların bakımında ise gerek kentlerde gerekse kırda annelerin büyük oranda etkisi görülüyor. Araştırmaya göre, küçük çocukların bakımını annelerin yaptığı aile oranı 89,6. Bunu, 4,8 babaanneler, 3,5 anneanneleri, 2,4 kreşler, 1,5 babalar ve 1,2 bakıcılar takip ediyor.