Bakan O savcının peşinde
Aile Bakanı Fatma Şahin, kocasının öldürdüğü Ayşe İnce için koruma tedbiri almayan savcıya ateş püskürdü
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-25 05:55:29
Bakan Şahin şunları söyledi, “Hiç kimse bize ‘Benim yetkim yok’ diyemez. Uygulamalardan kaynaklı sorunları da takip edip, en aza indirmemiz gerekiyor. Daha önce ‘Yasal olarak yetkimiz yok’ deniyordu. Şu anda herkese yeterince bol yetki verildi. Biz yasanın uygulayıcılarını 6 bin kişiyi eğitime alıyoruz. Kaymakamlar, vali yardımcıları, hakimler, savcılar. Bu yasa ne getiriyor ne götürüyor ne yapmak gerekiyor bunları anlatacağız.”
Yasa uyarınca bakanlığının bu tip olaylara doğrudan müdahil olma hakkının bulunduğunun anımsatılması üzerine ise Bakan Şahin, “Müdahil oluyoruz ama can gittikten sonra müdahil olsan ne olur? Can gitmeden herkesin gerekli görevi yapması lazım” dedi. Şahin, “Savcı hakkında suç duyurusu gibi bir girişiminiz olacak mı?” sorusuna, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile görüşeceğini söyledi.
Merve’ye nasıl anlatacağız?
Boşanmak üzere olduğu eşi tarafından kızının gözleri önünde öldürülen Ayşe İnce’nin ailesi mahkemenin koruma kararına rağmen savcının katil Mehmet İnce’yi serbest bırakmasına “Bu nasıl adalet?” diyerek isyan etti.
Adı Ayşe İnce. 34 yaşında Türkiye’deki yüzlerce kadınla aynı kaderi paylaştı. 10 yıl önce severek evlendiği bir çocuk sahibi olduğu eşi tarafından hunharca katledildi. Şiddet gördüğü eşine boşanma davası açtı ama bu onun ölümü oldu.
Ayşe İnce’nin ailesi hem üzgün hem öfkeli. Olay anında kardeşinin yanında olan abla Emel Çelik yaşananları anlattı: “Ayşe bir süredir annemlerin yanında kalıyordu. O gün de çocuğunun okulda gösterisi vardı gitmek istemedi. Çünkü eşi sürekli tehdit ediyordu yine bir şeyler yapar karşısına çıkar diye korkuyordu. Ama kızı gösterilerde olduğu için onu da kırmak istemedi. Ben de onunla birlikte gittim. Her şey çok güzeldi. Kızının gösterisi olduğu için heyecanlıydı. Bir ara okul bahçesinde eşi Mehmet’i gördük. Yanımıza geldi ve Ayşe’ye ‘Biraz dışarı gel konuşmamız gerekiyor’ dedi. Ayşe gelemeyeceğini söyleyince kızdı ama bir şey demeden çıkıp gitti. O arada Merve ‘Annem babama bir şey yapacak’ diye ağlamaya başladı. Gidince sakinleşti ama bir süre sonra geri geldi o da kızının gösterisini seyretti. Tören bitince biz çocukları alıp okuldan çıktık. Üç çocuk önde yürüyordu biz de iki kardeş arkada. Bir anda kız kardeşimin ‘ahh’ sesini duydum. Mehmet ilk darbeyi sırtından vurmuş meğerse. Kardeşim yere düştü ben tutmaya çalıştım ama kocası hiç durmadan elindeki bıçakla ona vurmaya devam etti. Elinden alamadık, kurtaramadık kardeşimi. Bir yandan çocuklar bağırıyordu. Çevredekiler yardım etmeye geldi ama o kadar gözü dönmüştü ki sadece vuruyordu. Sonra da kaçıp gitti.” Yaşadıklarını anlatırken o anlara dönen abla Çelik, “Canına tak edince yaşadıklarını anlattı. Babam hemen sahip çıktı bir süre gelip annemlerle birlikte yaşadı. Sonra Mehmet pişman olduğunu söyleyince ona inandı. ‘Yuvamı kurtarmak için bir şans daha vereyim istiyorum’ dedi ve evine geri döndü. Ama kardeşimin çilesi bitmemiş. Yine şiddet görmeye başlayınca babaevine geri döndü ve boşanma davası açtı. O günden sonra da tehditler hiç bitmedi” diye konuştu.
‘Yeğenime ne diyeceğim?’
Olaya şahit olan yeğeni Merve’nin annesinin ölümünden habersiz olduğunu söyleyen abla Çelik, “Babam annemin bacaklarını kesti o yüzden annem hastanede. Bacakları iyileşince gelecek diye biliyor. Ona nasıl anlatacağız bilmiyorum“ dedi. Kardeşinin ölüm korkusuyla yaşadığını da belirten abla, “Bana ‘Hakkımı herkese helal ediyorum, siz de edin. Kızım da size emanet ona çok iyi bakın’ demişti. 10 yıllık evliliğinde bir kez bile gülmedi” dedi.
Haber Ara