Zaman aşılmadan Özal’a otopsi
Ahmet Özal’ın merhum babası 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a aitliğini ileri sürdüğü ses kayıtları niçin hâlâ savcılığa ulaştırılmadı? Bulamıyormuş. Hani Semra Özal da, vefatından hemen sonra eşinin saçlarından aldığını söylediği telleri İsviçre’de bir kasada saklatıyordu.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-24 10:43:29
Bunlar da ortada yok, ne hikmetse! Zehirlendi mi şüphesinin aydınlığa kavuşması için büyük önem taşıyordu üstelik. Özal’ın kan örneğinin bulunduğu tüpün Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nde kırılması olayına ilişkin bir hemşirenin ifadelerinin yer aldığı da belirtiliyordu ses kaydında. Duyurulduğu üzere Azerbaycan’dan gelen esrarengiz bir şahsın açıklamalarını da içeriyordu kaset. 17 Nisan 1993 tarihli ölümün sebebi zabıtlara göre kalp krizi. 19 yıl geride kaldı. Zaman aşımı süresinin dolmasına bir yıl var. Soruşturmayı yürüten savcılık Devlet Denetleme Kurumu’nun (DDK) inceleme raporunun tamamlanmasını bekliyor. Mezarın açılıp açılmamasını doğrudan etkileyecek bu rapor. Oğul ve eş bahsettikleri delilleri vaktinde adli mercilere iletmez ya da iletemezlerse otopsi ihtimali ağırlık kazanacak çünkü. Yaptıklarının ve söylediklerinin ancak vefatından 20 sene sonra anlaşılabileceğini vurgulayan Özal, ne de haklıymış. Düşünce, din ve vicdan ile teşebbüs hürriyetine inşa etmişti projelerini. Telekomünikasyon, sanayi ve kambiyo sistemindeki devrimleriyle boyunduruktan kurtulmuştu ülke. Başdanışmanı ve 19’uncu Dönem İstanbul Milletvekili Engin Güner’in dile getirdiği gibi, “Devlet köstek olmadığında milletimizin her şeyi başarabileceğini gösterdi o.” Bu arada 1998’deki Kartal Demirağ eliyle gerçekleşen silahlı suikast da mercek altında. ANAP kongresindeki saldırı hakkında ifadesine başvurulan eski bakanlardan Fikri Sağlar, rahmetliye olayın aslını soruyor. İşte rahmetlinin cevabı: “Sen gençsin, bu işlere karışma.”
SON VİDEO HABER
Haber Ara