'Kapasitesinin üzerinde çalışan havaalanlarında gecikme kaçınılmaz'
Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım, İstanbul Atatürk Havaalanı’nda yaşanan gecikmelerin yoğun uçak trafiğinden kaynaklandığını söyledi. Yıldırım, “Şu andaki uçak trafiği binin altına hiç düşmüyor. Ortalaması 980 civarında bir trafik var. Bu kadar yoğun, normal kapasitesinin üstünde çalışan bir havaalanında gecikmelerin olması kaçınılmazdır. O kadar işi abartmaya lüzum yok. Dünyadaki büyük havaalanlarının hepsinde gecikme var.” dedi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-24 17:17:13
Atatürk havaalanında uçakların kalkış ve inişi ile ilgili yaşanan gecikmelerle ilgili bir soru üzerine Bakan Yıldırım, Türkiye’de havacılığın hükümetleri döneminde dünyada eşi benzeri görülmemiş şekilde büyüdüğünü, dünyada havayollarının kullanımının yüzde 3-5 oranında büyümesine rağmen Türkiye’de büyüme oranının hep çift hanelerde olduğunu söyledi. Yıldırım, şöyle konuştu:
“Dünyadaki büyüme oranından 3-4 kat daha fazla büyüme gerçekleştirdik. Bu yüzden havaalanı kapasitelerini çok artırdık. Geçtiğimiz 9 yılda hava alanlarımızın yıllık 65 milyon olan yolcu kapasitesini 180 milyona çıkardık. Yurt içinde uçakla seyahat eden yolcu sayısı 9 milyon iken bunu da 58.5 milyona çıkardık. 6 kattan fazla artmış. Dış hatlardaki artışı da dikkate aldığımız takdirde toplam taşımacılığımız 36 milyondan 119 milyona çıkmış. Bütün bunlar 9 yılda oldu. 15 milyon vatandaşımız ilk kez uçağa bindi. THY’nin 59 uçağı vardı, şimdi 185 uçağı var. Hepsi nerede duruyor. Atatürk havaalanında. Atatürk havaalanındaki alan değişmedi. 2002 yılında Atatürk havaalanında bir yıldaki trafik 8 milyon iken şu anda yıllık 37 milyon oldu. Havaalanının her şeyi aynı. Sadece bir terminale ilave ettik. Biz göreve başladığımızda Atatürk havaalanında toplam Türkiye’deki trafiğin yüzde 64‘ü gerçekleşiyordu. Biz bu trafiği yaydık. Eğer yaymasaydık bugün oradaki durum çok daha vahim olurdu. Şu anda oradaki trafik yüzde 41’e geldi. Yüzde 64’den 41’e gerilemesine rağmen 8 milyondan 37 milyona çıktı. Bu kadar bir iyileştirme yaptık. Günlük trafikte havaalanının kapasitesi maksimum 600 uçak. Saatlik trafik ise 35-40 civarında. Şu anda binin altına hiç düşmüyor. Ortalaması 980 civarında bir trafikten bahsediyoruz. Bu kadar yoğun, normal kapasitesinin üstünde çalışan bir havaalanında gecikmelerin olması kaçınılmazdır. O kadar işi abartmaya lüzum yok. Dünyadaki büyük havaalanlarının hepsinde gecikme var. Avrupa’da ABD’ de gibin havaalanlarında aynı gecikilmeler mevcuttur. Türkiye’deki 3’üncü ülke trafikleri Afrika’dan Avrupa’dan Ortadoğu’dan gelip tekrar Avrupa’ya Uzakdoğu’ya Rusya’ya dünyanın her tarafına giden trafiğin buluşma yeri İstanbul. Başka transfer havaalanı var ama çok zayıf. Ankara, Antalya, İzmir zayıf. İnsanlar bir kere İstanbul’u görmek istiyor, buradan başka ülkelere uçak istiyor.”
Bütün bunların dikkate alındığında Atatürk havaalanının trafiğinin artmaya devam ettiğini ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen haftaki trafik artışının temel sebebi çok uzun süreli etkili olan Lodos. Güneyli rüzgarlar estiğinde havaalanı kapasitesinin yüzde 60’ı kayboluyor. Tek piste düşüyor. Nereye 05-23 pistine bütün trafiği yüklemek zoruna kalıyorsunuz. Dolayısıyla bin trafik yapacakken 40 trafik yapıyorsunuz. Bu haftadan itibaren Lodos artık olmadığı için gecikilmeler yaşanmıyor. Bütün bu detayları niye veriyorum. Gecikmelerin bütün sebeplerini havaalanlarına bağlamak çok adil, insaflı bir yaklaşım değildir. Gecikmelerde herkesin katkısı var. Havaalanının şartlarını ortaya koyduk ama işletmecilik bakımından da uçak şirketlerinin sorumluluğunu göz ardı etmemek lazım.”
“3’ÜNCÜ HAVAALANI YAPILINCAYA KADAR SIKINTI ÇEKECEĞİZ”
Türkiye’deki 25 havaalanı sayısını 47’ye çıkardıklarını, ayrıca 10 yeni havaalanı inşaatının da sürdüğünü ifade eden Yıldırım, “Bu yıl içerisinde Türkiye’nin en büyük dünyanın da ilk beş havaalanı içerisinde yer alacak muhtemelen ikinci ya da üçüncü havaalanını İstanbul’a yapıyoruz. Bunun kararını verdik. Bu yapılıncaya kadar bu sıkıntıları çekeceğiz.”
“BÖLÜNMÜŞ YOLLARI YAPMASAYDIK TÜRKİYE FELÇ OLURDU”
Türkiye’nin çok hızlı büyüdüğünü Türkiye’de motorlu araç sayısısın son 5 yılda iki katına çıkarak 7 milyondan 16 milyona ulaştığını ifade eden Yıldırım, “Eğer şu bölünmüş yolları yapmamış olsaydık bırakın yolda araç sürüp gitmeyi tespih tanesi gibi arka arkaya yolları dizseniz araçlar sığmazdı. Türkiye felç olurdu.”
“TAŞIMACILIK KRALLARIN OLDUĞU DEĞİL, KURALLARIN OLDUĞU YERLERDİR”
Bir soru üzerine uçağının sis engeline takılarak Trabzon yerine Samsun hava alanına inmesini de değerlendiren Bakan Yıldırım, “Bunlar normal hava olaylarıdır. Her zaman her yerde olabilecek şeylerdir. Şöyle laflarda duyuyorum. Filanca pilot indi, filanca pilot inemedi. Taşımacılık kralların olduğu değil, kuralların olduğu yerlerdir. Bir sefer krallık yaparsınız kahramanlık yaparsınız ama bedelini bütün millet kazalarla acılarla öder. Eğer pilotunuz ‘merak etmeyin, ben sizi indiririm, götürürüm’ diyorsa o iyi pilot değil. İyi pilot emniyeti esas alan riski asgari düzeyde düşünen pilottur. Kurallar bellidir. Sis, görüş mesafesi ve ona göre nasıl hareket edeceği ve havaalanına iniş yapıp yapmayacağı kuralarda yazılıdır. Kurallar kolay elde edilmiyor. Büyük acıların, kayıpların sonucu ortaya çıkmış gerçeklerdir. O bakımdan hav olayları dünyada da Türkiye’de her zaman olabilen şeyleridir. Asıl olan emniyettir. Bugün de yaşadığımız budur.”
Bakan Binali Yıldırım, toplantısının ardından Gazeteciler ve Muhabirler Derneği’nden ayrılırken bir kameramanın kamerasını alarak kendisini görüntüleyen gazetecileri kayda aldı. Bu sırada yanındaki AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal’a dönen Bakan Yıldırım, “Sen makinenin açısına sığmıyorsun biraz dar kalıyor makine.” diyerek espri yaptı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara