Dolar

34,9473

Euro

36,7212

Altın

2.977,61

Bist

10.125,46

Kadın ve paha biçilmez kutsal rolü

Allah (cc), kadınla erkeği farklı yapıda yaratmış ve onları farklı duygularla zenginleştirmiştir.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-24 13:14:35

Kadın ve paha biçilmez kutsal rolü
Bu duygular neticesinde, kadına farklı sorumluluk alanları belirlemiştir. Bunların başı; evrensel davetin simgesi olan, Annelik vazifesidir. Bu vazife Kur’an’la tescillenmiş olup, sürekli ve geniş bir davet alanını temsil etmiştir. Demek oluyor ki, insan nesli üzerindeki bu ciddi rol, kadına ayrıca bir değer verip, onu en olmazsa olmaz bir görev ile görevlendirmiştir.

Bu­ rolü belirleyen Allah`tır. Bu bağ­lam­da Müs­lü­man ka­dı­nı değerlendirecek olursak; ha­yat­ta ta­şı­mak­ta ol­du­ğu ödev­le­ri ba­kı­mın­dan, sos­yal bir kişiliğe bürünmesi lazım. Sos­yal fa­ali­yet­le­re ka­tıl­ma­sı, bu­lun­du­ğu top­lum­da aktif bir imana sahip ol­ma­sı lazım. Müs­lü­man bir kişiliğe sahip olan bu ka­dın, gü­cü nis­pe­tin­de, top­lum­da, ha­nım­lar ara­sın­da gö­rev almalıdır. Toplum üzerindeki etkisi, İs­lam’ın yü­ce ah­la­ki esas­la­rı­na uygun olmalıdır. O, ta­şı­dı­ğı İs­lami ah­lak ile diğer ka­dın­lar­dan fark­lı ol­du­ğu­nu is­pat­la­malıdır. Bu­nun için de, ön­ce­lik­li ola­rak ken­di­ni hazır­la­ya­cak zengin bir ilme, kıvrak bir zekâya, tecrübelere sahip ol­ma­lı­dır.

Müs­lü­man ka­dın için toplum inşasındaki en büyük rol; anneliktir. Ço­cuk­la­rına karşı yüklenmiş olduğu sorumluluğu, top­lu­ma kar­şı duy­du­ğu il­gi ve so­rum­lu­lu­ğun ken­di pa­yı­na düşen önem­li bir par­ça­sı ol­du­ğu­nun bilincinde olmalıdır.­ Ve Annelik vasfı onun Allah`a olan kulluk görevinin önüne hiç bir zaman geçmemelidir. Çünkü; her görevin önüne muhakkak kulluk görevi geçmektedir.. Müslüman şahsiyetli kadın, ev ka­dı­nı ve an­ne ola­rak, dün­ya­nın dı­şın­da de­ğil­dir. Her şeyden önce o; Allah’ın kulu ve İslam dininin davetçisidir.

Top­lu­mun eği­ti­min­de ak­tif rol al­ma­sı ge­re­ken Müs­lü­man ka­dın, ön­ce­lik sı­ra­sı­nı iyi belirleyerek ve top­lu­ma ka­zan­dı­ra­ca­ğı fert­le­ri eğit­mey­le işe baş­la­malıdır. Ya­ni an­ne­li­ği­ni, birey ve top­lum açı­sın­dan en ide­al şe­kil­de gös­te­re­rek, bu kutsal görevi ba­sit ve sı­ra­dan bir iş ola­rak gör­me­melidir. Nesil üzerinde oynanan oyunlara karşı gözü açık olmalıdır.

Ye­tiş­ti­re­ce­ği­miz ço­cuk, ya­rın top­lu­mun bir fer­di ola­cak­tır. Ve top­lu­ma ka­zan­dı­rı­la­cak ha­yır­lı fertler sa­ye­sin­de, top­lu­mun re­fa­hı sağ­lan­mış ola­caktır. Ya­ni ka­dın, ço­cu­ğu­nu eği­tir­ken toplumu da eğit­miş ola­caktır. Böy­le­ce ka­dın sadece ço­cu­ğu­nu de­ğil, top­lu­mu da yetiştirmiş ola­cak­tır. Nihayetinde; ``beşik sallayan eller, dünyayı sallayacaktır.`` Bu nedenle, bi­linç­li bir ça­ba ge­rek­ti­ren, bil­gi­ye ve be­ce­ri­ye da­ya­nan, top­lum­sal ba­kış açı­lı bir ol­gu­dur annelik.

Müs­lü­man ka­dın, işe; evinden, çocuklarından başlayarak, top­lu­ma yön ver­mek is­ti­yor­sa, kendi gi­bi, top­lu­ma yön ve­ren Müs­lü­man ha­nım­la­rın ha­yat­la­rı­nı oku­ma­lı ve ken­di­ne dü­şen gö­re­vin bi­lin­cin­de ol­ma­lı­dır. Evvela Sahabe hanımları, Nesibe Ha­tun­la­rı, ya­zar bacıları ve daha nice­le­ri­ni okuyup, ta­nı­ma­lı­dır. Örnek an­ne, örnek davetçi ve örnek eş olan ka­dın­la­rın özel­likle­ri­ni bün­ye­sin­de ba­rın­dır­malıdır.

Ken­di ye­te­nek­le­ri­ni geliştirmeye başlamalıyız. Yok mudur hiç yeteneğimiz? Elbette vardır.. Kimimiz sarsılmayan imanıyla, kimimiz yorulmak bilmeyen azmiyle bu yolda en mükemmel hayırlı kadın rolüne bürünebiliriz. Birer Hatice, birer Asiye, birer Meryem, birer Zeynep olabiliriz. Becerilerimizi ön plana vurma zamanı geldi. Ufak çapta da olsa, bir başlangıç yapmalıyız. Boş işlere sırt çevirip ``Müslüman kadın`` rolünü üstlenmeliyiz.. Yeni başlangıçlar yapmalıyız. ``Her bitiş, yeni bir durumun başlangıcıdır``

Kadın demek, üretkenlik demekse; üretirken tüketen bir varlık olmamaya azami derecede özen göstermeliyiz. Kaygan zeminler o kadar çoğalmış ki; kaymadan, düşmeden ayakta dimdik durmaya çalışarak, istenilen hedefe ulaşmaya çalışmalıyız. Çünkü bu bilinç ile, ulaşılması hedeflenen her amaç, bize çok şey kazandıracaktır..

Hayatımıza artık yön vermeliyiz. Gece demeden, gündüz demeden çalışmalıyız.. Kendimize ulaşılacak bir standart belirleyip, bu uğurda kendimizi yormalıyız. Bu standart için, aradan geçmesi gereken zaman sürecini hesaplayıp, asla hedefimizden şaşmamalıyız.. Derken yıllar, günler, aylar su gibi akıp gitse de; unutmamalıyız ki, bu yolda atılan hiç bir adım karşılıksız kalmayacaktır!

Kur’an’dan örnekler sıralıyor Rabbimiz. Kur’an, İmran ailesinden bahsediyor , üç kuşakta adanmışlık örneğini anlatıyor bize. İmran gibi bir babanın, Hanne gibi bir eşi, Hanne gibi bir annenin, Meryem gibi bir kızı, Meryem gibi bir kadının Hz İsa gibi bir evladını haber veriyor bize Kur’an. Teslim olmuş bir aile, teslim olmuş bir anne, teslim olmuş bir evlat görüyoruz..
İşte Müslüman kadın, Müslüman anne ve bu annenin yetiştirdiği Müslüman evlat. Kur’anın bize rol olarak gösterdiği modelleri çok iyi anlayıp, bizlere verilen mesajı hayatımızın her alanına yaymalıyız.

Bu bilinçle donandığımız takdirde, sevindirici sonucu göreceğiz! ``Nihayet oldu!” işte tam da bizden beklenilen/istenilen yerdeyiz…

Müslüman şahsiyete bürünmüş, bir kadın!

Müslüman şahsiyete bürünmüş, bir davetçi!

Müslüman şahsiyete bürünmüş, bir eş!

Müslüman şahsiyete bürünmüş, bir anne!

Hiç bir şey için, geç kalmış değiliz.

Velhasıl; O te­miz ve apa­çık İs­lam çer­çe­ve­sin­de ha­re­ket ede­rek, ayak­la­rı net ola­rak ye­re basacak ve top­lu­mun prob­lem­le­ri­ni kendi problemi bilecek; duyarlı kadınlar, anneler, eşlerden ol­ma­mız du­asıy­la; ema­net edil­me­si ge­re­ken en “Emin”e ema­net olu­nuz.

Şehide Meryem Koca / tessep.org

Haber Ara