ALLAHI'IN ADIYLA
Müminlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. İçlerinden bir kısmı verdikleri sözü yerine getirmiştir(şehit olmuştur). Bir kısmı da (şehit olmayı)beklemektedir. Verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir. Ahzap/23
Bugün dünyanın çeşitli şehirlerinde Filistin ve Bahreyn halklarıyla, bu ülkelerde açlık grevine gitmiş tutsaklarla dayanışma amacıyla mitingler düzenlenmektedir. Bu doğrultuda biz de Filistinli ve Bahreynli kardeşlerimizin acısını paylaşmak, onlarla dayanışma içerisinde bulunduğumuzu, acılarını halkımıza ve dünyaya duyurmak amacıyla başka ülkelerdeki sivil toplum kuruluşlarıyla aynı zamanda İstanbul’daki BM temsilciliği önünde toplanmış olarak bazı hususlara dikkat çekmek istiyoruz:
İçinde bulunduğumuz zaman dilimi İslam dünyası ve mustazaf, hakları ellerinden alınmış milletler için tarihi bir dönemdir. İslam dünyasının Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde müslüman halklar diktatör rejimlere karşı kıyam etmiş bulunuyorlar.
Başta Ortadoğu olmak üzere İslam ülkeleri hassas bir dönemden geçmektedir. Bölge halklarının bazıları ABD'nin sultası altındaki diktatör rejimlere galip gelerek kader belirleyici bir aşamaya ulaşmışken, bazı halklar da bu yönde mücadele vermektedirler.
Başını ABD'nin çektiği Batı emperyalizmi ve Filistin’in işgalcisi Siyonist Rejim bölgedeki işbirlikçilerinin de yardımıyla İslam coğrafyasındaki bu uyanış hareketini hedefinden saptırmak için yeni komplo planları düze dursun, bölgenin mazlum halkları ABD ve kuklalarının uğursuz varlığına son vermek için başlattıkları mücadelelerinde en acımasız baskı ve işkencelere rağmen özgürlük ve bağımsızlık yolunda canlarından geçmeye hazır olduklarını ortaya koymuş bulunuyorlar.
Binlerce Filistinli sırf yurtlarının işgal edilmesine itiraz ettikleri, gaasıp siyonistlerin cinayetlerine karşı durdukları için yıllardan beri işgal altındaki Filistin'deki zindanlarda esir tutulmaktadırlar. En ilkel insan halklarından bile mahrum bırakılan Filistinli yüzlerce esir son sıralarda seslerini dünya halklarına duyurmak için açlık grevine gitmek yolunu seçmiştir.
Ve yine Abdulhadi El-Havaci adlı Bahreynli insan hakları savunucusu, bir yıldan fazla süreden beri en ilkel ve gerici bir diktatöre karşı Bahreyn halkının sürdürdüğü kıyam karşısında uluslararası kuruluşların sessizliğini protesto etmek amacıyla 70 günden beri açlık grevinde bulunmaktadır.
ABD'nin emriyle Suudi Rejimi tarafından işgal edilmiş Bahreyn'de halkın yalnızlığını dünyaya duyurmak için başka bir seçeneği kalmadığını ifade eden bu yiğit insan, özgürlük ve insan hakları mücadelesinde şehadetin eşiğine gelmiş bulunuyorken uluslararası kuruluşlar ölüm sessizliğine bürünmüş bulunuyorlar.
Bahreyn'in çağdışı rejimi bu ülke halkını seçme, seçilme ve eşit vatandaşlık hakkı gibi en ilkel haklarından bile mahrum bırakmışken onlarca milyon dolar harcayarak Formula-1 otomobil yarışlarını düzenlemek suretiyle halkın genel kıyamınıörtbas etmeye, satılmış emperyalizmin kontrolündeki medya aracılığıyla kendini uygar göstermeye çalışmaktadır.
Sultacı ve zalim güçlerin kontrolündeki uluslararası kuruluşlar altmış yıldan fazla bir süredir Filistin halkına reva görülen katliam, sürgün, baskı ve cinayetlere nasıl sessiz kaldıysa bugün aynı sessizlik Bahreyn halkı konusunda da devam etmektedir.
Çünkü her iki mazlum halka karşı sultasını sürdüren rejimler, ABD ve müttefiklerinin çıkarlarına hizmet etmekte, bölge halklarının her türlü maddi ve manevi servetlerinin sömürülmesinin bekçiliğini yapmaktadırlar.
Her iki rejim de Filistin ve Bahreyn halklarının özgürlük ve bağımsızlık taleplerini Batı emperyalizminin temsilciliğinde acımasızca bastırmakta iken ülkemizde de uluslararası siyonizmin kontrolündeki medya ile iktidar nimetleriyle dallanıp palazlanan yandaş medya bu iki ülkede devam eden cinayetler konusunda susarak, gerçekleri gizleyerek veya sahte gündemler oluşturarak dolaylı şekilde Batı emperyalizmine sulta ve sömürüsünü sürdürmesinde ve kukla rejimlerin ayakta kalmasına yardım etmektedir.
Biz bugün buraya toplanan sivil toplum kuruluşları temsilcileri, başta Birleşmiş Milletler Teşkilatı olmak üzere, bütün uluslararası kuruluşları, insan hakları örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve medya kuruluşlarını üstlenmiş oldukları ağır görevin gereğini yapmaya çağırıyor, Filistin ve Bahreyn zindanlarında sürdürülen insanlık dışı muameleler ve işkenceleri şiddetle protesto ediyoruz.
Siyonist rejim gibi dünyanın en vahşi ve Bahreyn monarşisi gibi dünyanın en ilkel rejimlerinin cinayetleri ve en vahşi insan hakları ihlalleri karşısında kayıtsız kalan, susan bazı çevrelerin batı emperyalizminin çıkarları uğruna, başka ülkelerin içişlerine karışmaları, halkı din ve mezhep çatışması doğrultusunda yönlendirmeleri affedilecek bir durum değildir. Bu tür tavır ve kışkırtmaları şiddetle protesto ederken halkımızı bu savrulmuşluk konusunda uyanık olmaya, sivil toplum kuruluşlarını da vazifelerini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Açlık grevinde bulunan 1600 Filistinli tutsak ve Bahreynli özgürlükçü Abdülhadi El-Havaci'nin haklı mücadelelerine katıldığımızı, sonuna kadar desteklediğimizi ve onlarla dayanışma içinde bulunduğumuzu ve acılarını paylaştığımız bir kere daha ilan ediyoruz.
Yaşasın Filistin ve Bahreyn halklarının haklı mücadeleleri,
Kahrolsun ABD, Kahrolsun İsrail, Kahrolsun ABD'nin bölgedeki işbirlikçileri ve kukla rejimler.
Onlara vaat edilen zaman, sabahtır. Sabah yakın değil midir? Hud/81
TAYDER (TOPLUMSAL ARAŞTIRMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
.jpg)
