Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Yakış: İsrail Esad’ın gitmesini istemiyor

Ortadoğu’da en uzun süre büyükelçilik yapan, her biri dörder yıl olmak üzere Suriye, Mısır ve Suudi Arabistan’da toplam on iki yıl bulunan Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, Arap Baharı'nı Suriye üzerinden yorumladı. İsrail'in Esad'ın gitmesini istemediğini söyleyen Yakış'a göre, Çin ve Rusya, dün Libya’da yapılan, bugün Suriye’de yapılırsa, yarın da Çeçenistan’da, doğu Türkistan’da veya Tibet’te yapılabilir diye endişe ediyor.

14 Yıl Önce Güncellendi

2012-04-23 11:22:05

Yakış: İsrail Esad’ın gitmesini istemiyor
Taraf Gazetesi'nden Neşe Düzel'e konuşan Yaşar Yakış, şunları söyledi:

"Suriye’de rejimi, iktidarın yapısı ayakta tutuyor. Suriye’de tabii ki ordunun tamamı Alevi değil. Nüfusun yüzde sekiziyle bir ordu oluşturamazsınız ama... Suriye’de askeriyede bütün karar alıcı yerler Alevilerin elinde. Devlette de öyle. “Biz, sadece Alevilerden oluşan bir iktidar değiliz” görüntüsü vermek için devlette bazı görevlere Sünniler serpiştiriliyor ama kararları Aleviler alıyor. Ayrıca ülkede tek parti rejimi hâkim. Baas Partisi’nin de kritik yerlerinde hep Aleviler var. Böylece Suriye’de ordu, polis, istihbarat, Baas ve Esad ailesi iç içe geçmiş durumda. Yani kaderleri birbirine bağlı. Biri giderse, ötekinin ayakta kalması mümkün değil. Suriye yönetimini bugün dünyada Rusya, Çin ve İran destekliyor. İsrail için Beşar Esad’ı destekliyor diyemem ama... Bence İsrail şimdiki rejimle daha kolay yaşayabileceğini düşünüyor. Beşar Esad’ın gitmesini tercih etmiyor.

İsrail’in Esad yönetimini tercih etmesinin birçok nedeni var. Bir kere İsrail, Esad’ın yerine Müslüman Kardeşler’in gelmesinden memnun olmaz. Özellikle Tunus ve Mısır’daki gelişmeleri gördükten sonra acaba Suriye’de de benzer şeyler olur mu diye düşünüyor. Biliyorsunuz, Mısır’da Müslüman Kardeşler güçlenince hemen Sina’nın statüsünü dile getirdiler. Suriye’de de iktidara geldiklerinde Golan’ı gündeme getirebilir ve İsrail için güvenlik riski doğurabilir.
Eğer İsrail’in çıkarı rejimin bir an önce devrilmesinde olsaydı şimdiye kadar devirmişlerdi ve Esad gitmişti. Bugünkü gibi bekle ve gör politikası uygulanmazdı. Amerika’nın Esad rejiminin gitmesi konusundaki istekliliği kalmadı.
Çin’le Rusya’nın Suriye'yi desteklemesinin ortak nedeni ise uluslararası camianın “koruma-himaye sorumluluğu” kavramına dayanarak Libya’ya askerî müdahalede bulunması ve bu koruma sorumluluğunun Rusya ve Çin’i rahatsız edecek biçimde uygulanması. Çin ve Rusya, dün Libya’da yapılan, bugün Suriye’de yapılırsa, yarın da Çeçenistan’da, doğu Türkistan’da veya Tibet’te yapılabilir diye endişe ediyor."

Yaşar Yakış, 1982'deki Hafız Esad'ın Hama katliamını ise şu cümlelerle anlattı: "Baba Esad 1982’de Hama’yı yerle bir ettiğinde ben Suriye’deydim. Sadece bir Müslüman Kardeşler mensubunu öldürmek için, onun sığındığı bütün mahalleyi yıktılar. O katliamda 30 bin kişi öldü. Katliamdan bir hafta sonra Hama’yı gözlerimle gördüm ben. “Bunu yapan rejim ayakta kalmaz” diyordum. Ama adam kendi ömrünü tamamladığı gibi iktidarı oğluna da devretti.

Hama’da yolda bir adam oturmuş ağlıyordu. Bana enkazı gösterdi. “Benim bütün ailem bu enkazın altında yatıyor” dedi. Ben otuz yıl sonra bunu unutmuyorum. Hama’da yakınlarını kaybedenler bu katliamı unuturlar mı? O yüzden ben baştan beri, demokratik seçimlerin yapılmasının Esad’a ve aileye nelere mal olacağını gözümde canlandırabildiğim için, Esad o kadar kolay gitmez diye düşündüm."

Yaşar Yakış, Neşe Düzel'e verdiği röportajda ABD'nin Suriye politikasını ise şu sözlerle özetledi: "Şu anda Suriye yönetimine en çok Türkiye ve Fransa karşı. Diğerleri erkeklik bozulmasın diye karşılar. Mesela başlangıçta Türkiye’ye hadi diyen Amerika, şimdi “Türkiye’ye karşı oyunbozanlık yaptı” denmesin diye tutumunu tamamen değiştiremiyor. Değiştirirse güvenilirliğini yitireceğini bildiğinden Esad rejimi kalsın da diyemiyor. İsrail’in çıkarının öteki istikamette olduğunun ortaya çıkmasından sonra Amerika’nın Suriye yönetimine karşı tutumunun baştaki gibi çok gönülden olmadığı artık görülüyor. Nasıl İsrail, Beşar Esad rejimini desteklemiyor olsa da, gitmesiyle kalması arasında tercihini, “kalması” yönünde yapıyorsa, Amerika da İsrail’in durumunda şu anda. Ayrıca Amerika, “bu rejim devrilsin de gerisi Allah kerim” yaklaşımının yanlış olduğunu da keşfetmiş olabilir. Çünkü ne olacağı belli değil Suriye’nin."
SON VİDEO HABER

Suriye'deki dehşeti anlattı: İşkenceden derimiz yüzülüyordu

Haber Ara