BABAM AHLAKİ DEĞERLERİMİ KAYBETMEMEM İÇİN TÜRKİYE'YE YOLLADI
Türkiye'ye geldikten bir yıl sonra, 1995 yılında evlendiğini anlatan Çiğdem Akpınar, eşinin asker olmasından dolayı önce İzmir, ardından da Mersin'e taşındıklarını, burada da turizm seyahat acentalığı yaptığını anlattı. Babasının Almanya'da olması ve işi gereği sürekli seyahat ettiğini ifade eden Akpınar, bu süreçte kardeşini arama çalışmalarını hiç ara vermediğini kaydetti. Kardeşi hakkında edindiği ipuçlarını ise internette iz sürerek devam ettirdiği belirten Akpınar, bir gün Kathrin'e ulaştığını ve bir mesaj yazarak "Galiba sen benim kız kardeşimsin" dediğini söyledi. Kendisinin de babasının başka çocukları olduğu yönünde bilgisi bulunduğunu aktaran Kathrin, ancak aynı şekilde daha fazla bilgiye ulaşamadığını kaydetti. Ablasına 2 gün sonra cevap veren ve kardeşi olduğunu doğrulayan Kathrin, bir süre sanal ortamdan ablası ile görüştü.
Ablasıyla görüşme kararı alan Kathrin, uçağa atladığı gibi İzmir Adnan Menderes Havaalanı'na geldi. Kardeşini evine götüren Çiğdem Akpınar, burada 15 yaşındaki oğlu, 7 yaşındaki kızına 'sizin bir teyzeniz var, işte onu getirdim' diyerek tanıştırdı. Türkçe bilmemesine rağmen çocuklarla beden diliyle çok iyi anlaşan Kathrin ise yılların acısını çıkartmak amacıyla Türkçe öğrenmeye başladı.
Almanya'nın Berlin şehrinde yaşayan Kathrin, daha sonra bir yıl boyunca kardeşi ve yeğenleriyle internet üzerinden görüştü. İkinci görüşme ise Kardeşinin bir iş seyahati için yurt dışına çıkmasını fırsat bilerek İspanya'ya gitmesiyle gerçekleşti. Kardeş özlemini yıllarca çektiğini anlatan Kathrin, "Kardeş özlemini sürekli çektim. Bir yanım sürekli eksik hissettim. Aile kavramı çok güzel. Çocukları ve eşi çok uyumlu. En önemlisi ikimizin de karakteri aynı. Neredeyse aynı anda üzülüp aynı şeylere seviniyoruz. İkimizin de aileleri görüşmemizi destekliyor. Yıllar sonra bir ailem olması çok güzel." şeklinde konuştu.
