Erdoğan: Etnik milliyetçilik yapmayız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, etnik milliyetçiliğe prim vermeyeceklerini söyledi. “Yaradılanı Yaratan'dan ötürü seviyoruz.” diyen Başbakan Erdoğan, 14 Ağustos 2001’de partiyi kurup yola çıktıkları zamanki felsefelerinden asla sapmayacaklarını belirtti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-23 11:33:24
“Her yönüyle Türkiye Cumhuriyeti ayağa kalkacak. Ayrımcılık olmayacak. Afyonkarahisar’dan yolda çıkarken, 14 Ağustos 2001’de partimizin kuruluşunu ilan ettiğimiz gün söyledik; ‘Biz üç noktada hassas hareket ereceğiz. Bir asla etnik milliyetçilik yapmayacağız. Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Romanıyla Arnavutuyla, Boşnağıyla biz beraberiz, biriz, yaradılanı Yaratan'dan ötürü seviyoruz’ dedik. Yola öyle çıktık.
Bizim kitabımızda ayrımcılık yok. Yaradılanı Yaratan'dan ötürü seviyoruz. Diğerlerinde bu ayrımcılık var. Kimisi etnik ayrımcılık yapıyor, kimisi bölgesel ayrımcılık yapıyor. AK Parti bunların tamamen dışında.
Bunun dışında olduğu için Türkiye’de bugün iki seçmenden birinin oyu AK Parti’de. Şimdi ikincisi neydi; ‘bölgesel milliyetçilik yapmayacağız’ dedik. Buna da karşıyız. Batı'sına yatırım yapalım, Karadeniz’i, Doğu Anadolu’yu bırakalım mı, hayır, bizim için 780 bin kilometrekarenin tamamı vatan toprağıdır.
Burada da ne dedik; ‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.’ Bu vatanın tamamı bizim. Burada ayrım olmaz. Her yeri abad edeceğiz. Her şeyi abad edeceğiz. Üçüncüsü dinsel milliyetçilik. Dinsel anlamda da milliyetçilik yapmayacağız. Hangi dinden olursa olsun. Ülkemizin yüzde 99’u Müslüman, eyvallah ama bu Müslümanlar içinde mezhebi farklı olanlar, Hristiyanlar da var, Yahudiler de var, Ermeniler de var. Hangi inançtan olursa olsun hepsi bizim güvencemiz altında.
Biz ayrım yapmadık yapmayız. Geçen Ramazanda azınlıklar bize iftar verdiler. Azınlıklara müjde verdik, dedik ki; ‘Bundan sonra Türkiye’deki arazileri size teslim ediyoruz.’ Vakıf mallarını kendilerine teslim etmeye başladık. Ama farklı ülkelerdeki ne yazık ki yönetimler oradaki Müslümanlara bunu yapamıyor.
Biz Devleti Aliye Osmaniye bakiyesi üzerinde kurulan bir Türkiye’yiz. Bize yakışanı yapacağız ve yapıyoruz, küçük hesaplar peşinde değiliz. Devletle hükümetin bu tür hesabı olmaz. Adaletle hükmetmeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı üst kimliği altında yıllardır olduğu gibi herkesin kardeşçe, dostça, eşit haklara sahip, dayanışma içerisinde geleceğe yürüme dönemini biz temin edeceğiz. Bunun için Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni ortaya koyduk.”
MUHALEFET İHANET KELİMESİNİN ANLAMINI BİLMEZ
Muhalefet partilerinin kardeşlik projesini ‘ihanet projesi’ olarak adlandırmasına tepki gösteren Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: “İhanet kelimesini ne anlama geldiğini sorsam bilmez. Benim milletim bu projelerimize ‘hayır’ deseydi bize referandumda yüzde 58 ‘evet’ demezdi. Arkasından seçimden de iki oydan birini AK Parti’ye vermezdi. Bizim politikalarımıza destek, milletimiz onay veriyor ‘evet doğru istikamettesiniz’ diyor, kararlı şekilde yolculuğa devam ediyoruz, edeceğiz endişeniz olmasın.”
DİK DURACAĞIZ
Başbakan Erdoğan bu cümleleri sarfederken partili gençler ‘Dik dur, eğilme, seninleyiz’ şeklinde slogan attı. Erdoğan ise "Bundan şüpheniz var mı? Ne dedik; ‘dik duracağız, diklenmeyeceğiz.” diye karşılık verdi.
Anayasanın 26 maddesini referandumla değiştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, “Milletimizin evet demesini istedik. CHP, MHP ve BDP üçü bir oldu. Blok halinde karşı çıktılar mı çıktılar. O gün hayır diyenler bugün yapılan değişikliğin ne kadar isabetli olduğunu kendileri de görüyor. Kadınlar, çocuklar, emekliler ve işçiler için yaptığımız düzenlemelerin ne kadar isabetli olduğunu karşı çıkanlar da kabul ediyor.” diye konuştu.
BU BEYEFENDİ OLDUĞU SÜRECE HALİMİZE HAMD EDİYORUM
“Bize ne dediler; 12 Eylül darbesini yargılayamazsınız, milleti kandırıyorsunuz. Bunu diyenler bugün kendileri davaya müdahil oluyorlar.” ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: “Sürecin sonunda AK Parti değil 75 milyon rahat bir nefes alacak. Bu süreç CHP’nin de MHP’nin de işine yaradı ve yarayacak. Tabi CHP’nin başında bu beyefendi olduğu sürece halimize hamd ediyorum. İşimiz kolay, varsın olsun hakaret etsin, o hakaret edecek biz hakikatı anlatacağız. Halk Parti'ye gönül veren kardeşlerimize sesleniyorum; gelin yol yakınken, erkenken bakın AK Parti gibi bu yolda her şeyini vermiş, veren ve Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaran parti var, daha güçlü bu yola devam edelim.”
ANLAŞMADAN MASADAN KALKAN TARAF OLMAYACAĞIZ
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu süreçte bakıyorsunuz CHP’nin bu duruşları sadece BDP’nin işine yarıyor. Onları şiddetten, baskıdan kurtaracak adımı attığımız adımlarla inşallah kurtaracağız. Bu operasyonların durması öncelikle bir defa teröristlerin silahı bırakmasıyla mümkün. Aksi halde mümkün değil. Bu hayırlı süreci tamamlayacağız. Sivil, katılımcı, özgürlükçü bir anayasa ile bu süreci kalıcı hale getireceğiz. AK Parti grubu masadan kalkmaz, bunu böyle bilin. Anayasa görüşmelerinde masadan kalkmayacağız. Baktık ki olmuyor, biz deriz hanginizle yapabiliriz, buyurun gelin. Biz hep uzlaşmacı olduk, gene oluruz. Biz işimizi yapmaya devam ediyoruz. Bu birliğimizle, beraberliğimizle ülke genelindeki bu kardeşlik hukuku çerçevesinde 81 vilayetimize, Bursa’ya çok hizmetler kazandırdık. Millete hizmeti ibadet olarak gören, yaptığı ibadetten dolayı her gün tazelenen, yenilenen bir kadroyuz. Bu kadro içinde ben yok. Bu kadro için de biz var. Bir milletvekili üç dönem arka arkaya milletvekili olabilir, dördüncü dönem ara vermek zorunda. Bazıları diyor ki 'Başbakan senin üçüncü dönem. Sen gidersen ne olacak?' Cevabı hazır: Biz fani miyiz, faniyiz. Her an ölmek bizim için hak mıdır haktır. Öldüğümüz anda AK Parti’nin delegasyonu yönetimi ne yaparsa onu yapacağız. Biz tabular üzerine geleceği inşa eden bir parti değil, ilkeler üzerine geleceği inşa eden partiyiz. Sürekli yenileniyoruz. Geçen seçimlerde 160 arkadaşımızı yeniledik, son seçimde 169 arkadaşımızı yeniledik. Ne oldu, daha az mı oy verdi, bak daha fazla oy veriyor. Mesele ilkeler. İlkelere sahip çıkacağız. Milletvekilliği adayı olmadım, ne yapacaksın Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç? Evimizde çekilip yan gelip yatacak mıyız, hayır partimizin emrindeyiz, partimiz bize ne derse onu yapacağız, git Anadolu’da konferans ver, sempozyumlara katıl, oralara katılacağız. Niye bu ülkede bir evrimin devrimin öncüleriyiz. Bunu yapacağız. Partimizi millet kurmuştur, her zaman milletle yürümüştür. Başka partiler makam ve rant hırsıyla her gün kendi içlerinde kavga ederken sadece hizmetle meşgul olmuş. İşte muhalefetin halini görüyorsunuz di mi? CHP bir türlü iç meselelerini halledip de milletin meselelerine ilgi gösterecek bir noktaya gelmedi. Kendi içi tartışmalarından, iddia komplolarından milletle, ülkeyle ilgilenmeyle fırsat bulamadı. Yolsuzluk suçlamalarıyla bize çamur atanlar şu anda bizzat Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum ediliyor. Kendi arkadaşları tarafından yolsuzluk ve usulsüzlüklerle suçlanıyor.”
SENİ 28 ŞUBATÇILAR GÖREVE İADE ETTİ
Anayasa Mahkemesi’nin hesaplarını incelediği CHP’yi bir trilyona mahkum ettiğini dile getiren Erdoğan, “Şimdi geçenlerde Anayasa Mahkemesi bir ceza daha verdi, 3,5 trilyon. Kime; CHP’ye. Ey Kılıçdaroğlu, sen önce kendi içinde yapılanlara bak. Sen zaten SSK’da da böyleydin, orayı da yönetemedin, batırdın. Görevden aldılar, ondan sonra 28 Şubatçılar seni göreve getirdiler. 28 Şubatçıların göreve getirdiği bir genel müdürsün sen. Bunu iyi bilsin milletim. Şimdi gençler, kendi içlerindeki çatışmayı, kavgayı görmek istemeyenler AK Parti’yi suçlamaya çalışıyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı'nı duyduk. Kendi başkanları partinin usulsüzlüklerinden şikayet ediyor. Kendi içlerinde neler oluyor. AK Parti’nin çehresini değiştirdiği Antalya’nın ne halde olduğu iste ortada. Çıkıyor. Utanmadan sıkılmadan yolsuzlukla itham ediyor. Siz AK Parti’yi bırakın önce kendinize bakın, kendi belediyenize bakın. Bursa’da hizmet konuşuyor. Hizmetin dili konuşuyor. Ortada Bursa’da rant değil koltuk, makam hırsı değil hizmet konuşuluyor hizmet. Kılıçdaroğlu’na davet yapın, yeşil parkta dinlenmek isterse Merinos Park'a gelsin dinlensin. Kongre düzenlemek istersen Bursa Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ne gelsin. Zaten görüyorsunuz Ankara’da Arena’ya gidip kongre yaptılar. Bu tür kongre salonları onlarda yok, o kadar kabiliyetleri de yok zaten. Dikili taşları olmadı. Kadıköy’de kongre merkezi bulamazsınız.” şeklinde konuştu.
İSTANBUL BELEDİYESİ'Nİ KUTLUYORUM
İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yaşanan tartışmada Başkan Kadir Topbaş’ın doğru yolu izlediğini kaydeden Başbakan Erdoğan, “Sanat kültür dediler, bu işlerin aktörleri var ya, ideolojik olarak davrananlar zengin. Biz o kadar zengin değiliz. Fiziki imkanlar haline gelince bunları yapan biziz. Buna rağmen de rahat durmuyorlar. Kusura bakmasınlar, bu noktada ilkeli İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (Şehir Tiyatrosu) aldığı kararın arkasındayım, kendisini tebrik ediyor, takdir ediyorum, çok doğru yapmış, onlar iftira üretir biz hizmet üretiyoruz. Fatih Projesi’ni başlattık. Burada 20 katrilyonluk yolsuzluk var diyor. Ayıptır, insan edep eder, adap eder. Fatih Projesi nedir diye sorsak inanın bilmez. 4+4+4’ü anlamadığı bilmediği gibi. Çok ilginçtir, 3- 4 ay bu 4+4+4’e saldırdı. Bilmeden, anlamadan, öğrenmeden 'Meclis’e getiriyorlar’ dedi. Projenin komisyon çalışmalarında bandı bizim başkana fırlattı. Bilmediğiniz, anlamadığınız yerlerde böyle mi hareket ediyorsunuz? Van’daki BDP milletvekilinin hali, bu komisyondaki başkanın hali ortada. Bu da CHP zihniyeti. Ne farkı var. Bu Meclis çatısı altında bir taraftan komisyon başkanına entelektüel diyecek, bir taraftan da bant fırlatacak, CHP bu tarihi bu. Bunu söylediğin zaman hemen hoplayıp zıplamaya başlıyorlar.” ifadelerini kullandı.
Haber Ara