Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, Sudan'da mahsur kaldı

Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak ve beraberindeki heyet, hava şartlarının ağırlığı ve fırtına nedeniyle uçak seferlerinin iptal edilmesi üzerine Sudan'da mahsur kaldı. Kamalak'ın yanı sıra heyette bulunan Genel Başkan Yardımcıları Temel Karamollaoğlu, Hasan Bitmez, GİK üyesi Necmettin Çalışkan ve Genel Başkan Başdanışmanı Mustafa Yılmaz, uçak seferlerinin yapılamaması nedeniyle Türkiye'ye dönemedi.

        Sudan temasları kapsamında Sudan Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın kongresine de katılan Kamalak, burada bir konuşma yaptı.

        Türkiye'den geldiklerini söyleyen Kamalak, "Ülkelerimiz arasında sınırlar bulunsa da gönüllerimiz arasında hiçbir engel yoktur. Bütün Müslümanlar kardeştir. Rabbimiz birdir. Peygamberimiz bir. Kitabımız birdir. Kıblemiz bir." dedi.

        Konuşmasında İslam Birliği'nin kurulmasının önemine dikkat çeken Prof. Mustafa Kamalak, "Kardeşlerim; bir olmamız, bir bütün olarak bir araya gelmemiz, İslam Birliği'ni kurmamız gerekmektedir. Müslüman kardeşlerimizin can ve mal güvenliği için İslam birliğini kurmamız gerekmektedir. Tüm insanların huzur ve saadeti için İslam birliğini kurmamız gerekmektedir. Irkçı, küresel emperyalizmi durdurabilmek için İslam birliğini kurmamız gerekmektedir. Unutmayalım ki, ırkçı emperyalizmi durduracak tek şey güçtür, kuvvettir. Güç, kuvvet sahibi olabilmemiz için İslam birliğini kurmamız gerekmektedir." ifadelerini kullandı.

        Merhum başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın öncülüğünde 1997 yılında kurulan D-8'lerle İslam birliğinin temelleri atıldığını belirten Kamalak, "Unutmayalım ki; herkesin dili, dini, ırkı, mezhebi ve cinsiyeti ne olursa olsun insanca yaşamaya hakkı vardır. Bu dünyada herkese yetecek kadar yer de vardır nimet de vardır. Ancak adil bir düzen yoktur. Adil düzeni de ancak ve ancak Müslümanlar kurabilir." dedi.

Konuşmasında 'Arap baharı' olarak bilinen gelişmelere de değinen Kamalak, "Arap baharı diye bilinen gelişmeleri yakından takip ediyor ve destekliyoruz. Arap baharının İslam kışına dönüşmemesi içinde çaba sarf ediyor ve dua ediyoruz. Suriye'deki gelişmeleri de büyük bir üzüntü ve endişe ile izliyoruz. Suriye'deki problemi Müslüman ülkeler çözmelidir. Müslümanlar bu güce sahiptir. Müslümanlar emperyalist batılıları İslam topraklarına ayak bastırmamalıdırlar. Aksi halde Afganistan da, Pakistan'da ve Irak'ta olduğu gibi katliamlar, vahşetler, yakıp yıkmalar, ırza tecavüzler kaçınılmaz olur. Kısacası Müslümanlar düşmanlarından medet ummamalıdırlar." diye konuştu.