Rektör Omay Süryanileri Mardin'e çağırdı
Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından Süryaniler ve diğer kültürlerle etkileşimlerini konu alan 1. Uluslararası Süryani Sempozyumu Mardin'de başladı.
Erdoba Elegance Otelinde düzenlenen etkinliğe Üniversite Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii O
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-20 11:49:07
Erdoba Elegance Otelinde düzenlenen etkinliğe Üniversite Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay, Vali Vekili Müfit Erdoğan, Türkiye'nin ilk Süryani Milletvekili BDP'li Erol Dora ve ABD Adana Konsolosu Daira Darnell de katıldı. Sempozyuma AK Parti'yi temsilen kimsenin katılmaması dikkat çekti.
Mardin Artuklu Üniversitesi Yaşayan Diller Enstitüsü tarafından üç gün sürecek Türkiye'nin en kapsamlı uluslararası sempozyumu, Erdoba Elegance Otelinin konferans salonlarında eş zamanlı oturumlar şeklinde yapılıyor.
Sempozyuma, Türkiye, Amerika, İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya, Belçika, Hollanda, Norveç, Rusya, Gürcistan, İran, Lübnan, Hindistan, Çin ve Japonya gibi farklı ülkelerden 80'e yakın akademisyen katılıyor.
Sempozyumun açılış konuşmasını 5 dilde yaptığı selamlama ile başlayan Rektör Prof.Dr. Serdar Bedii Omay, sempozyumla Mezopotamya coğrafyasının bütün bileşenlerini yeni bir anlayışla değerlendirmeyi, görünür kılmayı ve yeniden canlandırmayı hedef edindiklerini söyledi.
EN KAPSAMLI SEMPOZYUM
Türkiye'de bu alanda yapılmış en geniş kapsamlı ve katılımlı sempozyuma üniversite olarak ev sahipliği yapmanın memnuniyet verici olduğunu belirten Omay, "Süryaniler; bilgi, düşünce ve sanatın medeniyetler arası yayılımına neden olmuş Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasına büyük katkılar sunmuş bir halktır. Süryaniler, Mezopotamya topraklarının, Turabdin'in en kadim, en medeni, toplumlarından biridir. 5 bin yıllık bir geçmişe ve Hz İsa'nın ilk müminlerinden olma şerefine sahip bir halktır. Ülkemizin tekamul safhası devam eden bu yeni cumhuriyet döneminde bu toprakların en eski mukimlerinden olan Süryanilerle ilgili bu çalışmaları yapmak bizler için bir görev bir borçtur. Bu aziz ve bilge halkla aynı şehri, aynı sofrayı paylaşmak, aynı havayı teneffüs etmek, ilimin ve irfanın hepimizin ortak mirası olduğuna inanan benim ve benim gibi düşünen her Mardinliyi, her Türkiyeliyi mutlu ediyor. Süryaniler bu köklü ve zengin geçmişleri ile insanlık tarihine ve onun muazzez bir unsuru olan İslam Medeniyetine Anadolu ve Mezopotamya coğrafyasına büyük katkıları olmuş bir toplumdur." dedi.
SÜRYANİLERE DAVETİYE
Konuşmasında Süryanilere ana vatanlarına geri dönme çağrısı da yapan Rektör Omay, "Bugün burada önemli bir davetiye yapmak istiyorum. Dünyanın değişik yerlerine göç etmiş bütün Süryanilere ve diğer etnik dini kimliklere sahip hemşehrilerimize şu çağrıda bulunuyorum. Mardin'e doğduğunuz kendinizi ait hissettiğiniz bu topraklara geri dönün Süryani kadim patriği Kadasetli İğnatiyus Zakka 1. Iwas'a da şu davetimi sunuyorum. Cumhuriyetimizin ilk zamanlarında yaşanan ihmal ve hatalarımızdan dolayı Suriye'ye taşıdığınız patriklik merkezinizi tekrar Mardin'e teessus olduğu bu topraklara taşıyınız. Başımızın gözümüzün üzerinde yeri var." şeklinde konuştu.
Üniversitede önümüzdeki dönemde Süryanice eğitim verecek olan Yaşayan Diller Enstitüsü Başkanı Kadri Yıldırım, "Dillerin ve dinlerin şehri Mardin'de, tarihinden kökünü alıp modern geleceğe yansıyan bir sosyal bilimler üniversitesi olarak, şehrin kültürel zenginliğinin bilinciyle hareket ediyoruz. Sadece bölgemiz değil dünya kültürü açısından da büyük öneme sahip olan Süryanilerin diğer kültürlerle ilişkileri bağlamında bu sempozyumda incelenmesi, bu kültürle etkileşim içinde şekillenen diğer kültür ve inançların da farklı bir bakış açısıyla ele alınmasına katkı sunacaktır." dedi.
Sempozyuma katılan Mardin-Diyarbakır Metropoliti Salibe Özmen, Turabdin Metropoliti Samuel Aktaş ve BDP'li Milletvekili Erol Dora'ya açılış konuşmalarına yer verilmemesi dikkat çekerken davetiyelerde 09:30'da başlanacağı belirtilen sempozyumun yarım saat gecikmeli başlaması üzerine ABD Konsolosu Daira Darnell salonda tek başına yarım saat boyunca beklemek zorunda kaldı. Açılış konuşmalarından sonra oturumlara geçildi.
BÖLGEDEKİ ÇATIŞMALAR SÜRYANİLERİ TEDİRGİN EDİYOR
Süryani Sempozyumuna katılan BDP'li Süryani Milletvekili Erol Dora bölgedeki çatışmaların Süryanileri tedirgin ettiğini ve bölgeye dönüşlerini engellediğini söyledi.
Dora, "Biliyorsunuz Süryaniler dünyanın bir yanında yaşayan Mezopotamya'nın kadim bir halkıdır. Aynı zamanda bu sempozyum Türkiye'de değişim ve dönüşümlerin gerçek anlamda subut bulduğu gerçekleştiğinin de bir göstergesidir. Bunu düzenleyenlere emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bu aynı zamanda tekrar Süryanı Halkının kültürünün Mezopotamya'da yeşermesi ve aynı zamanda bölgede yaşayan bütün farklı etnik kimliklerin ve inançların birlikte yaşamalarına da aynı zamanda bir adımdır. Bu açıdan çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum." dedi.
Dora Rektör Omay'ın Patriklik merkezinin Mardin'e getirilmesi davetine sıcak baktığını belirterek açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Biliyorsunuz cumhuriyetin başlangıcında patriğimiz Türkiye'de 1930'larda Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldı. Rektörün davetini olumlu buluyoruz. Demek ki Türkiye kendi tarihi ile yüzleşme anlamında adımlar atmaya yönelik yeni bir vizyona sahiptir. Biz bunu çok olumlu olarak değerlendiriyoruz. Mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Bu bir başlangıçtır. Süryaniler bölgeden siyasi, ekonomik ve kültürel birçok sıkıntılardan dolayı bölgeyi terk etmek zorunda kaldılar. Ama şimdi süreç değişiyor. Globalleşen dünyamızda artık bilişim çağında yaşıyoruz. Eskiden kitaplar yasaklanıyordu ama artık dünya demokratikleşiyor, özgürleşiyor. Tabi şimdi eksiklikler vardır. Tabi ister istemez bölgede güvenlik sorunu vardır, halden devam eden Kürt sorunu vardır, bölgede çatışmalar vardır. Bu da Süryani halkını bölgedeki halkı tedirgin ediyor. Bizim arzumuz bölgede bütün halkaların barış içinde yaşayabildiği ve Avrupa'ya gitmiş şimdi diasporanın içinde yaşamış olan Yezidiler, Süryaniler, Kürtler, Araplar ve bu bölgeye ait olan Mıhalmiler hepsinin esas kendi ana vatanlarında birlikte yaşamaları bizim özlemimiz. Budur, istediğimiz budur. Bunun gerçeklemesi için de çalışıyoruz."
Süryaniler olarak yeni anayasadaki beklentilerini de anlatan Dora, "Anayasa sürecini Süryaniler olarak çok önemsiyoruz, Biliyorsunuz bir komisyon kurulmuş, ve her parti bu komisyona 3 üye vermiştir. BDP olarak bizlerinde 3 üyesi şimdi komisyon da görev almakta. Şuanda komisyon Türkiye'deki bütün kesimleri, STK'ları partileri, dinlemektedirler ve Süryaniler'den de iki farklı grup, birisi Avrupa'yı da içine alacak şekilde ikincisi de Turabdin'de metropolitimiz Samuel Aktaş'ın da direktifleri doğrultusunda komisyona hem yazılı hem de sözlü olarak taleplerini sundular. Biz bunu da çok önemsiyoruz. ilk defa Türkiye'deki bütün farklılıklar farklı inançlar davet ediliyor ve sizin talepleriniz nelerdir, yeni bir Türkiye'de çağdaş bir Türkiye'de hep birlikte yaşamaya yönelik ve yeni sivil bir anayasanın yapılması bağlamında adılmış önemli bir adımdır. Bizim umudumuz ve Türkiye'nin ihtiyacı olan bütün Türkiye'deki vatandaşların halkların farklı etnik kimliklerin, inançların, sorunlarını çözümleyebilecek ve Türkiye'yi bir ana önce Avrupa Birliğine tam onurlu bir üyesi yapabilecek çağdaş evrensel sivil bir anayasa yapılmasının umudu içerisindeyiz bekliyoruz, umutluyuz inşallah bu gerçekleşir." diye konuştu.
METROPOLİT DE DESTEK VERDİ
Mardin'de Paskalya ve Kutlu doğum haftasını kutladıkları bu haftada Süryani Sempozyumun düzenleniyor olmasının Mardin'in hoşgörü kentinin biz özelliği dikkat çeken Mardin-Diyarbakır Metropoliti Salibe Özmen de uluslar arası hukuk çerçevesinde patriklik merkezinin Turbadin bölgesine tekrar gelmesine destek verdiklerini söyledi.
Süryani patrikliğinin iki bin yol boyunca bu topraklarda olduğunu hatırlatan Metropolit Özmen, "Patriklik Antakya'da başladı, Malatya'dan Mardin'e geldi. 13. asırdan 20. asıra kadar Deyrul Zafaran Manastırındaydı. Tabii ki Süryani Toplumunun Turabdin bölgesinden göç etmesi, bizi hem kilise olarak hem de toplum olarak büyük bir zaafa uğratmıştır. Biliyorsunuz 1920'lerden sonra 30'lardan, 60'lardan sonra özellikle Avrupa ülkelerine göç etmeleri, şu anda yüzde 90'ları dışarıda olan Süryani Toplumunun Mardin'de sayının az olması, büyük bir sorun. Dileriz ki önümüzdeki süreçte ki başladı Allah'a şükür, son 7-8 yıldır Avrupa ülkelerinden Turabdin bölgesine göç tersine olarak devam ediyor. Kimisi evlerini restore ederek 3-4 aylığına geliyor kimisi de kalıcı olarak bölgeye geri dönüş yaptı. Umarız önümüzdeki süreçte bu sayı artar ve bu şekilde Mezopotamya bölgesi Süryanilerin yerleşik merkezine olan bölgeye dönüşür. Tabi Süryani halkı, Süryani kilisesi Süryani patrikliği Türkiye'nin önemli bir zenginliğidir. Tabiî ki bütün kardeşlerimiz de Kürtlerle, Araplarla, Türklerle güzel ilişkilerimizin yanında şartlar el verirse tabii ki Uluslar arası bir hukukta yeri nedir onu bilemeyiz ama Süryani Patrikliğin Turbadin Bölgesine gelmesini isteriz. Bu Türkiye için de çok önemlidir. Geçen yıllara oranla şartlar daha iyi güvenlik sadece Süryaniler için değil bütün halklar için önemlidir. Dua ediyoruz ki bu kaygılar tamamen ortadan kalkar Süryanilerin yanında diğer bütün halklarla burada hoşgörü ve kardeşlik içinde yaşarlar. Bu dili, bu kültürü korumak sadece bizim görevimiz değildir. Bütün kardeşlerimize, Araplara, Türklere, Kürtlere halklarına da düşüyor." diye konuştu.
Metropolit konuşmasında ayrıca Mardin'deki hoşgörü ortamına dikkat çekerek, "Mardinli olarak ve Türkiye vatandaşı olarak hakikaten bu sempozyumunun olması Süryani Dili ve Edebiyatını bütün dünyada tanıtılıyor olmasının hem Mardin'imizin hem de Türkiye'mizin geleceği için prestijine olumlu katkısı olacağını düşünüyorum. Gördüğünüz gibi dünya çapında profesörler gelmiş ve Süryani ve Süryaniceyi konuşuyorlar, anlatıyorlar. Bu sempozyum Mardin için bir zenginliktir, şereftir. Süryaniler olarak büyük bir onur içindeyiz. Bu sempozyumdan sonra Kutlu Doğum Haftasını kutlamak üzere müftlüğün düzenlediği programda bir konuşma yapacağım. İşte Mardin budur. Bu zenginlik hepimizindir."şeklinde konuştu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara