Hakim: Kıçınızı dönüp oturdunuz
Balyoz Davası'nın bugün görülen 91. duruşmasında mahkeme başkanıyla sanıklar arasında tartışma yaşandı. Mahkeme başkanı sanıklara, ''Bugüne kadar size hoşgörülü davrandık. Ayak ayak üstüne attınız. Kıçınızı dönerek oturdunuz'' diye seslendi.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-19 17:11:46
Mahkeme savunmaların alınabilmesi için İstanbul Barosu'ndan yeni avukat talep etmişti. Baro mevcut avukatların görevinin devam ettiği gerekçesiyle yeni avukat talebine olumsuz yanıt verdi.
Duruşmada bir de tişört krizi yaşandı. Bazı sanıklar mahkemeyi protesto için üzerlerinde "Adil yargılama istiyoruz" yazılı tişörtlerle salona girdi. Mahkeme başkanının tişört giyenlerin kimlik tespiti sırasında ayağa kalkmasını istemesi üzerine salonda tartışma çıktı. Tişörtlü sanıklardan biri mahkeme başkanıyla tartışınca salondan çıkarıldı. Bunun üzerine aynı tişörtten giyen yaklaşık 40 sanık salonu terk etti.Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanları emekli Orgeneraller Çetin Doğan ve Ergin Saygun ile Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu'nun da aralarında bulunduğu 250'si tutuklu 365 sanıklı ''Balyoz Planı'' davasının 91'inci duruşması başladı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Çetin Doğan ve Halil İbrahim Fırtına, emekli Oramiral Özden Örnek ile MHP'den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 180 tutuklu sanık ile tutuksuz yargılanan 6 sanık katıldı.
ADALET BİLİME KARŞI, ADİL YARGILANMA İSTİYORUZ
Emekli Orgeneral Ergin Saygun'un da aralarında bulunduğu 70 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
''Delillerin değerlendirilmeden, savcının esas hakkındaki görüşünü açıkladığını ve tanık dinleme taleplerinin kabul edilmediğini'' belirterek mahkemeyi protesto eden sanık avukatları da duruşmaya katılmadı.
Duruşmada, emekli albaylar Dursun Çiçek ve Fikri Karadağ ile hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'ın da aralarında bulunduğu 40 sanığın ise protesto amaçlı ''Adalet bilime karşı, adil yargılanma istiyoruz'' yazılı siyah tişörtler giydikleri görüldü.
Katılan sanıkların yoklamasının yapıldığı sırada Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, sanıklara bu tişörtlerin ne amaçla giyildiğini sordu. Sanıkların da mahkemeyi protesto amacıyla bu tişörtleri giydiklerini söylemeleri üzerine Başkan Diken, bunları giyenlerin tespitini yaptı.
Bu sırada bir sanığın ''Biz de giydik'' diye bağırması üzerine Başkan Diken, ''Buna ukalalık derler. Oradan karışıyorsunuz. Mahkeme tespit yapıyor'' dedi.
Sanıklardan Ahmet Zeki Üçok da mahkeme başkanına yönelik, ''Siz de ukala diyemezsiniz'' şeklinde bağırdı.
Başkan Diken'in ''Siz de giymişsiniz'' dediği Fikri Karadağ'ın, ''Evet var, ne yaparsan yap'' sözleri salonda gülüşmelere neden oldu.
Yine yoklama sırasında sanıkların ayağa kalkmalarını isteyen Diken, sanıklara ''Mahkeme huzurunda ağaya kalkmaya bile tenezzül etmiyorsunuz'' dedi.
Yoklama sırasına, ayağa kalkmak zorunda olmadığını belirten sanıklardan Mustafa Önsel ise, tişörtünü göstermek için kalktığını söyledi.
SİZE HOŞGÖRÜLÜ DAVRANDIK
Başkan Diken'in, ''Mahkeme huzurundasınız'' sözleri üzerine Önsel, ''Biz ne zaman kalkacağımızı biliriz'' şeklinde yanıt verdi.
Diken ise, ''Bugüne kadar size hoşgörülü davrandık. Ayak ayak üstüne attınız. Kıçınızı dönerek oturdunuz'' sözlerine Önsel de, ''Siz de bizi haksız yere tutukladınız'' diye bağırdı.
Bunun üzerine Diken, Önsel'e dışarı çıkmasını söyledi.
Önsel, ''Ben çıkıyorum zaten'' diyerek solondan ayrılırken, protesto amaçlı tişört giyen sanıkların bir kısmı da salonu terk etti.
Duruşmada daha sonra, dosyaya gelen evraklar üye hakim Ali Efendi Peksak tarafından okundu.
Peksak, mahkemenin, avukatları duruşmaya girmediği için 232 tutuklu sanığa avukat görevlendirilmesi yapılması amacıyla İstanbul Barosu Başkanlığı'na yazılan yazıya cevap verildiğini kaydetti.
Baro'nun, ilgili yasa hükümlerine yer verdiği yazısında, CMK'da esas olanın sanığın seçilmiş müdafiyle temsil edilmesi olduğu ifade edilerek, kişinin kendi seçtiği avukat bulunması, vekalet ilişkisinin devam etmesi durumunda avukat atanmasının yapılamayacağını belirttiğini anlatan Peksak, vekalet ilişkisi sonlandırılmamışken müdafi tayininin kanunen mümkün olmadığının bildirildiğini söyledi.
Hakim Peksak, baronun söz konusu cevap yazısında, mahkemenin, sanıkların vekalet ilişkisinin devam edip etmediği, istifa durumunun bulunup bulunmadığının bildirmesini istediğini kaydetti.
Mahkeme Başkanı Diken, daha sonra dosyaya mazeret bildiren avukatların dilekçelerini okuduğu sırada, bir avukatın, dosyanın kapsamının geniş olduğunu, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için 3 ay süre istediğini kaydetti.
Diken, ''Bu kadar zamanda dosya okunmadı mı, buradaki maksat nedir? Ne demek istediğini anlamadım'' dedi.
Bir usul hatasının bulunması, mahkemenin yanlışının olması durumunda bunu çözümleyecek olanın üst mahkeme olduğunu ifade eden Diken, ''Hukuk içindeki sorunlar yargı yoluyla çözülür. Tişört giymeyle, basın yayın organlarına açıklama yapmakla bir yere varılamaz. Yargıyı kilitlemek hiç kimseye yarar sağlamaz'' dedi.
Sanıklardan Ahmet Yavuz da söz alarak, mahkemeyi uzatmak gibi hiçbir taleplerinin olmadığını belirterek, 11 No'lu CD'nin bilirkişiye gönderilmesini istediklerini söyledi.
Başkan Diken de mahkemenin dosyaya sunulan raporları kabul edip etmediğine ilişkin bir beyanının olmadığını ifade ederek, sanıkların iddialarını raporlarla sunduklarını kaydetti.
Bilirkişi ve tanık dinletmek amacıyla duruşmaya katılan avukatlar Kazım Yiğit Akalalın ve Kemal Yener Saraçoğlu'nun taleplerini dile getirdiği duruşmaya ara verildi.
Bu arada duruşma başlamadan önce, sanıklar, Ankara'da ofisinde ölü bulunan tutuksuz sanıklardan emekli Albay Tarık Akça için bir dakikalık saygı duruşunda bulundular.
SON VİDEO HABER
Haber Ara