Bilimsel araştırmaya göre Diyarbakır'da şiddete eğilim var

Dicle Üniversitesi tarafından Diyarbakır'da yapılan şiddet anketinde ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Diyarbakır'da toplumun şiddet eğilimi düzeyinin sorusuna ankete katılanların yüzde 34'ü 'çok fazla', yüzde 42'si ise 'fazla' cevabını verdi.

        Dicle Üniversitesi öğretim görevlileri Prof. Dr. Sabri Eyigün, Doç. Dr. Behçet Oral ve Yrd. Doç. Dr. Metin Gültekin tarafından yaptırılan ankette, Diyarbakır'da yaşayanların şiddet olgusu ve eylemleriyle ilgili görüşleri ve şiddet eğilimleri belirlendi. Anketin sonuçları basın toplantısıyla açıklandı.

        Anketi açıklayan DÜ Genel Sekteri Prof. Dr. Sabri Eyigün, kültürel ve siyasal yapı, sosyalleşme biçimi, aile yapısı, değer yargıları gibi faktörlerin bireylerin şiddete eğilimli olmalarında veya şiddet davranışlarını sergilemelerindeki etkisini araştırdıklarını dile getirdi. Eyigün'ün verdiği bilgiye göre; anket iki bölüm halinde yapıldı. Anket, medyada bölge ile ilgili şiddet görüntülerinin sıkça yer aldığı 15 - 20 Mayıs tarihleri arasında Dicle Üniversitesi'nde öğrenim gören öğrenciler üzerinde gerçekleştirildi. Sosyal bilimler araştırma tekniklerine uygun olarak hazırlanan anketin birinci bölümünde, sosyal-ekonomik nitelikli soru ve temel tutum sorusu olmak üzere 25 soru; ikinci bölümünde ise toplumsal şiddet pratikleri konusundaki görüş, değerlendirme ve algılarını ve ayrıca şiddet eğilimlerini ölçmeye yönelik 55 soruyu yer aldı. Bunu ölçmek için ise 'katılıyorum', 'kısmen katılıyorum' ve 'katılmıyorum' seçenekleri kullanıldı.

        Ankette 'Hayatınızda fiziksel, ruhsal veya toplumsal herhangi bir şiddete maruz kaldınız mı?' şeklindeki soruya, cevap verenlerin yüzde 39 evet, yüzde 69'u ise hayır cevabını verdi.

        'Şiddet gördüyseniz en çok kimden şiddet gördünüz?' sorusuna ise katılanların yüzde 13'ü arkadaşından, yüzde 8'i ise ailesinden gördüğünü belirtti.

        'Şiddet gördüyseniz, daha çok hangi tür şiddete maruz kaldınız?' sorusuna ise katılanların yüzde 21,9 oranında fiziksel, yüzde 52 oranında psikolojik olarak karşılığını verdi.

        DİYARBAKIR'DA TOPLUMUN ŞİDDETE EĞİLİMİ ÇOK FAZLA

        'Diyarbakır'da toplumun şiddet eğilimi düzeyi nasıldır?' sorusuna ise ankete katılan 789 kişiden 740'ı bu soruya cevap verdi. Diyarbakır'da şiddetin yaygınlığını tespit etme çerçevesinde katılımcılara sorulan bir soruya, katılımcıların yüzde 34'ü 'çok fazla', yüzde 42'si de 'fazla' dedi. Bu iki oran birlikte ele alındığında katılımcıların yüzde 76'sının Diyarbakır'da şiddetin olduğunu belirttikleri sonucuna varıldı. Yüzde 18'i de 'az' cevabını verdi. 'Hiç' diyenlerin oranı ise yüzde 6 oldu.

        'Şiddet eğiliminin en önemli sebebi' sorusuna ise katılımcıların yüzde 43,4'ü 'eğitimsizliği' gösterdi. Yüzde 16,2'si sosyo-ekonomik eşitsizliği, yüzde 6,8'i geleneksel yapıyı, yüzde 4,6 aile yapısını, yüzde 6,1'i toplumsal değerlerin önemini kaybetmesini, yüzde 11,4 dindarlık düzeyinin düşük olmasını, yüzde 4,8 TV'leri olarak ifade etti.

        "TÖRE HUKUKTAN ÖNEMLİ DEĞİLDİR"

        'Benim için töreler resmi hukuktan daha önemlidir' sorusuna cevap verenlerin yüzde 75,8'i 'katılmıyorum', yüzde 15,5'i
'kısmen katılıyorum', yüzde 8,6'sı 'katılıyorum' cevabını verdi.

        'Töre-namus cinayetleri yerinde ve gerekli eylemlerdir' sorusuna ankete katılanların yüzde 81,9 'katılmıyorum', yüzde 12'si 'kısmen katılıyorum', yüzde 6'sı 'katılıyorum' şeklinde cevap verdi.

        'Namusa halel getirenin cezası ölümdür' sorusuna katılımcıların yüzde 26'sı 'namusa halel getirenin cezası ölümdür' görüşüne katıldığını, yüzde 23'ü de bu görüşe 'kısmen katıldığını' belirtti.

        'Hayatımı özgürce yaşama konusunda yakın çevrem tarafından engellendiğimi hissediyorum' sorusuna yüzde 38,6'sı katılmadığını belirtirken, yaklaşık yüzde 62'si ise kısmen veya tamamen geleneksel veya farklı baskılar olduğunu dile getirdi.