'Beş-on tank gönder bi fotoğraf çekeceğiz'
Takvim gazetesi yazarı Bekir Hazar Ertuğrul Özkök ile Emin Çölaşan’ın “Darbe” kavgasına değindiği bugünkü yazısında, Sincan’da tankları fotoğraflayan Kamil Elibol’un Ertuğrul Özkök’ün tankları ikinci kez nasıl yürüttüğü iddiasını gündeme getirdi..
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-15 13:34:50
Ay inanmıyorum
“Paşam darbe yapacak mısınız?” diye sormuş Çölaşan.
Sual yönelttiği kişi dönemin kudretli paşası Çevik Bir.
İddianın sahibi Ertuğrul Özkök.
Emin Çölaşan “Yalann” diyor.
Ve dahi ekliyor;
“Ben darbe yapacak mısınız diye sormadım.
Gerekirse Silah kullanacak mısınız dedim.”
Kudretli paşanın karşısına o gün çıkan…
Kudretli iki yazar…
Hangisi doğru söylüyor?
Hangisi yalan?
Geçen hafta gündem maddelerimizen biri buydu.
Ertuğrul Özkök “Ah be Eminciğim” diye cevap verdi.
“Yıllar önce de bu iddiamı köşemde yazmıştım.
13 yıl sonra bu itiraz da ne böyle” gibisinden bir cevaptı bu.
Hoşuma gitti bu tartışma.
Herkes eteğindeki taşları döküyor.
Dökün dökün…
Bu kadar yetmez.
Mesela Ertuğrul Özkök 13 yıl önceki yazısında..
“Çevik Bir Paşa’ya gittiğimizde…
Yanımızda Tufan Turenç ve Sedat Ergin de vardı” diyor.
Ne güzel, maşallah işte.
Olay mahallinde iki de şahit varmış.
Kim doğru söylüyor, kim yalan?
Tufan Turenç ve Sedat Ergin kardeşlerimiz de…
Girseler ya olaya…
Yalancıyı açıklasalar da…
Ertuğrul Özkök ve Emin Çölaşan büyüklerimiz…
Töhmet altında kalmasalar.
Sahi gerçeği onlar niye açıklamıyor?
Sus pus oturmanın alemi yok.
O dönemi yaşayan herkes anlatsın bildiklerini.
Bakın mesela Kamil Elibol ve Cemal Doğan…
Onlar iki gazeteci.
5 Şubat 1998′de Sincan’da dolanıyorlarmış.
Sabahın köründe onlardan başka gazeteci yokmuş.
Birden bir sarsıntı olmuş.
Deprem oluyor zannetmişler.
Meğer tarihi Sincan yürüyüşü başlamış.
Yürüyüş dediğim…
İnsanların yürümesi değil.
Hani o tankların yürüdüğü gün var ya…
İşte o.
Hemen çekmişler fotoğrafları.
Göndermişler İstanbul’a.
Eh yani sabahın köründe Sincan’da tanklar yürüyor….
Tarihe tanıklık ediyorsun.
Ve iki gazeteciden başka kimse yok çeken.
Bayram etmiş Kamil ve Cemal kardeşlerim.
Ama o da ne?.
Aynı gün saatler 16.00′yı gösteriyor.
Kamil ve Cemal’in gözleri faltaşı gibi açılıyor.
Tanklar bir kez daha yürüyor Sincan’da.
Ve etrafta bu defa başka gazeteciler de var.
Allah Allah…
Sabah akşam tank mı yürür yahu trafikte.
Bu ne biçim iştir?
Kamil Elibol diyor ki;
“İlk tanklar geçtiğinde…
Aynı gazeteden sadece iki kişinin…
Yani bizim fotoğrafladığımız öğrenilince…
Diğer gazetelerde kıyamet koptu.
Ertuğrul Özkök’ün Genelkurmay’ı arayıp..
Tankların aynı yerde bir kez daha yürümesi için…
Ricada bulunduğu konuşulmaya başlandı.
Ve derken…
Tanklar ikinci kez yürüdü.”
Yani Kamil ikinci tank yürüyüşünün…
Bir fotoğraflama organizasyonu olduğunu düşünüyor.
“Alo…
Baba beş on tane tank gönder…
Bi fotoğraf çekeceğiz…”
Yok yahu.
Bu kadar da değildir.
Bir sivilin gücü tank yürütmeye yetmez.
Ay inanmıyorum.
TAKVİM
SON VİDEO HABER
Haber Ara