Nükleer krizde çözüm umudu
Krize barışçıl çözüm bulabilmek için İstanbul’da yapılan görüşmelerde, müzakere esaslarında anlaşma sağlandı. Taraflar müzakerelere ev sahipliği yapan Türkiye'ye teşekkür etti.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-15 14:28:18
Nükleer krize çözüm bulma konusunda yapıcı ve ciddi bir süreç başlatmak istediklerini vurgulayan Ashton, “Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın (NPT) görüşmelere temel oluşturması, İran’ın barışçıl amaçlı olarak nükleer enerjiyi kullanmasına tümüyle saygı gösterirken, İran’ın da NPT anlaşmasında öngörülen tüm sorumluluklarını yerine getirme teminatı vermesi konusunda anlaşmaya vardık” dedi.
NPT uyarınca İran’ın tüm nükleer faaliyetleri ve sahip olduğu nükleer maddeler konularında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na bilgi vermesi, denetçilerin kontrollerine izin vermesi gerekiyor.
İran’ın yaklaşık 10 yıl önce gizli bir uranyum zenginleştirme programı yürüttüğünün ortaya çıkması, nükleer silah geliştirmeye çalıştığı kuşkularına yol açmıştı. İsrail, İran’ın nükleer faaliyetlerini tehdit olarak görüyor ve askeri bir operasyondan çekinmeyeceği mesajlarını veriyor.
“Somut adımlar bekliyoruz”
Yaklaşık 14 aylık bir aradan sonra yapılan görüşmelerde, müzakerelerin esası konusunda uzlaşmaya varılması, çözüm konusunda umut verdi.
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, “Artık sürdürülebilir ve ciddi bir diyalog bir süreci başlatmak, bu süreçte İran’ın tüm uluslararası yükümlülüklerine uymasını sağlayacak ve güveni yeniden tesis edecek ivedi, somut adımlar atmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Müzakerelerin esaslarında varılan uzlaşmanın ardından teknik detaylar, taraflar arasında alt düzeyde ele alınmaya devam edecek. Müzakereciler, 23 Mayıs’ta, bu kez İran tarafından önerilen buluşma yeri, Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir araya gelecek.
Türkiye’ye teşekkür
İstanbul buluşmasının ardından taraflar, görüşmelere ev sahipliği yapan Türk tarafına teşekkürlerini ifade etti.
''P5 artı 1'' ülkeleri ile İran’ın müzakereleri yürüttüğü görüşmelerde Türkiye masada bulunmuyor. Krize barışçıl çözüm bulmayı amaçlayan ''P5 artı 1'' ülkeleri, BM'de söz sahibi olan Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ABD, Fransa, İngiltere, Rusya ve Çin’in yanında Almanya’dan oluşuyor.
Türkiye, gerek Batılı ülkeler gerekse İran’ın güvenine sahip ülke olarak, nükleer görüşmelerde, dışarıdan katkılarla “kolaylaştırıcı rol” üstlenmeye çaba gösteriyor. Bir Türk diplomat, ''Ttaraflarla yaptığımız ikili görüşmelerde altyapısını hazırladığımız olumlu ortamın sürdüğü anlaşılıyor'' diyerek, çabalarının süreceğini dile getirdi.
Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul’daki görüşmeler öncesinde ve görüşmelerin yapıldığı gün taraflarla ayrı ayrı görüşerek, sürece katkıda bulunmaya çalıştı.
Zorlu müzakereler sürecek
İstanbul’daki buluşma Batılı diplomatlar tarafından “önemli bir adım” olarak nitelendirilirken, bundan sonra zorlu bir müzakere sürecinin yaşanacağı belirtiliyor.
İran nükleer programı konusunda atacağı güven verici adımlara karşılık olarak, Batılı ülkeler ve AB’nin aldığı ambargo ve yaptırım kararlarının uygulanmasının ertelenmesini, bu kararlardan vazgeçilmesini bekliyor. Batılı ülkeler ise İran somut adım atmadan, yaptırımların ertelenmesi ya da bunlardan vazgeçilmesinin söz konusu olmayacağını kaydediyorlar.
İran nükleer başmüzakereci Said Celili, İstanbul’daki toplantının ardından yaptığı açıklama, “Görüşmelerde ilerleme sağladık. Bazı konularda görüş farklılıkları vardı. Ancak üzerinde anlaşma sağladığımız noktalar da önemli,” dedi. Celili, 23 Mayıs’ta Bağdat’ta yapılacak görüşmelerin “güven artırıcı önlemler” üzerine yoğunlaşması gerektiğini kaydetti.
İran’ın nükleer silah programı geliştirmesinden endişe eden Batılı ülkeler, Tahran rejiminin atom bombası yapımında kullanılabilecek uranyum zenginleştirme işlemine kuşkuyla yaklaşıyorlar. İran şu ana kadar yüzde 20’lik uranyum zenginleştirme işlemi yaptı. Atom bombası üretebilmek için ise yüzde 90’lık uranyum zenginleştirme yapabilmek gerekiyor.
Nükleer bombalara karşı olduğunu söyleyen İran, yüksek nükleer teknoloji geliştirme hakkından ise feragat etmeyeceğini vurguluyor. Tahran, bu teknolojiyi özellikle tıp ve enerji alanlarında kullanmak istediğini öne sürüyor.
Uranyum zenginleştirme oranını yeniden yüzde 20’nin altına düşürebilecekleri sinyali veren Tahran, nükleer yakıt üretmeye ise devam etmek istiyor. Batılı ülkeler, İran’ın nükleer faaliyetleri konusunda daha fazla şeffaflık ve somut işbirliği talep ederken, Kum kenti yakınlarındaki yer altı nükleer tesisinde faaliyetin durdurulmasını istiyor. Batılı ülkelerin bir diğer isteği ise, İran’ın yüzde 20 oranında uranyum zenginleştirmeyi askıya alması ve zenginleştirilmiş uranyumu depolamaması, bir başka ülkeye göndermesi.
Haber Ara