Hammadde oyunları
Hammaddelerin son yıllarda sermaye piyasalarında gözde bir yatırım ve spekülasyon aracı olması, fiyatlar üzerinde etkili oluyor.
14 Yıl Önce Güncellendi
2012-04-13 13:14:46
Spekülatif işlemlerin hacminde patlama
Bartelt bankalar ve hammadde tüccarlarıyla çalışıyor, işlemler borsada ve borsa dışında yapılıyor. Sermaye yatırımcıları da aynı şekilde iş yapıyor, ancak onların hedefi üretim değil, kâr. 1990’lı yılların sonunda hammadde ticaretinin yaklaşık yüzde 20’si spekülatif finans işlemleri olarak gerçekleşirken, günümüzde bu oran yüzde 80’i buluyor. Almanya’daki Federal Finansal Hizmetler Denetleme Dairesi'nde bankalardan sorumlu olan Raimund Röseler, bu gelişmenin endişe verici olduğunu söylüyor. Hammaddenin bir finans ürünü olarak geçtiği piyasanın hacminin son yıllarda çok ciddi bir biçimde büyüdüğünü kaydeden Röseler, "2003 yılında 26 milyar dolar söz konusuyken, son verilere göre bu miktar 400 milyar doları geçiyor. Bu gelişmenin tek sorumlusu bankalar değil. Onlar da özel ve kurumsal yatırımcıların artan taleplerine göre hareket ediyor. Endeks fonları ve hammaddeler için çıkarılan sertifikalara yoğun ilgi var. Ayrıca hammadde alanında vadeli işlem piyasalarında da patlama yaşanıyor. Şu anda tahsil edilmemiş hammadde türevlerinin hacmi 3 trilyon 200 milyar doları buluyor.” şeklinde bilgi veriyor.
Bahisler açlık ve yoksulluğa yol açabiliyor
Vadeli işlem piyasalarında ne zaman ne kadar bakır, alüminyum, buğday ya da petrolün hangi fiyata satılacağına dair bahisler oynanıyor. Bunun piyasada hâlihazırda bulunan hammadde miktarıyla alakası olmamasına rağmen, fiyatlar üzerinde yoğun bir etkisi var. Eğer işlem gören ziraî ürünler ise, bu bahislerin sonucunda açlık ve yoksulluk söz konusu olabiliyor. Eğer bakır ya da nadir elementler üzerinde bahse giriliyorsa, üretimde darboğaz yaşanabiliyor. Alman Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble de, bu nedenle hammadde ticaretinin bu şekliyle tüm ekonomiye etkisini sorguluyor. Bakan, bu yöndeki gelişme sürdüğü takdirde, yeni bir finans krizinin kaçınılmaz olduğu kanısında. Schäuble dünyanın önde gelen 20 ekonomisinden oluşan G20 (Yirmiler Grubu) içinde de, hammadde piyasalarının tanzim edilmesi yönünde kararlılığın hâkim olduğunu kaydediyor. Piyasaların suiistimal edilmesine karşı önlemlerin ve vadeli işlem piyasalarının daha şeffaf olması için bazı adımların söz konusu olduğunu belirten Schäuble, "Tüm aktörlerin piyasadaki güncel pozisyonları konusunda düzenli raporlara ihtiyacımız var. Bunun için G20 ülkelerinin ulusal denetleme kurumlarının, söz konusu yetkilerle donatılması gerek. Denetleme kurumlarının, belli tüccarların vadeli işlem piyasasındaki faaliyetlerini kısıtlama yetkisine de sahip olması lazım.” diyor.
Ekonomi dünyası endişeli
Schäuble özellikle, bilgisayar programları sayesinde piyasa verilerini değerlendirerek saliseler içinde kıymetli evrak alım satımı yapan tüccarların denetlenmesinden yana. Borsa dışı alım satımların sicilinin tutulması ile kimin ne ile ne kadar ticaret yaptığının saptanması öngörülüyor.
Ancak ekonomi dünyasında, siyasetin tanzim merakının pahalıya patlamasından endişe ediliyor. Volkswagen şirketler grubundan Thomas Bartelt, özellikle borsa dışı ticaretin yasaklanmasından çekiniyor. Bartelt, "Tüm ticareti borsa üzerinden yaptığımız takdirde, nakit parayla çalışmamız gerekecek. Bu da zor, zira böylelikle yeni tesislere ya da teknolojilere yatırım için gereken nakit kaynaklarımız daralacak. Borsaların olası taleplerine cevap verebilmek için likiditeyi korumak zorundayız.” şeklinde konuşuyor.
Bartelt, hammadde piyasalarının daha farklı ele alınmasından yana. Ziraî ürünlerin metal hammaddelerden daha hassas bir konu olduğunu ve burada sıkı kuralların konulmasını anlayışla karşılayacağını belirten Bartelt, diğer alanlarda öngörülen düzenlemeciliğin reel ekonomide ne gibi sonuçlara yol açacağının iyi düşünülmesi gerektiğini kaydediyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara