Rusya ve Türkiye “Suriye eşiğini” aşacaklar mı?

Moskova’da Erdoğan’ın Suriye ve bir bütün olarak bölge durumunu, bundan başka, Rusya-Türkiye ilişkilerinin perspektiflerini ele alması bekleniyor. Konuyla ilgili olarak yorumcumuz Stanislav Tarasov şunları açıkladı.

Stratejik ortaklığın geliştirilmesi gereğinden söz eden, ikili ticari-ekonomik ilişkileri aktif şekilder genişleten, bunun etrafında siyasi güven ortamı yaratan Rusya ve Türkiye’nin “Suriye eşiğine sürçmeleri” bir gerçek oluyor.

Belli ki, Rusya ve Çin, Suriye ile ilgili kararı BM Güvenlik Konseyinde bloke ettiler. Bu adımları, gerek Batı’da, gerekse Türkiye’de belli başlı hoşnutsuzluk yaratmış oldu. Dahası da var. Moskova ve Pekin, sonuçta Suriye durumunun daha da keskinleşeceğine neden olacak, cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın iktidardan uzaklaştırılmasını öncelikli bir ödev saymıyorlar. Bununla birlikte, Rusya ve Çin, BM teşkilatının özel temsilcisi Kofi Annan’ın Suriye misyonuna aktif bir destek gösteriyor ve kamuoyunu, bu plana sözle değil, işle destek göstermeye çağırıyor.

Geçen günlerde bu konuya telefonda yaptıkları konuşmada Rusya ve Türkiye Dışişleri Bakanları Sergey Lavrov ve Ahmet Davutoğlu değinmiş oldular. Bu bir raslantı mı, değil midir, fakat gözlemciler asıl bu görüşmeden sonra Davutoğlu’nun, Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Genel Kurmay tarafından hazırlanan herhangi “Suriye senaryosu” konusuna ilişkin enformasyonu yalanladığına dikkat çekmiş oldular.

Aynı gözlemciler, Putin-Erdoğan tandeminin Ortadoğu bölgesinde gerçekten de çok şeyi değiştirmek yeteneğinde olduğunu sanıyor. Rusya’nın güçlü ve istikrarlı Türkiye’de çıkarı var. Vladimir Putin’in dediğine göre, iki ülke, bölgesel güvenlik sisteminin korunması ve sağlamlaştırılması gibi, temel niteliğindeki değerleri belirlemiş bulunuyorlar.

Kendi tarafından Türkiye, yalnız Batı ile dayanan birliğe bunun elde edilmesinin olanaksız olduğunu iyi anlıyor. Geçen günlerde Türkiye hükümet başkanı Erdoğan, iki ülkenin nükleer enerji alanında işbirliği konusunda önemli sözleşmenin imzalandığı, Çin ziyaretini başarıyla tamamlamış oldu. Böyle bir şey, iki tarafın yalnız uzun vadeli işbirliğini amaç edinmesi halinde olasıdır.

Dahası da var. Moskova’dan önce, Erdoğan Suudi Arabistan’ın başkenti Er-Riyad’ı ziyaret edecek. Orada, Rusya’nın Suriye konusunda aktif siyasi danışmalar yaptığı kral Abdalla ben Abdel Aziz ile bir araya gelecektir. Bunun içindir ki, Ankara-Moskov-Pekin-Er-Riyad formatında Suriye krizinden çıkış konulu kabul edilebilir sözleşmenin elde edilmesi halinde, Türkiye, Şam ile arabuluculuk misyonunun yerine getirilmesinde önemli rol oynayabilecektir. Bunun içindir ki, Erdoğan’ın Moskova ziyareti ve Vladimir Putin ile yapacağı görüşmelerinin sonuçları sansasyonel nitelikte olabilecektir.

Rusya ve Türkiye “Suriye eşiğini” aşacaklar mı?

Rusya ve Türkiye medyalarının bildirdiğine göre, önümüzdeki günlerde Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Vladimir Putin’in daveti üzerine Rusya’yı ziyaret edecektir.