150 yıllık su değirmeninde öğüttükleri undan çörek yapıyorlar

Yozgat'ın Çekerek ilçesine bağlı Karahacılı köyünde bulunan 150 yıllık su değirmeni civardaki köylerin halkından yoğun ilgi görüyor. Köylüler, değirmende öğütülen unla pişirilen ekmek ve çöreklerin şeker hastalığına iyi geldiğini söylüyor. Çevre köylerden gelenler değirmende öğüttükleri unla burada bulunan tandırda çörek pişirmeden de gitmiyor.

        Çocukluktan itibaren su değirmeni işlettiğini belirten, Abdullah Uzun (65), "Ülkemizde bu kadar yıllık suyla çalışan değirmene rastlamak çok zor. 150 yıllık su değirmeni dedemden, babama ondan bana kaldı. Yıllarca dedem ardından babam ve şimdi de ben değirmenin taşını döndürmeye devam ediyorum. Değirmenimizde öğütülen unla pişirilen çöreklerin şeker hastalığına iyi geldiği de biliniyor." dedi.

    Su değirmeninde buğdaydan öğütülen unun şeker hastalığına iyi geldiğini ileri süren Uzun "Bu değirmenden öğütülen unu yiyen kişide şeker hastalığı olmaz. Tamamen doğal ortamda elde ettiğim unun şeker hastalığına iyi geldiğini biliyorum. Ayrıca çevre köylerden Çeltek, Arpaç, Çakır ve Ekizce köylerinden buğday öğütmek için değirmenime insanlar geliyor. 10 teneke buğdayı, yarım teneke buğday karşılığı öğütüyorum." diye konuştu.

        Değirmenin suyunun Karahacılı köyüne 1 kilometre mefeden geldiğini ifade eden Uzun, "Bu gelen su değirmenin ambarında toplanarak çarka vuruyor. Suyun çarka vurmasıyla birlikte değirmen çalışmaya başlıyor. Değirmen tamamen elektrik kullanmadan çalışıyor. Geçimimi bu değirmen sayesinde karşılıyorum. Su olduğu takdirde bu değirmen 150 yıl daha çalışır. Baba yadigarı tarihi su değirmeninin ömrüm yettiği sürece çalıştırmaya devam edeceğim." şeklinde konuştu.

        Karahacılı köyünden değirmene 15 torba buğdayı öğütmeye getirdiklerini söyleyen Bilal Aktaş ve Adem Uzun, "Değirmende öğütülen unla yapılan çöreğin, ekmeğin şeker hastalığına iyi geldiği köyümüz ve diğer civar köyler tarafından da bilinmektedir. Öğüttüğümüz ununun bir kısmı ile değirmen içerisindeki tandırı ateşleyerek burada çörek pişirdik. Yine ateşte demlediğimiz çayımızı çörek, peynir ve zeytin birlikte yedik." ifadelerini kullandı.